Milli yürüyüşte kenetlendik
ZERRİN ÖZTÜRK
Kahramanmaraş, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Malatya, Adıyaman, Kilis, Adana, Şanlıurfa ve Osmaniye illerimizi içine alan 1000 kilometrekarelik bir alanı etkileyen Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde gerçekleşen tarihsel bir depremi yaşadık. Afet, doğrudan 13,5 milyon, hatta 84 milyon yurttaşımızı da içine alan aynı birlik, beraberlik çemberinde etkiledi.
Yıkıntılarda, azmin ve gücün sahibi olan Millet onca can verse de, eğilmedi bükülmedi. Yıkıntılardan kurtulanlara Devletin gücü ulaştı. Devletli olanın azmi, enerjisi, gücü var. Bu azmin ve gücün sahibi olan Milletimiz, yıkıma karşı kenetlenme hızını ve yeteneğini yeniden gösteriyor.
Destek gördük. İçten desteklere şükranla selam duruyoruz. Toparlamaya başladık bile. Kırılmış dallarımızdan ise çok sürgün vereceğiz, daha gürleşeceğiz. Yaşam sever kültürümüz merhem oluyor yaralarımıza. Milletimizin erdem güneşini yüzümüzde hissettik. Deprem sahasında, onca çabaların yanı sıra bir işimiz de fitne fesatla mücadele oluyor.
Üç önemli konunun önceliğini görüyoruz: 1. Ruhsal Rehabilitasyon. 2. Hızlı ve Sağlam Yapılaşma. 3. Yeni Deprem Yasası ile birlikte Fay haritasına uygun yapılaşmanın yeniden düzenlemesi ve kapsamlı bir Fay Yasasının çıkarılması.
Gezici Çocuk, Gençlik ve Erişkin Destek Merkezleri olarak bölgeye gönderilecek özel hazırlanmış tırlarla, toplu pedagojik, psikolojik ve psikiyatrik rehabilitasyonlara hemen başlanmalıdır. Dağılmış ya da parçalanmış ailelere, insanlara endişe, tasa ve korkuya karşı manevi destek verilmelidir.
Bilindiği gibi fay hattı, yer kabuğunu oluşturan katmanların hareketi sonucu oluşan gerilme ve sıkışmalarla biriken enerjinin açığa çıktığı yerlerdir. Yaşadığımız büyük depremdeki fay kırılması yüzlerce km boyuncaydı. Çıkarılacak yasayla, ülkemizdeki bu hatların üzerinde yapılaşma kontrol altına alınmalıdır.
Türkiye’nin fay haritası vardır. Ancak, ne yazık ki fay bölgelerine imar izinleri verilmiş, fay alanları dikkate alınmamıştır. Başta Japonya, Çin gibi ülkelerdeki depreme dayanıklı güvenli yapılaşma planlamasından ve uygulamalarından yararlanarak, can ve mal kaybını en aza indiren hatta tamamen önleyen kent planlamasını artık kesinlikle uygulamalıyız.
Sıkı denetimi, yapı izinlerini kesin kurallara bağlayı, rüşveti önlemeliyiz. Yolsuzluklara, yasadışı girişimlere ağır yaptırımlar getiren, gerçekçi ve bilimsel verileri esas alan bir Fay Yasası’nı, konunun uzmanlarıyla ele alarak bir an önce çıkartmalıyız.
Anayasa’da, sadece “savaş hali” durumunu içeren olağanüstü hükümlere, “doğal afetler” eklenerek acilen Meclisimizden geçirilmelidir. Milyarlarca ev ve işyeri zararlarının bir an önce Devletçe kalıcı biçimde telafisinin sağlanması öne alınmalıdır. Siyasi irade böyle bir zamanda sadece görevlerini düşünmeli ve bu ihtiyaç üstünde yoğunlaşmalıdır.
Bu büyük sarsıntıdan çıkardığımız derslerle hatalarımızdan arınacak, eksiklerimizi tamamlayacağız. Milletin tamamını kucaklamamızın önü açılmıştır. Yaşamın, sağlığın, medeniyetin değerini içimizde duyduk. Vatanın her çakıl taşının sahibi olan 84 milyonun tamamına göre hedef koyalım. Biz bir Milli Yürüyüşe çıktık. Zorlu ve uzun bu Milli Yürüyüşümüzde hepimiz safa girelim. Senlik benlik unutulsun, kenetlenelim, güzel vatanımız yeryüzünün cenneti olsun.