Misrata'da askeri güçlerden Başağa tepkisi: 166. Tabur: Trablus'a giremezler
Libya'da Temsilciler Meclisi'nin Fethi Başağa'yı başbakan seçmesine karşı ülkedeki Hafter karşıtı askeri güçlerden de tepki geldi. Misrata'dan 21 tabur ortak açıklama yaparak kararı kabul etmediklerini duyurdu.
HABER MERKEZİ
Trablus'taki en büyük askeri güç olan 166. Tabur da 'gayrimeşru bir hükümetin Trablus'a girmesine izin verilmeyeceği'ni duyurdu.
Libya'da Fethi Başağa'nın Tobruk'taki Temsilciler Meclisi (TM) tarafından başbakan olarak seçilmesi üzerine başlayan tartışmalara halkın ve siyasilerin yanısıra askeri güçler de katıldı. Başkent Trablus'un doğusundaki Misrata kentinden çok sayıda askeri güç, TM'nin Başağa'yı Başbakan seçmesine tepki gösterdi, TM'nin, siyasi ve anayasal sürece ilişkin tek başına hareket etmesini kabul etmediğini açıkladı.
Başağa'nın TM tarafından görevlendirilmesinin ardından gözler askere çevrilmişti. Trablus ordusunun en seçkin birliği olan Misrata Tugayları, Fethi Başağa'nın esas dayandığı kuvvet.
Başağa’ya tugayların tamamında olmasa da azımsanamayacak bir kuvvetin destek olduğu biliniyor. Ancak dün Misrata'daki 21 taburdan yapılan ortak yazılı açıklamada Başağa'nın TM tarafından başbakan seçilmesi eleştirildi. Misrata'dan, Hafter-TM safına geçen Başağa'a yükselen bu tepkinin sebebi, askeri birliklerin daha iki yıl önceye kadar Hafter milisleriyle çatışması.
21 taburun yaptığı ortak açıklamada Başağa'nın başbakan seçildiği meclis oturumu "komedi" olarak tanımlandı. Açıklamada, TM'nin, siyasi ve anayasal sürece ilişkin kararların, Libya Devlet Yüksek Konseyi ile uzlaşarak alınmasını öngören anlaşmaların tümünü hiçe saydığı ve tek başına hareket ettiği ifade edildi.
Açıklamada, buna karşın Devlet Yüksek Konseyinin, henüz üzerinde uzlaşma sağlanamayan anayasayla ilgili düzenlemeler başta olmak üzere ülkeyi geçiş döneminden çıkaracak çalışmalara öncelik vermesi ve başbakan belirlenmeden önce anayasal düzenlemelerin yapılmasını şart koşması takdir edildi.
'KABUL ETMİYORUZ'
TM'nin ise daha önce varılan uzlaşıları bir kenara atarak doğrudan başbakan belirleme ve ülkenin kaderini belirleyecek konularda Libya Devlet Yüksek Konseyi ile istişare etmeden karar alma yoluna gittiği ifade edildi, “TM'nin, ülkedeki geçiş sürecinin son bulması ve devlet başkanlığı ile parlamento seçimlerinin yapılmasından önce anayasal ve siyasi süreçle ilgili münferit kararlar almasının kabul edilmediği" dile getirildi.
Açıklamada ayrıca, tüm taraflara "sivil devlet" ve "otoritenin barışçıl yollarla el değiştirmesi" ilkelerinin korunması için siyasi uzlaşıdan sapmama uyarısında bulunuldu.
'GAYRİMEŞRU HÜKÜMET'
Başbakan Dibeybe’yi desteklemediği, Başbakanlığı bırakmaması halinde görevden el çektirebileceği iddia edilen Trablus ordusunun tavrı da merak konusuydu. Trablus'ta devlete bağlı en büyük askeri güç olan 166. Tabur'dan da konuya ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, gayrimeşru bir hükümetin Trablus'a girmesine ve uğrunda çok sayıda şehit verilerek güvenliği sağlanan bu kentte istediğini yapmasına izin verilmeyeceği belirtildi. Misrata'daki taburların tutumunun desteklendiği ifade edilen açıklamada, sivil devletin korunması ve arzulanan darbenin gerçekleşmemesi için yapılacak bir görevlendirmeye hazır olunduğu aktarıldı.
TRABLUS'TA PROTESTO
Öte yandan Başağa, Libya’nın başkenti Trablus'ta yüzlerce kişi tarafından protesto edildi.
Başkentteki tarihi Şehitler Meydanı'nda toplanan Libyalı vatandaşlar, “Tehditlere hayır, seçimlere evet”, “Ulusal Birlik Hükümeti'ne evet”, “Halk parlamentonun düşmesini istiyor”, “Milletvekilleri istifa etmeli” yazılı pankartlar taşıdı.
Gösteriye katılan sosyal aktivist Ömer Bara, Anadolu Ajansına şunları söyledi: “Dün parlamentoda yaşananlar tiyatroydu ve paralel bir hükümet ortaya çıkardılar. Kimsenin paralel bir hükümete ihtiyacı yok. Paralel bir hükümet kurmakla beraber tekrar başa dönmüş olduk. Aradan geçen 8-10 yıllık uzun sürenin ardından biz, Libya’nın kaynaklarını tüketmekten başka bir şey yapmadık.”
Eski Libya Kültür ve Sivil Toplum Bakanı Habib Muhammed el Emin de değişim gerçekleşene kadar Şehitler Meydanı’nda toplanan Libyalıların meydanı terk etmemesi gerektiğini söyledi.
Emin, “Libyalılar ne istiyor? Libyalılar seçim istiyor. Libyalılar demokrasi istiyor. Libyalılar bir generalin oğlu veya bir albayın oğlu için kanunlar yapmak istemiyor. Libya’da özgür insanlar ve kadınlar var. Biz başka türlü 17 Şubat Devrimi’ne ihanet etmiş oluruz. Bir generalin veya başka ülkelerin başkentlerinin bizi yönetmesi istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU?
BM öncülüğündeki toplantılarında, devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin 24 Aralık 2021'de yapılmasına karar verilmişti. Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi'nden oluşan taraflar, seçimlerin hukuki altyapısını belirleyecek kanunda uzlaşamadı ve seçim yapılamadı. Tobruk’taki Temsilciler Meclisi 10 Şubat’ta Fethi Başağa’yı başbakan olarak seçmişti.
Başbakan Abdulhamid Dibeybe, 11 Şubatta yaptığı açıklamada görevinin başında olduğunu söylemişti. Bu yapılanın, başkent Trablus'a "zorla girme girişimi" olduğunu ve Libya Meclisi'nin Cenevre Anlaşması'nın yol haritasından ayrıldığını ifade eden Dibeybe, Başağa'nın siyasi bir kişilik olduğunu ve siyasi olarak istediği gibi hareket etme hakkının bulunduğunu belirtti.