Modern esaretin mağduru hamile göçmenler

İngiltere Milli Sağlık Örgütü (NHS) genel anlamıyla çok iyi, örnek alınacak, sosyalizasyonun en güzel örneklerinden bir sağlık örgütü yapılanması. Halkına ve ülkede yaşayan bütün yabancılara tamamen ücretsiz hizmet veren, birçok konuda halkı hasta olmadan yıllık rutin kontrollere çağırarak halk sağlığını koruyan iyi bir yapılanma.
Ancak, her yapılanma içinde binlerce kişi barındırdığı için farklı, bazen ırkçı, bazen fırsatçı uygulamalarla karşılaşılabiliyor. Toplumda ırkçıların olduğu kadar ırkçı olmayanlar da var ve İngiltere ırkçılık konusunda anakara Avrupa’ya, Almanya, Fransa, Hollanda’ya göre hayli hassas, en ufak bir ırkçı şikâyette hemen üzerine düşüp düzeltmeye çalışıyorlar. Irkçılık burada da var ama anakara Avrupa’ya göre çok daha az.

HAMİLE GÖÇMENLERDEN YÜKSEK BEDELLER İSTENİYOR

The Guardian gazetesi bu tür konuların en iyi takipçisi, gazetenin haberine göre İngiltere Milli Sağlık Örgütünde (NHS) ırkçı bir uygulama daha ortaya çıktı. Göçmen veya sığınmacı olarak ülkeye gelen ve hamilelik yaşayan kadınlardan bazı vakıf hastaneleri tarafından çok ağır ücretler istendiği ortaya çıktı. Birçok vakıf hastanesinin bu kadınlardan ücret ödememeleri gerektiği halde çok ağır ücretler istedikleri ve bu nedenle birçok kadının doğum öncesi kontrollere gitmekten bu ödemeler nedeniyle kaçındığı, bebeklerini ve kendilerini riske attıkları belirlendi.
Gazete ayrıca bu ödemeler için bu ailelerin saldırganca arandığını belirtti. Örneğin bir vakıf hastanesi doğum için önceden 5000 pound depozito yatırılmasını talep etti. Diğeri her ay 800 pound talep etti ve sığınmacı/göçmen kadın bunu ödeyemediği için hastane doğumdan önce kadını icraya verdi.
Maternity Action (Doğum Derneği) göçmen avukatı, Christine Benson “Doğum öncesi kontroller doğuma kadar için hiçbir ödeme yapılmaması gerekli. Milli Sağlık Örgütü vakıf hastaneleri farklı uygulamalar yapıyor ve birçok zaman kuralları farklı yorumluyor” dedi. Derneğin Başkanı Ros Bragg ise “Faturaları gören kadınlar sonraki randevularına gitmiyorlar. Bu kadınların çoğunun çalışma izni yok ve diğer hükümet desteklerinden de faydalanamıyorlar. Yemek ve barınma için kendilerini suiistimal ettiriyor bile olabilirler” diye ekledi.

GANALI HAMİLE KADIN TEHDİT EDİLDİ

Gana’dan gelen bir kadın sığınmacı, Sandra, “Normal doğum için 2000 pound, sezaryen için 4000 pound istediler. İlk başta 300 pound, sonra da 20 pound taksitler ödeyebildim, bu kadarına gücüm yetti ama NHS beni sürekli arayıp tüm parayı istedi. Sezaryenle acil doğum yaptım, NHS beni telefonla taciz edip beni İçişleri Bakanlığına şikâyet etmekle tehdit etti. Partnerim beni terk etmişti, bebekle ben yalnızdık, parayı bebeğimi beslemek için kullanmam gerekliydi.” dedi.
Hamileliğinde kanama yaşayan bir başka sığınmacıya 220 pound peşin ödemezse ultrason çekilemeyeceği söylendi. Bazı Britanya doğumlu kadınlardan ise cilt renklerinden dolayı hiçbir şey ödememeleri gerekirken para istendi. Soruşturmaya göre bunlar siyahi ve çok esmer kadınlara yapıldı, çok rahatsız edici, sorguya çekilme şekilde sorular soruldu, bazen tercüman bile verilmedi. Soruşturma bunu “Kurumsal ırkçılık” olarak değerlendirdi.

‘HAMİLELERE IRKÇI PROFİLLE BAKILMASI YASA DIŞI’

Hükûmetten bir yetkili “Tüm sığınmacı ve göçmen kadınlar, modern esaret mağdurları NHS ücretlerinden muaftırlar. Bazı turistler ve göçmenler bir miktar ödeme yapmak zorunda olabilirler ama acil bakımın, doğum ve hamilelik dahil her zaman ücretsiz ve geciktirmeden olduğunu çok net bir şekilde belirttik. Bir kurumun ırkçı bir profille bakması yasal değildir. Bunu net bir şekilde belirttik.” dedi.
Kraliyet Ebelik Koleji bu konuda yeni bir yönetmelik hazırladığını belirtti. Kurum danışmanı Claire Livingston, “Hiçbir kadın ücretsiz hizmet alma konusunda çekingen davranmamalı, bu onların hakları. Biz de bunun böyle olması için çaba göstermeliyiz ve yoldaki engelleri kaldırmalıyız. Yani ücret ödemeden bu hizmeti almalılar.” diye ekledi.