Moderna ve Pfizer'den üçüncü doz açıklaması: Kovid-19 aşılarının etkinliği azalıyor

ABD başta olmak üzere, uluslararası kamuoyunda üçüncü doz Kovid-19 aşısının gerekliliği konuşuluyor. ABD’de Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), üçüncü doz koronavirüs aşısı ile ilgili nihai karar vermeye hazırlanırken, Pfizer'den konuya ilişkin açıklamalar geldi.

Türk bilim insanlarının Almanya'da kurduğu BioNTech ile birlikte mRNA bazlı bir aşı geliştiren Pfizer, yarın FDA yetkilileriyle üçüncü doz hakkında toplantı gerçekleştirecek. Şirket, İsrail’deki araştırmada elde edilen verilere işaret ederek, iki doz Kovid-19 aşısı sonrasında her 2 ayda koruma oranının yüzde 6 düştüğüne ve bu nedenle üçüncü doza ihtiyaç olduğunu belirten bir rapor yayımladı.

FDA’nın internet sitesine koyduğu toplantı gündemine göre toplantıda, Pfizer’ın yanı sıra, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, FDA uzmanları ve İsrail ile İngiltere’den araştırmacılarının sunumları da yer alacak.

Öte yandan, benzer bir açıklama ABD'li aşı üreticisi Moderna'dan da geldi. Yeni bir üçüncü faz klinik test analizinin sonuçlarını paylaşan Moderna, aşıların etkisinin zamanla azaldığını bildirdi.

Moderna Başkanı Stephen Hoge, "Altı ay öncesine kıyasla bir yıl önce aşılananlarda Kovid-19 riskinde önemli bir artış görüyoruz" dedi.

FDA raporunda, Pfizer aşısının takviye dozunun onaylanıp onaylanmaması konusunda bir tavsiyede bulunulmadı. FDA yetkilileri, takviye aşının güvenli olduğunu ve antikor seviyelerini yükselttiğini söylerken, raporda ise personelin, İsrail'den olanlar da dahil olmak üzere bazı çalışmalardan elde edilen temel verileri veya sonuçları bağımsız olarak henüz incelemediği belirtiliyor.

Halihazırda risk grubundakiler için üçüncü doz mRNA aşılarına onay veren FDA’nın üçüncü doz aşıya onay vermesi durumunda ikinci doz aşıdan 6 ay sonra yapılması öngörülüyor.

Bu haftanın başlarında, iki üst düzey ABD düzenleyicisi de dahil olmak üzere uluslararası bilim insanlarından oluşan bir grup, henüz üçüncü doz ihtiyaç olmadığını yazmıştı. Bilim dergisi Lancet'te yayımlanan makalede, "Oldukça yüksek aşılama oranlarına sahip popülasyonlarda bile, bulaşmanın ana itici güçleri henüz hiç aşı olmayanlar" denildi.