Mogadişu’da THY destekli otel turizmi mümkün mü?
Süper tatil bölgesi tanımlaması yapsak, nasıl yapardık? Deniz, kum, güneş tatilini yılın her ayı yapabildiğimiz bir belde olsa idi herhalde buralara 'süper tatil beldesi' denebilirdi


Süper tatil beldeleri... Var mı dünyada böyle yerler? Evet var... Genelde ekvator çizgisinin geçtiği bölgede tropik iklim olur ve bu bölge civarındaki bazı beldeler 'süper turizm beldesi' karakteristiğine yakındır. Bazen güçlü rüzgarlar, yoğun ve düzensiz yağmur, fırtına gibi durumlar sürpriz yapabilir. Somali de ekvator çizgisi üzerindeki ülkelerden biridir. Misal, Somali'nin başkenti Mogadişu şehri, Şeyseller, Maldivler, Zanzibar, Komor Adaları gibi diğer süper tatil bölgelerine uzak değildir, üstelik Avrupa'ya hepsinden daha yakındır. Misal Mogadişu’da aralık ayında en düşük ortalama sıcaklık 25 derece (yani gece), en yüksek ortalama sıcaklık 31 derecedir (yani öğlen). Aralık’ta durum buysa, diğer ayları yazmaya gerek yok.
SOMALİ, YEMEN, SOKOTRA, BİOKO'DA TURİZM
Bu yazının amacı; THY için, Türkiye'nin dış politika hedeflerini destekleyecek yeni bir iş modeli kurgulamak ve önermektir. Bu iş modelinin esası, belirli az gelişmiş ve Türkiye'nin ilgi alanındaki bölgelerde THY iştirakleri vasıtasıyla turistik tesisler yapmak ve işletmektir. Nerelerden bahsediyoruz? Somali, Yemen, Sokotra Adası, Endonezya, Sudan, Darüsselam, Madagaskar, Bioko Adası, Komorlar, Küba, Venezüella, Kamerun olabilir.
Peki neden? Az gelişmiş, deniz ve hava durumu itibariyle yüksek turistik potansiyeli olan, doğası bozulmamış, çoğu Müslüman halkları olan, birçoğunda güvenlik problemi olan bu gibi ülkelerde, turistlerin sahillerde yarı çıplak gezdiği deniz turizmi mümkün olabilir mi? Mümkün olsa da maliyet etkin bir yatırım olur mu?
MÜSLÜMAN ÜLKEDE TURİZM OLUR MU?
'Müslüman ülkede turizm olmaz' görüşü zaten yıllar önce yıkıldı. Bugün Suudi Arabistan dahi tam gaz deniz, kum güneş yatırımları yapıyor. Fas, Tunus, Mısır hepsi deniz turizminde çok başarılılar. Alkol tüketimi ve satışı da kiminde bazı kısıtlamalar olmakla beraber yabancı turisti hedefleyen tesislerde mevcut. Somali'de zaten deniz turizmi var fakat henüz sektör emekleme aşamasında, ülke henüz yabancı turistin ihtiyaç duyduğu güvenlik seviyesini sağlayamıyor ve yeterli tesis yok. Ama potansiyel çok yüksek. Somali Afrika'nın en uzun sahil şeridine sahip ülkesi. 3333 Km sahil, uçsuz bucaksız, tropik beyaz kum sahiller. Taze balık, taze muz. Güvenlik ve tesis işi hallolsa, gitmeyeni döverler. Türkiye bu iki eksikligi de halledebilir.
TURİZM KALKINMA İÇİN ZORUNLULUK
Bir de işin sosyo-politik tarafına bakalım. Bu tür ülkelerin gelişmesi için turizm bir tercih değil zorunluluktur. Artık bu tür ülkelerin, eskiden olduğu gibi tekstil yatırımı ile filan gelişme imkânı kalmadı. Evet, zengin turisti bir anda dünyanın en fakir halkının içine atarsanız bazı problemler olacaktır, ancak bu iş planlı, kademeli ve güvenli şekilde yapılırsa hem ülkenin gelişimi hızlanır hem de zengin ülkelere giden turistlerin bir kısmı fakir ülkelere çekilebilir. Yani fakir ülkelerde turizm yatırımı yapmak aslında dünya genelinde zenginden fakire refah transferi anlamına geliyor. Fransız turist bir yaz Seyşeller’e gittiyse, sonraki yaz tatilinde, biraz da farklı yerler keşfetmek dürtüsüyle Somali'yi tercih edebilir. Turizme büyük para aktaran gelişmiş ülkeler için fakir ülkelerde tercih edilebilecek güvenli seçenekler oluşturabilmek gerekli.
Şöyle bir itiraz gelebilir: Türkiye neden kaynaklarını kendi turizmini geliştirmek yerine diğer fakir ülkelerin turizmini geliştirmek için harcasın? Bu itirazın bir miktar doğruluk payı vardır fakat bahsettiğimiz konu Türkiye'nin rakibi bir turizm yatırımı değil. Misal, Nisan ayında, Paskalya tatilinde, Avrupa'dan Akdeniz çanağındaki tatil ülkelerinde ailecek uçak ve otel dahil 1 hafta tatil yapmak yaklaşık 2500 EUR. Bunun içinde Türkiye de var, Portekiz'de var, Kanarya adaları da var. Bunların hepsi güzel ama hiçbirinde mevsim itibariyle denize girilemez ve yeterli sıcaklık yoktur. 'Denize gireceğim, kumsalda güneşleneceğim' derseniz fiyat 7500 EUR'ya çıkıyor ve bahsettiğim Ekvator bölgesi civarındaki ülkeler seçenek haline geliyor. Doğal olarak bu bölgelere tüm gelişmiş ülkelerden yüksek talep olduğu için fiyatlarda uçuyor. Zaten o bölgeye gidecek paralı turist pazarının bir kısmını fakir ülkelere döndürebilirsek her açıdan büyük başarı olur. Somali örneğinden yola çıkalım, diğer bölgeler için de az çok aynı argümanlar geçerlidir.
TÜRKİYE, THY ÜZERİNDEN NEDEN VE NASIL SOMALİ'YE TURİSTİK TESİS YAPABİLİR?
1) Türkiye'nin Somali'nin doğal kaynaklarını sömürdüğü yönünde bir kara propaganda yapılmaktadır. Turistik tesis yatırımı bu kara propagandayı boşa çıkartır ve Türkiye'nin uzun vadeli ekonomik gelişme ve refahı desteklediğini kanıtlar.
2) Türkiye'de beş yıldızlı otel yapmayı ve işletmeyi bilen çok sayıda grup vardır. Yetişmiş yönetici ve personeller vardır. Turizmi destekleyebilecek yan sanayi vardır. Devlet yönetimi Somali'de turistik arsa tahsisini hallederse gerisini özel sektörümüz halleder.
3) Yurtdışında Türk firmaları tarafından tasarlanıp yapılacak otellerin hem imalatı sırasında Türkiye önemli miktarda ürün ve hizmet ihracatı yapar, hem de tesisin hayatı boyu işletme döneminde ilgili bölgeye sürekli ihracat yapar.
HAVAYOLLARI BU İŞLERİ YAPARLAR
4) Somali'de sahil otelinin yapılabilmesinin birinci koşulu yabancı müşteri garantisi yani doluluk sağlamaktır. Bunu sadece THY yapabilir çünkü THY ilgili bölge ile İstanbul'u bağlarsa gerekli doluluk garantisini verebilir. THY'nin 'Turkish Airlines Holidays' isimli bağlı ortaklığının zaten asıl işi bu olmalıdır. Nasıl TUI firması otellerin kapasitesini toplu olarak satın alıyor ve pazarlamasını kendi yapıyor ise, THY'de ilgili otelleri yaptırmalı, kapasitesini satın almalıdır. İşletmesini kendi de yapabilir, standartlarını koyarak özel sektöre de yaptırabilir. Dünyadaki bütün büyük havayolları bu tatil isinde büyümektedir. British Airways Holidays, Emirates Holidays, Lufthansa Holidays, Delta Vacations, Jet2Holidays, EasyJet Holidays vs. Hatta bazı havayollarında sadece otel değil, kruvaziyer gemiler dahi vardır. (Örnek: TUI'nin 'Marella Cruises' firması)
5) Misal Somali'de 300 odalı 5 yıldızlı bir sahil otelinin maliyeti 50 milyon dolar olsun. THY 5 senelik gelir taahhüdü vererek bu oteli yerli yatırımcılarımıza yaptırabilir. Misal, oda başına gecelik 35 dolar taahhüdü verilirse yani aylık 35x300x30= 315 bin dolar taahhüt ile ilgili firma banka kredisi alarak oteli yapabilir. THY ise odaları günlük en az 100 dolara satabilir yani asgari 65 dolar THY'nin otelden brüt karı olacaktır. Somali'de Türkiye'nin aksine yaz döneminin 4 ay değil 12 ay olduğunu unutmayalım yani otel her gün müşterisine deniz, kum, güneş sunabilecek.
6) Terör ve turizm beraber elbette olmaz. Somali'yi bölmeye çalışan ve terör örgütlerini destekleyen herkesin malumu ülkeler var. Somali'nin bölünmemesini ve istikrarını savunan Türkiye gibi ülkeler de var. (Türkiye, Katar, Eritre, Çin, Mısır gibi ülkeler Somali'nin bütünlüğünü destekliyor). Bu iş biraz tavuk yumurta olayı gibi. Terör olduğu için turizm gelmiyor, turizm gelmeyince de ekonomik sorunlar azalmıyor ve terör besleniyor. Somali'ye turizmi getirse getirse Türkiye getirebilir, başka hiçbir ülkede bu güç yok. Türkiye'nin bu işi yapabilecek sanayisi var, Somali'de limanı var, askeri var, dev gibi elçilik merkezi var, Somali' ye uçan havayolu var, iyi ilişkileri var ve en önemlisi Somali'nin refahını artırma niyeti var.
7) Somali'de bu tür bir uluslararası sahil oteli olması yapmak demek bölgeye yol, elektrik, su, altyapı gelmesi ve bölgedeki ticaretin gelişmesi demektir. (Elektrik o bölgede güneşten ve özellikle rüzgârdan gayet ucuza kolayca elde edilir.)
KÖTÜ GÜN DOSTUNU AFRİKA HATIRLAR
8) Bu tür yatırımlar, Türkiye'nin dış politikada elini güçlendirir. Somali'ye, herkesin gördüğü bütün risklere meydan okurcasına, geleceğine güvenerek böyle bir turizm yatırımı, altyapısız halde, sıfırdan yapmak demek, bütün Afrika ülkelerinin gözünü Türkiye'ye dikmesi ve Türkiye'ye yanaşması demektir. Türkiye'yi sömürgeci güç olarak değil, işbirliği yapılacak, turist getirebilecek, kötü gün dostu bir ülke olarak görmeleri demektir. Afrika ülkeleri çok zor dönemden geçtiler ve kötü gün dostu ne demek herkesten iyi bilirler.
9) Her ne kadar yabancı destekli Eş-şebab gibi ciddi bir tehdit Somali'de mevcutsa dahi, TSK ve eğittiği Somali birlikleri bu tür belirli ve sabit yerdeki tesislerin güvenliğini sağlayabilir. Tesis yapımında güvenlik endişeleri gözetilerek tasarım yapılırsa zaten güvenlik tam olarak sağlanır, kimse saldırmaya tenezzül dahi edemez. Sahilde bir tane hücumbotun durması veya depoda bir tane BMC Kirpi aracının durması dahi en kötü senaryoda, destek gelene kadar sahilde toplanacak turistlerin güvenliğini sağlamaya yeter.
10) Turistik tesisin ilk senelerinde muhtemelen her şey dahil bir konsept ve tahsis edilmiş bir sahil bölgesi güvenlik için gerekli olabilir. Güvenlik durumuna göre zaman içinde turistler bölge şehirleri ve halkıyla daha çok etkileşime girebilir.
11) Somali'yi uzun süre sonra yurtdışına açan firma başlattığı uçuşlar ile THY oldu. THY sonrasında Katar, Emirates, Egyptair, Ethiopian Airlines takip ettiler. Avrupa havayolları da kod paylaşımı ile bu havayolları üzerinden Somali'ye bilet satabiliyorlar. Turizm yatırımları konusunda da benzer bir gelişme olabilir. Türkiye'nin yapacağı ilk beş yıldızlı sahil otelini diğer ülke ve firmalar muhtemelen takip edeceklerdir. Türkiye zaten bu işe girerse bölgeye altyapı ve güvenlik getirecektir. Bu pazarın ilk yapıcısı olmanın getirdiği konum avantajları da olacaktır. Misal, Fransa sömürgesi olan bazı turistik ada ülkelerinde, Fransız tatil otelleri zinciri olan 'Club Med' otelleri genelde en güzel arazileri, kumsalları kapmıştır çünkü pazarı ilk açan ülkenin imtiyazlı firması olmuştur. Bugün Karayiplerdeki Fransız kolonisi adalarda otel yapmaya çalışılsa dahi birinci sınıf yer bulunamaz. (Not: Akıllı Çinli yatırımcılar Club Med'i satın aldılar ve eski Fransa başkanı VGE'nin oğlunu işin başına koydular. Artık 'Club Med' Çinli bir tatil firmasıdır.)
12) Katar, Türkiye'nin dış politikası ile hayli uyumludur ve güçlü bir havacılık şirketi vardır. Bu tür projelere hem finansal olarak hem Katar Havayolları ile (Katar havayollarının da tatil paketi pazarlayan firması var) destek vermesini beklemeliyiz.
13) En kötü senaryoyu hayal edelim. Türkiye, Mogadişu sahillerinde otel yaptı. Otel bir süre çalıştı sonrasında Eş-şebab militanları oteli bastı ve turistleri öldürdüler. En kötü senaryo olan bu senaryoda Türkiye'nin kaybı ne olur? Otel muhtemelen farklı bir kullanıma çevrilir, misal hastane veya üniversite yapılır ve Somali'ye ileriki senelerde değer üretmeye devam eder. Türkiye'de bütün iyi niyeti ile bu otel yatırımını denemiş bir ülke olur ve bu işten küçük bir parasal kayıp ile ama itibar kazancını koruyarak çıkar. Hayli ihtimal dışı olan bu senaryoda dahi iş ortakları finansal araçlar ile korunabilir.
14) THY için global ölçekte otelcilik işi, mevcut işi ile sinerji yaratabilecek olan, yüksek değer üretecek bir iş kolu olabilir. Dünyada bu işi büyük ölçüde yapan Otelcilik grupları vardır. Misal Amerikan Marriott grubunun, 144 ülkede, 36 otel markası vardır. 9000 lokasyondaki otellerinde 1,7 milyon yatak kapasitesi sunmakta, 20 milyar dolar ciro üretmekte, yarım milyon doğrudan istihdam sağlamaktadır. Türkiye'nin bu alanda küresel ölçekte, sağlıklı ve sürekli büyüyebilmesi ve milli menfaatlere uygun olarak bu işi geliştirmesi için en iyi konumlanmış kurumu THY'dir. Deniz, Kum Güneş konsepti ile ilk tatil otel markası oluşturtulabilir ve farklı konseptlerde yeni markalar zaman içinde geliştirilebilir. Marka önerisi olarak 'SSS' (Sand, Sun, Sea) olabilir veya Divan Otellerinin markası da yerli ve güzeldir belki kullanılabilir.
15) Bu yatırımın ortakları THY liderliğinde Ziraat Bankası ve Türkiye Sigorta olabilir. Türkiye’de bu amaçla pek etkin kullanamıyoruz ancak pekâlâ 'Borsa İstanbul' üzerinden de finansman sağlanabilir. Afrika basta olmak üzere az gelişmiş ülkelerin kalkınmasını destekleyen bazı BM fonları ve finans kurumlarının fonları da bu projeye aktarılabilir.
16) Havacılık konuları, ülke yetkilileri ile müzakere edilen, diplomasinin parçası olan konulardır bu yüzden üst seviye devlet yetkilileri ve havayolu yöneticileri karşılıklı oturup konuşurlar. Turizm yatırımı konuları da benzer kapsamda konuşulabilen konulardır çünkü özellikle az gelişmiş bir ülkenin şehrine uçak seferi koymak veya yabancı şehirde otel yatırımı yapmak, o ülkeye ve şehre önemli miktarda ekonomik fayda sağlar, istihdam yaratır. Bu sebeple bu konular karşılıklı menfaat ilişkisi çerçevesinde görüşülürler. Bu kapsamda THY yöneticilerinin bu tür toplantılarda hem havacılık hem turizm yatırımını temsil etmeleri, bu tür görüşmelerde THY'ye ve Türkiye'ye yeni fırsatlar sunabilir ve parayla alınamayacak seviyede değerli sahil arazilerin tahsisini sağlayabilir. Özellikle Küba, Venezüella, Somali, Sudan gibi ekonomik gelişmesi engellenen, büyük turizm potansiyeli sunan dost ülke yetkilileri ile görüşmelerde bu fırsatlar daha büyük olabilir.
17) Somali'ye yapılabilecek yatırım yabancı turisti hedefleyeceği gibi yerli turisti de hedefleyebilir. Elbette, Devlet sermayesi ve firmaları aracılığı ile yapılan yatırımlarda kamu menfaati önceliklendirilmelidir ve kamu çalışanları, emekliler, öğrenciler, asker gibi kesimlere kampanyalı ve hatta bazı özel durumlarda ücretsiz tatil imkânı sağlanabilir. Misal, Mogadişu’da böyle bir tesis yapılırsa elbette bölgede görev yapan TSK mensupları, elçilik görevlileri, uzay tesisi çalışanları, limanı işleten Türk firması çalışanları, bölgedeki Türk hastanesi çalışanları gibi kesimlere tatil imkânı sunulabileceği gibi ülkenin asıl sahibi olan Somali halkına da tatil imkânı, konferans salonu ve diğer sosyal etkinliklerden faydalanma imkânı sunabilir. Hükümetimizin evlilik desteği gibi bazı sosyal destekleri var. Bu tür yatırımlar bu gibi sosyal amaçlara da hizmet edebilir.
18) Türkiye'den her sene yurtdışına 10 milyon iş ve turizm amaçlı çıkış yapılıyor ve vatandaşlarımızın yurtdışında 8 milyar dolar civarında turizm harcaması oluşuyor. THY'nin yurtdışında açacağı tatil tesisleri ile bu harcamanın bir bölümünün Türk ekonomisine geri dönüşü sağlanabilir.
19) Türk vatandaşlarına, başta AB olmak üzere uygulanan vize prosedürleri saç baş yoldurtmaya devam ediyor. THY'nin tesisleri ile vizesiz veya hızlı vizeli türde yurtdışı tatil imkanları artacaktır. Ayrıca, THY pazarladığı tatil paketlerinde tek tuş ile E-Devlet üzerinden vize başvurusu gibi bazı kolaylıkları devreye alabilir.
20) Dünyada binlerce odası olan oteller mevcuttur. Özellikle Las Vegas'da 6-7 bin odası olan oteller mevcuttur. THY'nin otellerinin de ölçek ekonomisini yakalayabilmesi için bölge mimarisi izin verdiği ölçüde, oda sayısının 300'den aşağı olmaması faydalı olabilir. Bu otellerin THY ölçeğinde anlamlı iş hacmine ulaşması için aynı konsept ve marka altında en az 30 civarı olmak üzere dünya genelinde 2-3 marka ve konsept ile en az 75 otel yatırımı planlanabilir.
21) Türkiye kökenli bir otel zincirinin ülkemizin kültürünün yayılması ve gelişmesine de katkı sunacaktır bu bağlamda ilgili bakanlığın desteği beklenmelidir.
22) Emperyalizm, parçalamak için veya ülke yönetimini teslim almak için hedefe koyduğu bu tür ülkelere yatırım gelmesini istemez ve çeşitli yaptırımlar uygular. Türkiye, yöneticileri ve kurumları bu tehditlere boyun eğmemelidir.
Somali'de yakın zaman önce Devlet başkanına suikast düzenlendi. Türkiye'ye yakın olan Savunma bakanı muhtemelen yabancı ülke baskıları ile görevden aldırıldı. Türkiye'nin bölgeye yaptığı uzay üssü ve petrol araştırması çalışmaları rakip ülkelerin hoşuna gitmemektedir ve mücadelede bel altı vuruşlar gelmektedir. Türkiye'nin bölgeye turizm yatırımı ile turist getirmesi Somali halkına doğru mesajı verecektir.