'MOSSAD' operasyonu İsrail yönetimine mesajdı
MOSSAD'la bağlantılı olduğu düşünülen 15 istihbarat elemanına yönelik operasyonun arka planında, Netanyahu ile birlikte teamülleri yıkan, protokolleri yok sayan İsrail istihbaratına ve yeni yönetime açık bir uyarı olduğu değerlendiriliyor
200 kişilik MİT ekibi, MOSSAD'ın Türkiye'de faaliyet yürüttüğünü tespit etti. 3'er kişilik 5 ayrı hücre bir yıl boyunca gölge gibi izlendi. Bilgiler emniyetle paylaşıldı. 7 Ekim'de terörle mücadele polisleri 4 ilde 15 casusu kıskıvrak yakaladı.
Sabah gazetesinin ayrıntılarını aktardığı operasyonda, şu bilgilere ulaşıldı: “MİT İstihbarata Karşı Koyma Başkanlığı ve İstanbul MİT Bölge Başkanlığı koordinesindeki 200 kişilik ekip, İsrail gizli servisi MOSSAD'ın 15 kişiden oluşan 5 ayrı hücrenin Türkiye'deki İsrail muhalifleri ve ülkemiz aleyhine faaliyet yürüttüğünü belirledi. Bütün hücreler takriben bir yıl boyunca teknik ve insana dayalı istihbarat yöntemleriyle adeta gölge gibi izlendi. MOSSAD'ın ajanlarının Filistinlilerin, Türkiye'deki üniversitelere hangi yolları izleyerek girdiği, Türk hükümeti ve belediyelerin Filistinlilere ne tür imkânlar ve kolaylıklar sağladığına yönelik istihbarat çalışması yürüttükleri saptandı. Beş istihbarat timinden oluşan MOSSAD şebekesi, ulaşılan bu bilgileri birer fişleme dosyaları içeren biyografik istihbarat raporlarına dönüştürdü ve sonra da internet tabanlı kripto programlarla yurt dışındaki MOSSAD yetkililerine gizlice gönderdi. Şebeke ayrıca Türkiye'de faaliyet gösteren çeşitli dernek ve kuruluşlar hakkında araştırma yaptı ve elde ettiği bilgileri İsrail gizli servisinin görevlilerine verdi. Parayla devşirilen casusluk şebekesinin, ulaştığı bilgileri MOSSAD'la on binlerce dolar ve avro karşılığında paylaştığı anlaşıldı.”
ANALİZ AŞAMASINDA YAKALANDILAR
Operasyonun arka planını ise İstihbarat Uzmanı Metin Ersöz Ulusal Kanal'da anlattı. Ersöz, şunları söyledi:
“İstanbul ve ülkemiz, istihbaratçılar cenneti diyebileceğimiz bir konumda. Fakat böyle bir operasyonun mahkemeye yansıması ve açığa çıkması ilk kez oluyor. MOSSAD ve bağlantılarının, Türkiye'de elemanlanma ve mimleme çalışmalarına yönelik bir faaliyet yürüttüğü görülüyor. Bunu, MOSSAD'ın Ortadoğu ülkelerinde kendi güvenliğine yönelik tehdidi algılama çalışması olarak değerlendirebiliriz. Burada bilgi toplamaktan ziyade, Arap muhaliflerini tespite yönelik 1. adım analiz faaliyeti içinde olduklarını anlıyoruz. Bundan sonraki hedefleme, gözlem, yaklaşım, elemanlanma, bilgi toplama ve diğer operatif faaliyetlere yönelik bir altyapı hazırlığı erken dönem müdahale ile engellenmiş oldu.”
ÖZEL İSTİHBARAT ŞİRKETLERİ
“İstihbarat tarihini 3 döneme ayırabiliriz. 1. Dünya Savaşı ile 2. Dünya Savaşı arası, 2. Dünya Savaşı ile 1990 arası, 90'dan günümüze kadar olan dönem... Bugünkü üçüncü dönemde istihbarat faaliyetleri çok değişti. Artık milli, ulusal istihbarat teşkilatları değil özel şirketler ve güvenlik şirketleri ön plana çıkmaya başladı. Bunlarla ilgili de bir yasal düzenleme olmadığı için, suç niteliği tam olarak belirlenemiyor ve bazı sıkıntılar yaşanıyor. Özellikle ABD'de eski CIA çalışanları ve özel harpçilerin kurduğu özel istihbarat şirketlerinin Araplara verdikleri hizmetleri biliyoruz, Yemen'de verdikleri hizmetleri biliyoruz, Kaşıkçı'nın öldürülmesindeki tekniğin İsrail'den alındığını biliyoruz,Dahlan'la birlikte İsrailli istihbaratçıların Filistin'de giriştikleri operasyonları görüyoruz... Bu son operasyonda MOSSAD'la bağlantılı olan şahıslardan birisinin, 1999 yılında İsrail konsolosluğuyla bağlantısı söz konusu. Bu bağlantının sonradan tekrar canlandırılması, bize bu yapının arkasında MOSSAD'ın olduğu ihtimalini düşündürüyor. Ancak kullanılan sistemler yarı-açık kaynaklar vasıtasıyla yapılan sistemler. Dolayısıyla bu adamların tam bir MOSSAD ajanı değil de, gelecekte ele alınmaları için test edildiklerini bize gösteren ipuçları var. Yani bu bir elemanlanma faaliyeti.”
İSRAİL YÖNETİMİNE MESAJ
“Türk istihbaratı, Türkiye'de bu faaliyetlere izin verilmeyeceğini net bir şekilde ortaya koymuş oldu. Bunlara verilecek cezanın caydırıcı olacağından emin olabilirsiniz.
Burada kullanılan şahıslar Türk uyruklu değil ve hedefleri Türkiye değil. Hedefte, Türkiye'deki İsrail'e tehdit oluşturabilecek veya Filistin'de iç karışıklığa neden olabilecek muhalif grupları tespite yönelik bir çalışma olduğu anlaşılıyor. Ulaşılmaya çalışılan kişiler Filistinli öğrenciler.
Hedef Türkiye olmadığı halde, burada kullanılan şahısları açığa çıkarma faaliyetinin yapılması, İsrail istihbaratına ve İsrail'in yeni yönetimine verilen bir mesajdır. Çünkü Netanyahu döneminde İsrail istihbaratı çok politize olmuştu. Bizim İsrail istihbaratıyla olan ilişkilerimiz geçmişe dayanır. Normalde İsrail istihbaratı, Türkiye'de teamüllere, prensiplere, protokollere son derece riayet eden bir istihbarat teşkilatıdır. Ama Netanyahu'dan sonraki girişimleriyle bunu biraz aksattılar ve açığa çıkarma, Türkiye'nin buna verdiği bir mesajdır. Eğer karşınızdaki istihbarat örgütünün protokolleri bozduğunu farkederseniz, siz de mütekabiliyetiyle yanıt verirsiniz.”