Mübarek gün ve gecelerde ölmenin hikmeti var mı? Cuma günü ya da gecesi vefat eden...

Bir insana iyi ya da kötü diyebilmemiz için o kişinin Allah (c.c)'a olan yakınlığına bakılmalıdır. Eğer ki insan, onu baştan sona var eden yaratıcısına yani yüce Allah (c.c)'a inanıyor ve kulluk görevini itina ile yerine getirmeye gayret gösteriyorsa o kimse Allah (c.c) katında iyi bir kuldur. Dolayısıyla da bizler için de 'iyi insan' ölçüsündedir. Ancak, imanı olmasına rağmen fani dünyanın geçici zevklerine takılıp kalmış ve buna göre de dinimize uymayan davranışlar sergilemeye hakimse, bu kişi günahkardır. İşte bu gibi değerlendirmeleri göz önünde bulundurduğumuzda o kimseler vefat ettiklerinde nasıl bir akıbet ile karşılaşacakları merak konusu olmaktadır.

Sevgili Peygamber Efendimiz (SAV)'in bu konuya dair düşünceleri ise gayet açık ve nettir. Bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır:

“Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz; nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz.” (Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, V, 663)

Bir kimsenin dünyada işlediği amellerin iyi olabilmesi için her şeyden önce sağlam bir itikada, imana sahip olması gerekir. Dolayısıyla Mümin bir kimse dinimize göre mübarek sayılan gün ve gecelerden birinde ruhunu teslim ederse, Allah (c.c)'un o kimseye daha farklı bir muamele sergileyeceğine dair bir hadiste şöyle zikredilir:

“Bir Müslüman cuma günü veya gecesi ölürse Cenab-ı Hak onu kabir fitnesinden (sualinden ve azabından) kurtarır.” (Tirmizî, Cenâiz: 73; Müsned, II/176.)

Hadis-i şeriften anlaşılacağı üzere özellikle de en hayırlı gün olan Cuma günü ve gecesi başta olmak üzere, bin aydan hayırlı olan Kadir gecesi gibi gün ve gecelerde ölenlere, Allah (c.c) o günlerin hürmetine ayrı bir merhametle muameleye tabi tutacaktır. Bu durumun daha net ve iyi bir şekilde anlaşılabilmesi için şu örneği verebiliriz; nasıl ki normal zamanlarda işlediğimiz salih amellerin sevabı, mübarek günlerde işlediğimiz sevaba göre daha az oluyorsa, o vakitlerde ölen kimseler ile hayırlı günlerde ölenlerin durumu da öyle fark edebilmektedir.