Mücadele içinde kurulan ajans
Mustafa Kemal Paşa, 14 Eylül 1919 günü Sivas’ta İrade-i Milliye, 10 Ocak 1920 günü Ankara’da Hâkimiyet-i Milliye gazetelerini kurdu. 6 Nisan 1920 günü de Anadolu Ajansı’nı kurarak İstanbul’un çamur savaşına karşı Ankara’nın gerçeklere dayalı sesini bütün yurda ve dünyaya yaydı.
Milli Mücadele'nin sesini duyurmak için Atatürk tarafından 6 Nisan 1920 günü kurulan Anadolu Ajansı, bu yıl 101'nci yılını kutluyor. Daha TBMM açılmadan faaliyete geçen Ajans, kısa sürede Anadolu illerinde örgütlendi, Ankara’daki faaliyetleri en ücra köşelere ve dünyaya duyurdu, haberler üzerinden yapılan psikoloiik savaşın da önüne geçti. Öyle gün geldi ki İstanbul’un yıkıcı gazeteleri Ankara’ya sokulmaz oldu. Yabancı ajansların yaydığı yalan ve iftira haberlere karşı gerçeklerle karşı duruldu.
GEYVE İSTASYONUNDA KARARLAŞTIRILDI
İstanbul’da 1918 yılında Yeni Gün isimli gazeteyi çıkaran Yunus Nadi Bey, işgal sonrası Ankara yolunda iken, yazar Halide Edip Hanım ile 31 Mart 1920 günü Geyve’de buluşur ve burada drezinle (küçük demiryolu taşıtı) yolculuğa başlarlar. İşte ajansın ismi bu yolculukta belirlenir. Halide Hanım’la aralarında geçen konuşmayı anılarında şöyle anlatır:
“Halide Hanım ile ancak Akhisar istasyonundaki bir mola esnasında ayaküstü biraz görüşebildim. Jan dark hayaleti filan abes şeylerdi. Halide Edip Hanım sanki Kayış Dağına bir tenezzühe çıkmış gibi seyahatten ve onun zahmetlerinden hiç şikâyet etmiyor, bilakis daha ziyade işlerden bahsediyordu. Pratik bir Türk kadını, kendisine Kuşçalı muhaberesinde Paşa’ya sorduğum telsiz telgraf suali ile cevabını anlattım:
Şimdi gider gitmez bütün dünyaya o tarih ile bağırırız, dedim.
Çok güzel, dedi. Daha iyisi gider gitmez bir ajans teşkilatı kuralım. O vasıta ile dâhile ve harice söyleriz.
Birinci şart Hanımefendi. Sonra tabi bunun teferruatı gelir; meselâ ilk merhalede neşriyat ki başlı başına teşkilata ihtiyaç gösterir. Sonra propagandanın envaı…
Tabi sıra ile hepsi yapılır. Fakat benim fikrimce ilk iş ajans olmalıdır. Hatta isterseniz adını burada koyuverelim: Meselâ Türk Ajansı, meselâ Ankara Ajansı, meselâ Anadolu Ajansı… Daha da bulunabilir.
Bana (Anadolu Ajansı) en iyi bir isim gibi görünüyor.
Bana da öyle. Değil mi, evvelâ kendini ve mümkünse bütün vatanı kurtaracak olan Anadolu’dur. O halde kararımızı vermiş olalım: Anadolu Ajansı…
Evet, Anadolu Ajansı Hanımefendi…
İşte şimdi işlemekte olan Anadolu Ajansı’nın mebadisi burada başlar.” (Yunus Nadi, Ankara’nın İlk Günleri, Sel Yayınları, İstanbul, 1955, 76-78.)
MUSTAFA KEMAL’İN TAMİM’İ
Ankara’ya gelen Halide Edip ve Yunus Nadi Bey, Mustafa Kemal Paşa ile konuyu konuşur ve 4-5 Nisan 1920 tarihleri arasında ajans konusunda ortak karara varırlar. Kollar sıvanır ve çalışmaya başlanır. Yunus Nadi Bey bir süre bu işin başında bulunur. Antalya ve Rodos’ta merkez kurarak dış dünyayla temaslar arar. Rodos’ta tanıdık Türklere de ulaşmaya çalışır…
Heyeti Temsiliye Reisi Mustafa Kemal Paşa, 8 Nisan 1920 günü kolordulara, vilayetlere ve Heyeti Temsiliyelere gönderdiği Tamim’de Ajansın kuruluşunu şu ifadelerle duyurur:
“İslâmın can evi olan, Osmanlı saltanat merkezinin düşman işgaline geçmesi ve
bütün vatan ve milletimizin en büyük tehlikeye maruz kalması neticesi olarak bütün Rumeli ve Anadolu'nun giriştiği milli ve mukaddes mücahede esnasında ümmet fertlerinin dahili ve harici en doğru havadis ile aydınlatılması kaçınılmaz ihtiyacı nazarı dikkat ve ehemmiyete alınmış ve netice olarak burada en salahiyetli zevattan meydana gelen bir özel heyet idaresinde ve "Anadolu Ajansı" unvanı altında bir müessese vücuda gelmiştir. "Anadolu Ajansı"nın en seri vasıtalar ile vereceği havadis ve malumat, esasen Heyeti Temsiliye'mizin asli ve sağlam kaynaklarından çıkmış olacağı için, bu Ajans tebligatının oraca ve bilhassa Müdafaai Hukuk teşkilatımızca dahi sokaklara ve toplu bulunulan yerlere asılması, basılması ve çoğaltılması ile dağıtılması ve hatta nahiye ve köylere kadar ulaştırılması yolunda mümkün olduğu kadar fazla yayılabilmesi için, acele tertibat alınması ve neticeden malumat verilmesi ehemmiyetle rica olunur.” (Atatürk'ün Bütün Eserleri, C. 7, Kaynak Yayanıları, İstanbul, 2003, s.263-352.)
DEVRİMİN SESİ OLDU
Ajans ilk bültenini 13 Nisan günü yayımlar. Bültenler telgraflarla bütün illere hatta köylere kadar iletilir ve oralarda halka okutturulur. Ayrıca yerel gazeteler de bu haberleri (aa) mahreciyle yayımlar. İstanbul'daki merkeze bile gizli yollarla, takalarla haberler ulaştırılır ve hücrelerde çoğaltılarak el altından yayılırdı.
Ajans, 1 Mart 1925 tarihinde Anonim Şirket olarak özerk statüye kavuştu. İlk Genel Müdür Alaeddin Bey, 1 Ocak 1926 günü göreve başladı ve 21 Aralık 1930 günü vefat edene kadar başarılı çalışmasıyla Ajansı kurumlaştırdı. Amansız hastalıktan dolayı 41 yaşında yaşamını yitirdiğinde beş parasızdı; çocuklarına bir yığın borç bırakmıştı. Ajans yönetim kurulu vefalı davranarak Alaeddin Bey'e 5 bin lira ikramiye vererek bu borçlarını ödemiş ve kalan parayı da çocuklarının bakımı için harcamıştı. (Atatürk ve Anadolu Ajansı, Yayına Hazırlayan: Safa Tekeli, Tekel Ambalaj Fabrikası, İstanbul, 2002.)
AA. bugüne kadar Türk Devriminin sesi oldu. Milli Mücadele içinde zafer haberlerini, Atatürk'ün gezilerini, konuşmalarını, her gün yapılan devrimleri ilk duyuran kuruluş oldu...
Bugün Türkiye’nin en köklü, yurt içi ve dışında muhabir ağı olan basın kuruluşu. Nice başarılı yıllar diliyoruz.