Muğla Kıran köylüleri: Toprağımızı bırakıp nereye gidelim
İki yıl içinde iptal edilen ‘imar affı’ geride çok sayıda mağdur bıraktı. Kıran köyü de bunlardan biri. Yıllardır yaşadıkları köy evlerinin, bakanlık kararıyla yıkımına başlandı. Yıkımı kabul etmeyen köylüler, dün 5 kişilik heyet oluşturarak Menteşe Belediyesi’ne dilekçe verdiler.
Muğla’nın Menteşe İlçesine bağlı Kıran Köyü, SİT alanı üzerine kurulu ama yıllardır yerleşim yeri. Orman arazisi değil, hazine arazisi hiç değil. Köylü, Kıran’ı yıllar önce kendisine yurt edindi. Büyükşehir Yasası’yla önce imar izni verildi. Dedelerinden kalma topraklarına, ahşap, bir göz iki göz ev yaptılar ya da var olan evlerine ufak tadilat… Yüksek katlı değil, tek katlı evler. Bölge deprem bölgesi olduğu için depreme dayanıklı küçük konutlar. Çoğu da ahşap. ‘Zeytinliklere yakın yerlere yaptık ki bahçemize sahip çıkalım.” diyor köylüler.
PİLOT BÖLGE
2018’de ‘İmar Barışı’ geldi, başvurular, ödemeler yapıldı. Ancak 2020 yılında düzenleme iptal edildi. Geride çok sayıda mağdur kaldı. 'Yasal düzenlemeden sonra yapıldığı' iddiasıyla 'Yapı Kayıt Belgeleri' iptal edilen on binlerce yapı için yıkım kararları alındı. Muğla, yıkımlar için pilot bölge seçildi, Kıran köyündeki yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından talimat verildi. Önceki gün bakanlığın talimatıyla belediye vinçleri köye dayandı, 1 ev yıkıldı, yol kenarına toprak kayması olmasın, zeytinler yerinde dursun diye yapılan taş duvarlar bile vinçlerle yıkıldı.
Vinçlerin önünde duran ve evleri için mücadele eden köylüler, ‘Burada doğduk burada yaşadık burada öleceğiz.” dediler. Vatan Partisi Muğla İl Başkanı, İl Sekreteri Emin Can Polat ve parti yöneticileri gün boyu Kıran köyünde, köylülerle birlikteydi. Bakanlık başta olmak üzere çok sayıda görüşme yapıldı. Vatan Partisi yöneticileri ve köylüler Menteşe Belediyesi’ne giderek dilekçe verdiler, yıkımların durdurulmasını istediler.
‘YAŞAMA KATTIĞIMIZ DEĞER GÖZETİLMELİ’
Köylüler hazırladıkları dilekçede, cennet doğanın ve ormanların bekçileri olduklarını belirttiler, aynı konumda bulunan ticari işletmelerin neden yıkılmadığını sordular. “Buradaki varlığımızın amacı ve yaşama kattığımız değer gözetilmeli.” diyen köylüler, belediyeye imar sorunlarıyla ilgili birlikte mücadele çağrısı yaptılar.
Dilekçede ayrıca Vatan Partisi’nin açıkladığı 1/25.000’lik Nazım İmar Planı’nın ve buna bağlı Revizyon Planı’nın iptal edilmesi hatırlatılarak, “Alt ölçekli planların tümü de hukuken hükümsüz ve anlamsız kalmıştır.” denildi. Sözlerine kulak verilmesini isteyen Kıran köylüleri, haksızlığa direnme ve gerekirse suç şikayetinde bulunma iradesinde olduklarını ifade ettiler.
BAHÇE DUVARI YIKILIR MI?
Aydınlık’a konuşan köylülerden Aysel Özdemir, “Ben Türk vatandaşıyım” diye başladı sözüne. 65 yaşındaki Özdemir, dedesinden annesine annesinden de kendisine kalan yere 1 artı 1 ahşap ev yapmış. ‘İmar Barışı’ düzenlemesi gelince, parasını da ödemiş.
“Geldiler ‘imar barışı’ dediler önden paramızı aldılar sonra da iptal ettiler barışı. Yıkım geldi, mağduruz. Devletimize oy vermiş, devletimize sahip çıkmış insanlarız. Ben nereye gideceğim, kime dayanacağım? Yıkımların durdurulmasını istiyoruz. Ahşap ev yıkılır mı? Yıktıkları duvarlara bakın, burası bahçe duvarı. Bu duvar ne için yapılmış, biliyorlar mı? Toprak kaymasın, zeytinler yerinde dursun, diye…”
‘BURADA DOĞDUK BURADA ÖLECEĞİZ’
Bir başka köylü de “Herkes burada oturuyorsa buraya imar gelmeli.” diye seslendi.
Canur Ayhan, “Ben bu topraklarda büyüdüm. İsrail’in Müslümanların evini yıktığı gibi yıkıyorlar buraları. Kabul etmiyoruz. Yıkım kimi memnun eder? Bizim kimseyle sorunumuz yok. Seçtiğimiz kişiler bizim evlerin yıkılmasından zevk mi alıyor? Bir tarafımıza çevik kuvvet koyuyorlar bir tarafımıza jandarma. Bunlara karşı gelemeyiz. Bizim başka vatanımız yok, biz buralıyız, burada doğduk, burada öleceğiz.” diye konuştu.
‘ŞEHİR DEĞİL KÖYÜMÜZÜ İSTİYORUZ’
Bir başka köylü şöyle seslendi:
“Benim dedelerim burada büyüdü. 50 metrekare ev yapmışım, yıkılıyor. Tapulu yerimiz burası. Hazineye, ormana ait olsa ‘tamam’ deriz ama burası bizim. Yüksek ev yok burada. Depreme dayanıklı evler yapıyoruz. Gelsinler, tespit etsinler.”
Furkan Çamkerten de Büyükşehir Yasası’na sitem etti:
“Köyümüzü istiyoruz, şehir istemiyoruz, köy statüsü istiyoruz. Buralar yasayla Büyükşehir’e bağlandı ama Büyükşehir’den hiç fayda yok. Yol yok, alt yapı yok, su yok. Bak bu adam, oğlunu evlendirecek, ev yapamıyor. Muğla’dan ev almaya çalışıyor. Ev almak için 5 tarla satması gerekecek. Tarlasını satması köyden gitmesi demek. Zenginler gelsin diye mi köyü bırakalım.”
‘DEVLET VATANDAŞINA TUZAK KURMAZ’
Vatan Partisi köylünün hakkını savunmak için önceki gün Kıran’daydı. Muğla İl Başkanı Av. Emre Aykın:
“Sahil şeridine gidin bakın. Kimler buradan rant elde ediyor. Bu köye gelene kadar birçok işletme gördük. İşletmelere dokunmayacaksınız, burada köylünün toprağına yaptığı eve dokunacaksınız. Devlet vatandaşa tuzak kuramaz. Buraları terk etmeyeceğiz. Mücadeleyi bakanlık nezdinde yapacağız. Belediye başkan yardımcılarıyla konuştuk, ‘Dik durun, yargılanacaksanız da yargılanın.’ dedik. ‘Köylüyü karşınıza almayın.’ dedik. Köylüyü kimse karşısına alamaz. Biz alanların karşısında olacağız, vince karşı gücümüz yetmiyor ama hukuki gücümüz var. Gövdemizi koyduk biz. Her yurttaş köylüsüne sahip çıkacak. Türkiye’nin geleceği köylümüze bağlı. Köylümüz toprağa sahip çıkarsa, üretirse siz burada köylü olarak yaşamaya devam ederseniz ancak biz zenginleşiriz.”
KÖYLÜLER BELEDİYEYE DİLEKÇE VERDİ!
KENTİN İMAR PLANI BİLE YOK
Kıran köylüleri, Menteşe Belediyesi’ne giderek, aşağıdaki dilekçenin Belediye Başkanına iletilmesini istediler. Dilekçede özetle şu ifadeler yer aldı:
“Aşağıda imzaları bulunan biz Kıran Mahallesi köylüleri, atadan beri köyümüzdeki toprağımızda imarda, ihyada, üretimde bulunmakta yaşam sürmekteyiz. Aynı zamanda içinde bulunduğumuz cennet doğanın ve ormanların bekçileri, koruyucularıyız. Her ne kadar mahallemiz SİT alanı olarak belirlenmişse de bu topraklardaki varlığımız bir kanun ihlali ya da imar rejiminin bozulması niyeti içermemektedir. Anayasamızın 170. Maddesi bizim konumumuzda bulunan köylüleri koruyucu amir hükmüdür. Hiçbir yasal düzenleme veya idare tasarrufu anayasanın üzerinde değildir.
‘AYNI KONUMDA İŞLETMELER DE VAR’
“Belediyeniz sınırları içerisinde bugüne kadar tespit edilmiş olsun ya da olmasın imara aykırı birçok yapı bulunmakta. Hatta bazılarında kesinleşmiş yıkım kararları da bulunmaktadır. Özellikle kıyı şeridinde ve yine bölgemize yakın SİT alanında ticari işletmeler için imara aykırı yapılar oluşturan birçok örnek mevcut. Kıran köylülerine yıkım işlemleri için öncelik verilmesi, sözde müfettiş iddia ve ısrarlarına karşı bizim yanımızda duruş sergilememiş olmanız kabul edilebilir nitelikte değildir.
‘TÜM YAPILAR SİZİN BİLGİNİZDEYDİ’
“Bizlere ait tüm yapılar belediyenizin bilgisi ve gözetimi dahilinde varlığını uzun yıllar sürdürmüştür. Bugünkü iddiaların dayanağı geçmişte de mevcut olmakla, yıkım veya engelleyici tasarruflarınızın yapıların oluşturulması sürecinin başlangıcında ortaya konulmamış olması bizlerde “Devlet vatandaşına tuzak kurar mı?” sorusunu gündeme getirmektedir.
‘BİRLİKTE MÜCADELE EDİLMELİ’
“Buradaki varlığımızın amacı ve yaşama kattığımız değer gözetilmeli. Sizlerin çabası dahilinde birlikte mücadele edilmek suretiyle bölgenin imar durumundaki sorunları ortadan kaldırmak mümkün. İddia aşamasındaki suçlama gerekçe yapılarak, ısrarlı, ivedi ve zorlayıcı yıkım işlemine yönelmiş olmanız bizler için acı vericidir.
‘ALT PLANLAR DA YOK HÜKMÜNDEDİR’
“Üstelik bugün elinizde 1/25.000’lik Nazım İmar Planı’nın ve buna bağlı Revizyon Planı’nın yargı makamınca iptal edilmiş olduğu sonucu vardır. Bu halde planların kademelenmesindeki ilke gereği alt ölçekli planların tümü de hukuken hükümsüz ve anlamsız kalmıştır.
‘SUÇ ŞİKAYETİNDE BULUNURUZ’
“Açıklamaya çalıştığımız hususların dikkate alınmasını, söylediklerimize kulak verilmesini, yıkım işlemlerinin tedbiren bu aşamada durdurulmasını, anayasal ödevinize uymanız dahilinde bizler için koruyucu tedbirleri almanızı, bu açıkladıklarımızı kapalı kapılar ardında kalarak bizlerle görüşmekten imtina eden müfettişler ve tüm idari yetkililere iletmenizi, onlara köylüler olarak bu haksızlığa direnme ve gerekirse suç şikayetinde bulunma iradesinde olduğumuzu aktarmanızı istiyor; istek ve taleplerimizi değerli Belediyemiz Başkanlığı’na saygılarımızla arz ediyoruz.”
‘Tadilat yaptı’ diye köylünün evini yıktılarGündem
