‘Muhalefete destek kesilirse SDG dosyası ele alınır’
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Suriye'nin Başkanı ile görüşebiliriz.' sözlerini Suriye Ulusal Uzlaşma Komitesi Resmi Sözcüsü Ömer Rahmon ile konuştuk
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Prag Zirvesi'ndeki mesajları, 11 yıllık Suriye savaşında kritik bir dönüm noktasının daha habercisiydi.
“Suriye Devlet Başkanı ile bir görüşmeniz olması mümkün mü?” sorusu üzerine Erdoğan, “Mümkün değildir gibi bir ifadeyi kullanmam. Alışılmış bir siyasetçi değilim. Dolayısıyla vakti saati geldiğinde biz Suriye’nin Başkanı ile de görüşme yoluna gidebiliriz.” dedi. Şu an alt düzeyde görüşmelerin sürdüğünü kaydeden Erdoğan, “Bütün arzumuz Suriye’deki terör gruplarının arındırılmasıdır.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu sözleri, 11 yıllık Suriye savaşında bir ilkti.
Aslında Erdoğan, daha önce de Beşar Esad ile görüşebileceği yönünde sinyaller vermiş, fakat “Suriye'nin Başkanı” ifadesini hiç kullanmamıştı.
19 Ağustos 2022'de Ukrayna dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, “Esed’i yenmek veya yenmemek gibi bir derdimiz yok.” demiş, “Suriye ile daha ileri seviyede adımları temin etmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan'ın Şanghay İşbirliği Örgütü dönüşü katıldığı Ak Parti MKYK'da ise “Keşke Esed Özbekistan’a gelseydi, görüşürdüm.” dediği iddia edilmişti.
Uzmanlar ise Erdoğan'ın bu kez “Suriye'nin Başkanı” ifadesini kullanarak “meşruiyet” tartışmalarını sonlandırdığını değerlendiriyor.
'MUHALEFETE DESTEĞİ KESİN SDG DOSYASINI ELE ALALIM'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son açıklamalarını, Suriye Ulusal Uzlaşma Komitesi Resmi Sözcüsü Ömer Rahmon ile konuştuk. Rahmon, her şeyden önce Türkiye ile Suriye arasındaki normalleşmeyi desteklediğini ve bu hedef doğrultusunda yürütülen uzlaşma çalışmalarında kendisinin de yer aldığını vurguluyor.
Suriye ile Türkiye arasındaki görüşmelerin halen alt seviyelerde sürdüğünü ve bunun daha çok güvenlik konularıyla sınırlı olduğunu bildiren Rahmon, “Maalesef tüm göstergeler iki ülke arasındaki ana tartışmalı konularda henüz anlaşmaya varılamadığı gösteriyor.” diye ekliyor. Rahmon'a göre ana tartışmalı konuların başında ise Türkiye'nin muhaliflere verdiği destek ve Suriye'nin kuzeyindeki askeri varlığı geliyor.
Rahmon, meselenin iki liderin el sıkışmasından öte, yıkılan bir ülkenin kaderinin çizilmesi olduğunu kaydediyor. Fakat ümitsiz değil, sadece zamana ihtiyaç olduğunun da altını çiziyor. Resmi Sözcü şöyle devam ediyor:
“Erdoğan'ın dilediği gibi açıklama yapma hakkı var ve bu konuyla ilgili de bir süredir konuşuyor. Suriye Hükümeti ise yorum yapmaktan kaçınıyor ve sessizliğini koruyor. Şu an yetkili kurumlar arasında Türkiye'nin teröre desteğini kesmesi ve Fırat'ın doğusundaki bölücü güçler dosyasının ele alınması tartışılıyor.
“Bu noktada Türkiye ile birlikte SDG dosyasının ele alınması ve Suriyeli mültecilerin geri dönüşü konusu, Erdoğan'ın Suriye muhalefetine desteğini kesmesi konusundaki samimiyetiyle bağlantılı görülüyor. Açık konuşalım; Suriye, sorunlarının bir kısmını çözüp diğerlerini ortada bırakarak Suriye olamaz. İnancımız bütün sorunları çözüm masasına koyarak bir aşamaya ulaşmak, yoksa geçici bir çözüm önermek değil.”
ESAD: FİDAN'LA GÖRÜŞTÜK ERDOĞAN'LA DA GÖRÜŞÜRÜZ
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, 2019 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşebileceğini açıklamıştı. Suriye heyeti ile MİT Başkanı Hakan Fidan’ın daha önce İran’ın başkenti Tahran’da görüştüklerini, daha sonra ise Keseb Sınır Kapısı'nda yeniden bir araya geldiklerini hatırlatan Esad, Türk görevliler ile ilgili “Ülkemizde neler olduğunu Türk siyasetçilerinden daha iyi anlıyorlar.” demişti. “Türkiye ile işbirliğine açığız.” diye konuşan Suriye Cumhurbaşkanı, “Eğer Suriye’nin çıkarları doğrultusunda olacak ve egemenliğimize zarar vermeyecekse Erdoğan ile görüşebiliriz.” ifadelerini kullanmıştı.