Muhaliflerin çalıştayı sönük kaldı: ‘Çıkarcılık tarihi zirvesinde’ eleştirisi
CHP’de parti içi muhalefetin tüzük kurultayı hazırlığı sürüyor. İstanbul ve İzmir’de çalıştay yapan Kılıçdaroğlu’na yakın delegeler dün de Ankara’da buluştu. Toplantıda parti içi işleyişe ilişkin çok sayıda eleştiri dile getirildi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) 4-9 Eylül tarihlerinde düzenlenecek olan Olağanüstü Tüzük Kurultayı için hazırlıklar sürüyor. Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yakınlığıyla bilinen isimlerden, eski İstanbul Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun öncülük ettiği “Bağımsız İrade-Güçlü Örgüt Platformu”, dün Ankara’da tüzük çalıştayı düzenledi. Geçen hafta da İstanbul ve İzmir’de çalıştay düzenleyen ekibe Ankara’da ilgi düşük oldu. 200 kişilik ODTM Toplantı Salonu’nda yapılan buluşmada salonun yarısı boş kaldı. “Nicelik değil nitelik arıyoruz” denilen çalıştayda 11 maddelik bildirge ilan edildi.
Kerimoğlu’nun konuşmasında ve bildirgede “Amasız, fakatsız, istisnasız ön seçim” talebi öne çıktı. Delege ve üyelerin “Partide çıkarcılık tarihi zirvesinde” eleştirisi dikkat çekti.
‘BELEDİYELER VESAYET KURDU’
Bağımsız İrade-Güçlü Örgüt Platformu’nun çalıştayı saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile açıldı. Divan başkanlığına Feramus Öztürk, yardımcılıklarına Hüsniye Erdoğan, Didem Temel ve Can İncebıyık isimli partililerin getirildiği çalıştayda delege ve üyeler sırayla kendilerini tanıtarak önerilerini sundu.
Öneriler, eleştiri ve sitemlerle iç içe geçti. Partide çıkarcılığın tarihi zirvesinde olduğu öne sürüldü. Siyasi aidiyetin ikinci plana kaydığı belirtildi. Belediye başkan ve yöneticilerinin kamu gücüne dayanarak delege ve örgütler üzerinde vesayet yarattığı iddia edildi. İl-ilçe başkanlarının partiye verilen oyları “kendi malı gibi” gördüğü ve pazarladığı ileri sürüldü. Ön seçim yapmama sorununun SHP’den beri var olduğu bildirildi.
Siyasetlere dair esastan bir rahatsızlık olmadığı görüldü.
‘EKMEĞİYLE, AŞIYLA TERBİYE EDİLİYOR’
Bülent Kerimoğlu, “Amasız, fakatsız, istisnasız ön seçim olmalıdır. Milletvekilleri için üç, genel başkan için beş dönem kuralı getirilmeli.” ifadelerini kullandı.Kılıçdaroğlu’nun ektiği tohumlar sayesinde yerel seçimlerde başarılı olunduğunu söyleyen Kerimoğlu şunları dile getirdi:
“CHP üyesinin ekmekle, aşla, makamla, mevkiyle terbiye edilmesinin önüne geçelim. Delegelerin üzerinde kanaat belirtecek delege ağalığına son verilsin. Çünkü delege ağalığı ve yerel yönetimler arasındaki o menfaat ve organik ilişki, CHP’nin örgütleri ve Genel Merkezi üzerinde bir vesayete dönüşüyor. Önceki Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na vefa, saygı, sevgi gösterilmesini; onun ektiği tohumların 2024 yerel seçimlerinde, CHP’yi birinci parti yaptığını herkes gelip burada ifade etmek istediği için buralardayız. Kemal Kılıçdaroğlu'na iftira atılmasını, linç kampanyalarının yürütülmesine müsaade etmeyin.”
‘YARGIÇ HUZURUNDA ÖN SEÇİM’
Bağımsız İrade-Güçlü Örgüt grubunun oylayarak kararlaştırdığı 11 maddelik bildirge şöyle:
“1. Üyelerin tümü ile yargıç denetiminde, hukuk güvenceli ön seçim zorunlu olmalı.
“2. Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinde tarafsız ve bağımsızlığına itimat edilen güvenilir kamuoyu araştırmaları yapılarak örgütler ve kamuoyuyla sonuçları paylaşılmalı, çıkan sonuçlar neticesinde Cumhurbaşkanı adayı da tüm üyelerin kullanacağı oylar ile ön seçimle belirlenmelidir.
“3. İl ve ilçe kongrelerinde seçimler tek ve ortak listeyle (çarşaf liste) yapılmalıdır.
‘TÜM ÜYELER OY KULLANSIN’
“4. Partinin ilçe başkanları, ilçe yönetim kurulları, il başkanları, il yönetim kurulları, kurultay delegeleri ve genel başkanı parti üyelerinin tümünün oylarıyla belirlenmelidir.
“5. CHP’nin tüm yönetim kurulları, parti meclisi, belediye meclisleri ve TBMM gruplarında, oylamalarını gerçek ve özgür iradeyi yansıtabilmesi için kararların gizli oy, açık tasnifle kararların alınması kural olarak benimsenmeli.
“6. Partiye üyelik koşul ve şartlarına göre aktif ve pasif üye tanımlaması yapılarak tasnifine gidilmelidir.
“7. Yerel yönetimler örgüt içi seçimlerde kanaat odağı olmaktan çıkarılmalıdır. İl ve ilçe örgütlerinde yerel yöneticilerin vesayetinin ortadan kaldırması amaçlanmalı, yerel yöneticilerin il ve ilçe örgütlerini belirleme iradesiyle hareket etmesi engellenmelidir.
DİYARBAKIR VE BURSA’DA DA YAPILACAK
“8. Parti görevlerinin sürdürülmesi üç dönem kuralıyla sınırlandırılmalıdır.
“9. Sol-sosyal demokrat ilke ve esaslara dayalı politikalarla siyasal varlığımızı sürdürmek için güçlü genel sekreterlik kurumu yeniden ihdas edilmelidir.
“10. MYK üye sayıları düşürülerek benzer genel başkan yardımcılıkları birleştirilmeli. Genel Başkan Yardımcılığı sayısı 15 ile sınırlandırılmalıdır.
“11. Hali hazırda tüzükte atıf yapılan ve yönetmelikle görev tanımı, oluşumu ve işleyişi düzenlenen Etik Kurulu’na işlerlik kazandırılmalıdır.”
Bağımsız İrade-Güçlü Örgüt Platformu gelecek hafta da Diyarbakır ve Bursa’da toplantılar yapacak.