Muhsin Ertuğrul’un uyarısı Genç Günler’de vurgulandı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın geleneksel olarak düzenlediği 37.Genç Günler, 6 Mayıs’ta Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde Boğaziçi Gençlik Korosu’nun göz alıcı konseriyle başladı.
İstanbul’un aralıksız düzenlenen tek gençlik ve sanat buluşması olan Genç Günler, konser, söyleşi, atölye ve katılımcı grupların oyunlarıyla, gençleri sanatla buluşturmaya başladı. İBB Şehir Tiyatroları 8 sahnesini bir hafta boyunca gençlere ve onların büyük emeklerle hazırladıkları oyunlarına açtı. Boğaziçi Gençlik Korosu Konseri öncesi 37. Genç Günler açılış konuşması yapan Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever şunları söyledi:
“Bir asrı aşan bir zaman önceydi…
İstanbul’da, dünya savaşının sıcak rüzgârlarının gölgesinde bir tiyatronun kuruluş sancıları çekiliyordu.
Darülbedayi yani Güzellikler Evi’nin doğumu, büyük savaşın hemen öncesinde gerçekleşti.
Bu yangının ortasında açan bir güldü, güzellikti tiyatromuz.
Çok zaman geçmeden başlayan savaşla büyük yara alsa da, ülkenin sanat tutkunu gençleri omuz verdi, Darülbedayi’nin yolculuğu günümüze kadar geldi.
Bu gençler arasında, ustamız, hocamız Muhsin Ertuğrul da vardı,” diyerek sözlerine başladı.
‘ORTAK DİLİMİZ SANATTI, TİYATROYDU…’
Gençlerin başlattığı sanat yolculuğunun 37 yıl önce yeni bir heyecanı nasıl ortaya çıkardığını şöyle anlattı:
“Bu yolculuk, Perdeci mahlasıyla yazan ustamız Muhsin Ertuğrul’un 12 Eylül öncesi yazdığı bir yazıya ‘ses’ti. Bu kez bir başka ‘buhran’ın sancıları çekiliyordu. Ve soruyordu 1978 yılında kaleme aldığı ilk ulusal tiyatro günü bildirisinde Muhsin Ertuğrul: ‘Şimdi bu sahnede soruyorum sizlere: Kardeşi kardeşe kim kırdırıyor? Hangi katı yürekli, hangi cana kıyıcı, hangi bencil çıkarıyor perde arkasından bu suçsuz yavruları, sinsi sinsi, kukla gibi kullanıyor? Neden? Bunun yanıtını vermek için derin derin düşünmenizi bekliyorum. Büyük kurtarıcı Atatürk, yurtta, dünyada barış, diye bir temel ilke atmıştır. Nerde yurttaki barış? Bu temeli yıkanların art niyetlerini düşünüp bulmak siz sayın seyircilere düşüyor.’
Sanat, sanatçı, bir ‘kahin’ gibi geleceğin felaketlerini gören, ruhunda hisseden ve toplumu uyaran biridir. Muhsin Ertuğrul da büyük buhranın, ‘yurtta barış’ı dinamitleyen çatışmanın ağırlığını hissetmiş, toplumu uyarmıştı.
Ancak kardeş kardeşi kırdı.
Olan oldu…
Genç Günler, gençlik ve sanatı buluşturarak yeni bir heyecanla ‘barış’ rotasında, ustamızın ‘soru’sunun bir ‘cevabı’ olarak başladı.
Bizi buluşturan, ‘ortak dilimiz’ sanattı, tiyatroydu…
1985 yılında yolculuğuna başlayan Genç Günler, bugün 37 yaşında.”