14 Ocak 2025 Salı
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3

Etiyopya’da Omo vadisindeki yolculuğumuza devam ediyoruz. Dorze, Kara, Hamer kabilelerini ziyaret ettikten sonra bölgedeki yerel bir pazara uğradık. Birçok yerde pazarlar kuruluyor. Yerli kabilelerin ürünlerini sattığı bu pazarlar akrabaların da buluşma yeri.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3! Etiyopya'nın kabileleri hangileri? Etiyopya'da gezilecek yerler
TÜLİN UYGUR (tulin.uygur@aydinlik.com.tr)

Etiyopya'daki kabileler kendi köylerinden pazarlara yürüyerek geliyorlarmış. Kimisi için en az 6 saatlik yürüyüş demek bu. Canlı hayvan, her türlü tahıl, taze moringa yaprakları, kına, bal, kahve dışında yakındaki büyük şehirler olan Turmi ve Arba Minch’ten getirilen tekstil ürünleri, bolca boncuk ve ahşap ürünler var. Bizim için büyük bir kültürel deneyim ve gözlem yeri. Kabile halklarını yakından görmek için müthiş bir yer.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 1
Pazarda alışveriş

Bu yüzden çok olmasa da turistler var, turistik ürünler satılıyor. Göz ucuyla bir ürüne bakarsanız, o satıcı peşinize takılıp tüm pazarı sizinle dolaşabilir, çünkü aynı ürün hemen her tezgâhta var ama kaba değiller. Kabile halkı ağaç altlarında toplanıp birbirlerine ürünlerini satmaya çalışıyor, belki de ürün değiştiriyor. Bol miktarda tereyağı ve bal satılıyor.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 2
Pazara ürünlerini getiren bir kadın

Biz de bal aldık ama yerel rehberimiz otele kendi bildiği yerden küçük su şişelerine doldurulmuş “organik” ballar getirdi. Bizim ki o kadar organikmiş ki balından ayrılamayan arı da bizimle İstanbul’a gelmiş. Pazarda gördüğümüz Benna ya da Banna kabilesinin kadınları mavi-beyaz boncuk kolyeler takıyordu. Çok düzgün örülmüş saçları boyun hizasındaydı. Kına, toprak ve tereyağıyla yapılan macunla sıvanmış saçları bronz rengindeydi ve pırıl pırıl parlıyordu.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 3
Pazarda arkadaşlarıyla oynayan dünya tatlısı bir kız çocuğu

Bir kısmının üzerinde sadece boncuk işli kısa deri etekleri ve kolyeleri vardı. Hamer kadınlarında ise saçlar uzun, siyah. Onlar da aynı tip macunla sıvıyorlar örgülü saçlarını. Onların da deri etekleri var. Pazarda da satılıyordu deri eteklerden. Bilezikleri, kolyeleri, boncukla işledikleri saç süsleriyle kadınların ve erkeklerin duruşları son derece güzel ve gururlu.

Kimileri renkleri iyice solmuş tişortlar giymişti, belki de köylerini ziyaret eden turistlerden almışlardı. Pazar yerinde kardeşlerine bakan çocuklar, su birikintisinde oynayan çocuklar gördük. Yanlarında hiçbir yetişkin yoktu, onlar için hiçbir etkinlik yapılmamıştı, oyuncakları olmadığı gibi, oyuncak satılan bir tezgâh da yoktu.

MURSİ KABİLESİ

Mursi kabilesine gitmeden yoldan yerel rehberi ve silahlı koruyucumuzu alıyoruz. Köye girmek için yerel rehber almak gerekiyor. Yerel rehberler köyün/kabilenin şefiyle anlaşıyor, bir bedel karşılığı turistler köye gidebiliyor. Daha önce de yazmıştım, bu turistler için köyde rahatça dolaşmak ve serbestçe fotoğraf çekebilmek anlamına da geliyor. Silahlı koruyucu ise buraya özel ve şart.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 4
Mursi köyündeki çocuklar

Mago Milli Parkı’na giriyoruz. Parka adını veren Mago dağı 2600 metre yüksekliğinde. Mursi kabilesi yaklaşık 12 bin kişilik. Birçok alt kabileden oluşuyor. Omo Nehri ve Mago Nehri arasında göç eden yarı göçebe bir kabile. Bu bölgede Benna, Kara ve Suri kabileleride yaşıyor.

Kabileler Güney Sudan sınırına doğru yayılıyorlar. Etiyopya hükümeti, gelenekleri ve yaşam biçimleri benzeyen Mursi kabilesiyle Suri, Me’en ve Kwegu kabilelerini “Surma” adı altında gruplandırılmış. Konuştukları dil Surmic dil grubu olarak adlandırılıyor. Animist bir toplum. Tumwi dedikleri “Gök Tanrı”ya inanıyorlar. Gök Tanrı herhangi bir şekilde kendisini gösterebiliyormuş. Ayrıca köyün Kômoru denilen bir de dini ve törensel lideri var.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 5
Mursi köyündeki bu genç kadın kil disketi kulaklarına takanlardan

Mursi kabilesi tarım ve hayvancılıkla geçiniyor. Sorgum, mısır, fasulye, nohut, tütün yetiştiriyorlar ve ağaçlara arı kovanları yerleştiriyorlar. Nehir suları azaldığında nehir yatağında da tarım yapılıyor. Bu yüzden nehirler, kabilelerin yaşamında önemli. Ayrıca nehrin beslediği sulak alanlar ve ormanlar, çalılıklar da onların yurdu. Her taraf yemyeşildi ama toprak beton gibi sertleşmişti.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 6
Mursi köyündeki bu delikanlının vücudunda kazıyarak yapılmış şeklillerden biri

Bir gece önce yağan yağmur suları yollarda birikinti oluşturmuştu ve bu kırmızımsı çamurlu suları burada çok yaygın olan sarı bir bidona doldurmaya çalışan insanlar gördük. Hayvanlar da aynı birikintiden su içiyordu. Bu bölgeler akan nehirlere rağmen büyük susuzluk çekiyor. Hükümet susuzluğa çare bulmak için büyük baraj projeleri yapıyor ama kabilelerin yaşadığı topraklar baraj gölünün altında kalacağı için, sorunlar yaşanıyor.

MURSİ KÖYÜ

Mursiler bizi bekliyorlardı. Sıkışmış ve neredeyse betonlaşmış bir toprak alanda kurulu köyde öncelikle koşturan çocuklar hemen gözümüze çarptı. Kulübeleri yine ağaç dalları ve samanlarla yarı küre şeklinde yapılmıştı, kapıları açık kulübeler.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 7
Mursi köyünde tören başlığını takmış bir genç

Kadınlar kulübelerinin önüne birer örtü açmışlar, kucaklarında bebekleri kendi vücut boyalarına benzeyen şekillerle süsledikleri minik kil hayvancıkları satıyorlar. Bir de dudak tabaklarını. Mursiler dudaklarına ve kulaklarına tabak takan kadınların kabilesi olarak biliniyor. Tabaklar çeşitli büyüklüklerde ve kilden yapılıyor, ağır. O tabaklarla sürekli dolaşmak yorucu olmalı ki biz gittiğimizde hiçbirinde tabak yoktu. Sonra bize göstermek için taktılar. Takması da çıkarması da zor ama esas zor ve acılı olan alt dudağı o hale getirmek. Bir genç kızın cinsel olarak olgunlaştığının ve evlenebileceğinin habercisi oluyor tabaklar. Hazırlık amacıyla genç kız 13-14 yaşına gelince alt çenedeki ön dört diş çekiliyor.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 8
Mursi köyünde tabağını çıkarmış genç bir kadın, evinin önünde satmak üzere kilden yaptığı dudak tabakları ve minik hayvanları sergilerken

Diş etlerinin iyileşmesi bekleniyor. Daha sonra alt dudak içerden dudak boyunca kesiliyor. Kesiğin kaynamaması için nemli bir tıkaç/tahta çubuk konuluyor. Sonra dudağın esnemesini sağlamak için bu tıkaç sürekli büyütülüyor. Dudağın iyileşmesine yardımcı olmak ve enfeksiyonu önlemek için bitkiden yapılan bir cins merhem kullanılıyor. Dudağın açık yarasının iyileşmesi aylar sürüyor ama esnetme çalışması bitmiyor. İlk olarak 4 cm çapında bir ahşap tabak yerleştiriliyor. Kil tabaklar 18 yaşında takılıyor. 25 cm. çapına kadar tabaklar takılabiliyor.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 9
Mursi köyü kadınları ve çocukları

Bir kız dudağına ne kadar büyük tabak takarsa o kadar çok başlık alabiliyor. Başlık sığırla ödeniyor. Daha büyük tabak daha güzel kız, daha çok sığır anlamına geliyor. 60 sığıra kadar çıkan başlıklar var. Bu arada bölgede bolca silah olduğunu yazalım. Bir AK 47 (Kalaşnikof) bedeli de 40 sığır. Başlık olarak silah da geçerli.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 10
Mursi köyünde süsleriyle bir kadın

En çok genç kızlar ve yeni evliler tabak takıyor. Bu güzellik, doğurganlık ve sosyal konum belirten bir araç olarak görülüyor. Kölecilik ve sömürgecilik dönemlerinde Mursi kadınlarının kaçırılmasını engellemek ve kadınları koruyabilmek için dudaklarına tabak takmanın geliştirildiği anlatılıyor. Daha çok yabancıların yanındayken ve pazarda takıyorlarmış. Bir de kendi törenleri esnasında.Yaşlılar ve dullar dudak tabaklarını takmıyor, kesik alt dudak halka gibi çene üzerine sarkıyor.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 11
Mursi köyünde genç bir anne

Mursi kadınlarının birçoğunun kulak memeleri de kesilmiş ve tabak takmak üzere esnetilmişti. Kulak memeleri kocaman birer halka şeklinde sarkıyordu. Sadece genç bir kadının kulağında kocaman ahşap tabak takılıydı, onun da dudak halkası yoktu. Yaşlılar değişimden hoşlanmasa da, şimdilerde bazı genç kadınlar, dudakları yerine kulaklarında tabak olmasını tercih ediyormuş.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 12
Mursi köyünde kulak memesi delinerek kil disk takmak üzere büyütülmüş, vücudunda kazıma yoluyla şekiller oluşturulmuş ve yüzünü boyamış bir genç kız

“Donga” Mursi kabilesinde bizim görmediğimiz ama ergen erkekler arasında yapıldığını öğrendiğimiz bir gelenek. Yaklaşık 2 metre uzunluğunda sırıklarla yapılan dövüş ya da düello. Tören giysileriyle hakemler kontrolünde yapılan dövüşlerde amaç rakibini yere düşürmek ama ölümle sonuçlanan dövüşler de oluyormuş.

Mursi ve diğer kabilelerde akraba evliliği yok. Kadın sünneti bölgede ve diğer kabileler arasında yaygın ancak Mursi kadınlarının sünnetli olmadığı söyleniyor.

Mursi kabilesinde de vücutlarında kazıyarak ya da keserek oluşturulan düğme gibi kabarıklıklar var. Vücut dekorları önemli görülüyor. Üstelik ayna kullanılmadığı için birbirlerinin vücutlarını süslüyorlar, kül, yağ ve toprak karışımıyla şekiller çiziyorlar.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 13
Mursi köyünde kulübelerinin önünde yüzlerini boyamış iki çocuk

Kadınları sorgumdan bira yaparken izledik. Yüzlerini nasıl boyadıklarını gördük. Mursi kabilesinin süsleri de ilginç. Kulaklarında iri takılar vardı. Kadınlar ve erkekler hayvan boynuzlarını küpe gibi kullanıyorlar. Hayvanların kafa iskeletleri de şapka gibi süs aracı olarak kullanılıyor. Boncuk kullanımı ise diğer kabilelere göre daha az. Kadın ve erkekler kısa saçlıydı. Onlarda bizi ilgiyle izlediler. Farklı kültürlerin karşılaşması her iki taraf için de ilginç. Çantamızdaki atıştırmalıkları paylaştık, severek yediler. Köyden ayrılırken çocukların yarısı içilmiş su şişelerini alıp suları içmesi içimizi acıttı. Aracımızdaki bütün su şişelerini verdik.

Civarda 5 adet şeker kamışı fabrikası olduğu söylendi. Günde üç defa da Mursi köyüne yakın bir yere belediye otobüsü seferi varmış.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 14
Mursi köyünde hayvan kafatasları da süslenme aracı olarak kullanılabiliyor

JİNKA’DA YEREL BİR MÜZE

Jinka, güneybatı Etiyopya’da Omo vadisinde hızla büyüyen ve yaklaşık 40 bin nüfuslu küçük bir şehir. Nüfusun yarısı Müslüman (Sünni). Etiyopya’nın antropolojik ve etnografik merkezi. Belki de bu nedenle beş bin kilometrekarelik bir alanda yaşayan kabileler hakkında topluca bilgi alınabilecek küçük ama aydınlatıcı bir müzesi var. Müzenin kurucusu bölgede yaşamış ve çalışmalar yapmış Alman bir antropolog. Belgeseller, kabilelerin yaşamını yansıtan araç ve gereçlerle, giysiler ve kabilelere göre değişen ahşap baş yastıkları sergileniyor.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 15
Jinka pazarında tahıl satan bir kadın

Müze artık Arba Minch Üniversitesi’ne bağlı bir araştırma merkezi olarak hizmet veriyor. Küçük bir kütüphanesi var ama bakımsız. Personeli de iyi niyetli ama turistlerle iletişim kurabilecek dil bilgisine ve ilgisine sahip değil.

Jinka sokaklarında farklı kabilelerden insanlara rastlıyoruz. Giysilerinden ve saçlarından hangi kabileye ait olduklarını anlamaya çalışıyoruz. Birçok çay bahçesi olan bu şehirde küçücük ama tertemiz bir çay bahçesinde ilk kez içtiğim avokado suyunun tadı halen damağımda. Çay bahçesi diyorum ama Etiyopya bir kahve ülkesi ve kahve içmek çok yaygın üstelik bir törenle. Gittiğimiz her yerde yerel giysileriyle kahveci güzelleri vardı ve mangalda kül üzerinde pişiriyorlardı kahvelerini.

Jinka’da dolaşırken başka hiçbir ülkede başıma gelmeyen bir olay yaşadım. Burada turistlere taş atabilirlermiş. Bize de attılar ve arkadan hızla atılan bir taş sol elimin baş parmağına geldi. Çok canım yandı, şaşırdım ama romatizma nedeniyle hareket kabiliyetini kaybetmiş parmağım yaşadığı travmasıyla tamamen normale döndü.

Jinka şehir merkezi yemyeşil ve o kadar güzel çiçekli ağaçlar var ki bayıldık. Şehirden bir de dere geçiyor. Biz de yemyeşil ağaçları ve çiçekleri olan, maymunların ağaçlara tırmandığı bir bahçe içerisindeki tek katlı, sade odaları ve akan suyu olan bir otelde kaldık. Musluktan su akması bu bölgelerde bir nimet. Belli yerlerde su satışı yapıldığını gördük. Sarı büyük bidonlara doldurulan sular at arabalarıyla dağıtılıyor.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 16
Jinka Müzesinde bölge desenleri

Jinka’da bir de yerel pazar kuruluyor. Değişik tahıllar ve sebze dışında yerde bir örtünün üzerine yığılarak kullanılmış giysi ve ayakkabı satılıyor. Muhtemelen uluslararası yardım kuruluşları tarafından Avrupa’dan toplanmış elbiseler, hani kıtlık, sel vs olduğunda toplanan ve düşüncesizce “bağış” yapılmış giysilerden. Giysiler ne bölgeye ne de Etiyopya’ya uygun ama belki işe yarıyordur.

Artık Omo vadisinden ayrılma zamanı. Jinka’dan Addis Ababa’ya uçuyoruz.

ADDİS ABABA MİLLİ MÜZESİ

Etiyopya’nın kültür hazineleri zemin katıyla birlikte dört katlı bir binada sergileniyor. Zemin katta arkeolojik ve paleoantropolojik buluntular var.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 17
Etiyopya'daki ilk yazılı buluntular, Güney Arabistan'dan gelen halkın kullandığı çivi yazısı

Afrika ama özellikle de Büyük Rift Vadisi’nde bulunan paleoantropolojik buluntular insanlık tarihinin aydınlatılması açısından çok önemli. İlk kez Afrika’da ortaya çıkan, iki ayak üzerinde yürüyebilen insansıların ya da insanların atalarını içeren ailenin (hominidler) dünyaya yayılma süreçleri günümüzde bilim adamlarının en büyük ilgi alanlarından biri.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 18
Etiyopya Milli Müzesi'nde Lucy'nin kemiklerine göre yapılan canlandırmaya göre akrabamız oldukça ufak tefekmiş

Biz de zemin katta sergilenen büyük insansı maymun fosilleri arasında dolaşan homo sapiens grubu olarak artık maymunluktan çıkıp insanlığa evrilen ilk ve en ünlü örnek olduğu bilinen akrabamız Lucy ile tanıştık. 3,2 milyon yaşındaki Lucy, Amhara dilinde “sen mükemmelsin” demek. Eski bir göl yatağında bulunmuş. Arkeologlar kazı alanında sürekli Beatles’ın “Lucy in the Skywith Diamonds” şarkısını dinlerken buldukları bu şahane kıza Lucy adını vermişler.

Mursi kabilesinden insanlığa evrilen ilk akrabamız Lucy’ye… Etiyopya izlenimleri - 3 - Resim : 19
Etiyopya'ya Güney Arabistan üzerinden gelen halkın güneş ve ay sembolleri

Müzede Aksum imparatorluğu öncesi, yazılı taşlar, Aksum imparatorluğu ve sonrası da sergileniyor. Etiyopya halkı 4. yüzyıldan itibaren resmi din olarak Hristiyanlığı seçmiş. Yazılı kayalardaki ay ve güneşi haçla değiştirmiş.

Haftaya önce Lalibela’ya gideceğiz sonra da hep sömürgecilerin, emperyalistlerin hedefinde olmuş ama kısa bir dönem işgal edilse de hiçbir zaman boyun eğmemiş Etiyopya’yı değerlendireceğiz.

Etiyopya