Muzda acil planlama destek ve denetim talebi
Anamur’da Ziraat Odası, Muz Komisyoncuları Derneği ve Muz-Bir başkanları, Bakan Pakdemirli’ye, üretimde yaşanan sorunlara karşı çözüm önerilerini içeren bir rapor sundu. Raporda, önlem alınmazsa, muz üreticilerinin telafisi olmayacak bir krize doğru sürüklendiği ifade edildi.
Muzun Başkenti Anamur-Bozyazı Ziraat Odası, Muz-Bir ve Anamur Komisyoncular Derneği başkanları, muz üreticilerinin yaşadığı sorunların çözümünü içeren bir raporu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye sözlü ve yazılı olarak sundular.
Raporda, tarımda kullanılan gübre ve ilaç maliyetlerinin, üreticilere, ‘sen tarımı bırak başka bir işe bak’ dercesinde her yıl ciddi oranda arttığı belirtildi.
'İTHALAT DURDURULSUN'
2021 yılında yerli muz üretiminin tüketimin yüzde 100’ünü karşıladığı belirtilen raporda, “Yerli muzu ihraç edemeyeceğimize göre üretim fazlasından ve girdi maliyetlerinden kaynaklanan artışlardan dolayı üreticilerimiz, üretim maliyetinin altında muz satmaya başlayacaktır. Bu nedenle üretim durma noktasına gelebilir ve üreticilerimizi çok ama çok zor ve sıkıntılı bir süreç bekleyebilir. Bunun için acilen ithalatın durdurulması gerektiğine inanıyoruz.” denildi.
'HAVZA MODELİ
ACİLEN UYGULANSIN'
Raporda muz üretiminin vahşice yapılmaya başlandığı belirtildi, bu nedenle de devletten acilen havza modelini uygulamaya koyması istendi: “Muz üretimi yapılacak alanlar belirlenmelidir ve bu bölgeler dışında üretime izin verilmemelidir. Bu şekilde arz kontrol altına alınmalıdır. Şu anda bir muz serasının tarla hariç sadece yapım maliyeti 180.000 - 200.000 TL civarındadır. Yıllık yaklaşık geliri de masraf ve amortismanlar çıktığı zaman 12.000-15.000 TL arasındadır. Ama kontrole alınmaz ve fiyatlar aşağıya düşmeye başlarsa birçok yeni yatırımcı çok ciddi bir borcun altında ezilecektir ve halihazırda bu tarımı yapanlar da bu işten ciddi zarar görecektir.”
10 DÖNÜM ÜZERİ ARAZİLERE
SÜBVANSİYONLU KREDİ
Raporda, üretim alanlarının, küçük aile işletmelerinin tasarrufundan çıkarak çiftçilik ile ilgisi olmayan sermaye şirketlerinin tekeline geçtiği belirtildi, hibe destekleri ve sübvansiyonlu kredilerin de sermaye şirketlerine verildiği ve bu uygulama ile küçük aile işletmelerinin üretim yapamaz duruma geldiği vurgulandı. Çözüm olarak ise “Hibe destekleri ve sübvansiyonlu krediler, 10 dönüm ile sınırlandırılmalı ve 10 dönüm ve üzeri arazilere hibe desteği ve sübvansiyonlu kredi verilmemelidir.” denildi.
'SINIRLAR DENETLENMELİ'
Raporda Mersin Limanı’ndan Irak ve İran’ a transit geçiş ile yüklenen muzların İran ve Irak gümrük kapısından geçtikten sonra tekrar taksi ve minibüsler ile vergisiz olarak ülkemize girdiği ve daha sonra da ülkemizin her tarafına dağıldığı bilgisi verildi: “Bu konu ile ilgili olarak acilen ve yoğun bir şekilde gümrük kapılarımızdaki denetimlerimiz sıkılaştırılmalı, gerekli tedbirler alınmalı ve gümrük vergisiz muzların ülkemize girişi engellenmelidir.”
'HAZİNE ARAZİLERİ
KULLANICILARA VERİLSİN'
Hazine ve 2B arazilerinin, yüksek fiyatla satışa çıkarıldığı belirtilen raporda, “Çiftçinin tarımsal arazileri, sermaye sahibi şirketler tarafından ellerinden alınıyor. Çiftçilerimiz telafisi olmayan sosyal krize neden olan yaşam savaşı ile karşı karşıya kalıyor. Halbuki bu araziler ödenebilecek makul bir fiyatla kullanıcısı olan çiftçilerimize verilse, sosyal bir projeye imza atılıp tarım desteklenmiş olacak. Eğer bu konuda çözüm olmaz ise çiftçiler adına yakın bir zamanda sosyal krize neden olan toplumsal patlamalar meydana gelecektir.” denildi.
Raporda ayrıca küçük aile işletmelerine verilen desteklerin artırılması ve tarımsal enerji aboneliklerinde yaşanan sorunların gerekli olan düzenlemeler yapılarak mağduriyetlerin bir an önce ortadan kaldırılması çağrısı yapıldı.
