Myanmar’da hedef kim?
Myanmar ordusunun 1 Şubat’ta hükümete yaptığı askeri darbeden sonra siyasi kriz hâlâ devam ediyor. Myanmar’ın en büyük şehri olan Yangon’daki protestolar şiddetlenmeye başladı.
12 ÜLKEDEN DARBE KARŞITI BİLDİRİ
Ülkedeki kriz devam ederken 12 ülkeden darbeye karşı bildiri geldi. Avustralya, Kanada, Danimarka, Almanya, Yunanistan, İtalya, Japonya, Hollanda, Yeni Zelanda, Güney Kore, Birleşik Krallık ve ABD Savunma Bakanlıklarının imzaladığı bildiride darbenin lideri General Min Aung Hlaing kınandı. Bildiride, “Profesyonel bir ordu, uluslararası davranış standartlarını takip ediyor ve hizmet ettiği insanları korumaktan - zarar vermemekten - sorumludur.” ifadesi yer aldı.12 ülke Myanmar Silahlı Kuvvetlerini şiddeti durdurmaya ve eylemleriyle kaybettiği Myanmar halkına karşı saygısını ve güvenilirliğini yeniden tesis etmeye çağırdı.
‘ÇİNLİ İŞLETMELERİ HEDEF ALIN’
Şu ana kadar gerçekleşen olaylarda en az 114 kişinin öldüğü kayıtlara geçti. Askeri darbeyi protesto etmek isteyenler bazı noktaları hedef almaya başladı. Yangon’da yer alan bir sanayi bölgesinde Çin tarafından finanse edilen birçok işletme ve fabrikalar protestocular tarafından yağmalandı ve yakıldı. Olayda Çinli çalışanlar yaralandı. Çin'in finanse ettiği 32 işletmenin hasar gördüğü belirtildi. Maddi hasar kayıplarının en az 240 milyon Yuan (36,6 milyon Dolar)olduğu bildirildi. Olayın yaşandığı gece Myanmar’daki Çin Büyükelçiliği sözcüsü, olayın çok kötü ve büyük nitelikte olduğunu söyledi. Çin, Myanmar’ı tüm şiddet eylemlerini durdurmak, ilgili failleri yasalara uygun olarak soruşturmak ve Myanmar’daki Çinli işletmelerin ve personelin can ve mal güvenliğini sağlamak için daha fazla etkili önlem almaya çağırdı.
BATI, PROTESTOCULARI DESTEKLİYOR
Myanmar, Çin için önemli bir petrol ve gaz taşıma kanalı ve Çin için önemli stratejik değere sahip. Yani Myanmar uzun zamandır Amerika Birleşik Devletleri ve Batı tarafından izleniyor. Aung San Suu Kyi’nin iktidara gelişi Myanmar’da ABD ve Batı tarafından yürütülen renkli devrimlerin başarılarından biri oldu.
Ordunun darbesinden sonra Batı’daki Sivil Toplum Kuruluşları (STK), darbenin Çin’in Myanmar ordusuna verdiği desteğin bir sonucu olduğuna dair söylentiler yaydı. Olaylardan iki gün önce, bir İngiliz sivil toplum örgütü başkanı, sosyal medyada Çin’e karşı bir tehdit mesajı yayınladı. Resmi olarak “Myanmar İnsan Hakları Ağının Kurucusu ve Yönetici Müdürü” olarak onaylanan hesabın sahibi Kyaw Win, Myanmar ordusuna, “Gösteriler sırasında bir sivil öldürülürse, bir Çin fabrikası küle dönecek” tehdidini içeren bir twit attı. Bu twitin ardından yaşanan olaylarda protestocular Çin’in finanse ettiği fabrikaya saldırı düzenlendi. Olaylar sırasında en az 74 kişi hayatını kaybetti. Kyaw Win twitter adresinde askeri darbenin Çin tarafından desteklendiğini ve Çin’in orduya lojistik destek sağladığını iddia etmekte.
ABD ve Batı tarafından desteklenen kitle örgütleri çoğunlukla sosyal medya aracılığıyla bilgi yaymaktadır. Myanmar’daki aktif sosyal medya kullanıcı sayısı 10 milyondan fazla. Bu nedenle Batılı kitle örgütlerinin Myanmar halkı üzerinde büyük etkisi var.
ASKERİ GÜCÜ KISITLAMA
Askeri darbenin bir diğer nedenlerinden birisi de Aung San Suu Kyi’nin askeri anlamda yapmak istediği düzenlemelerdi. 2020 genel seçimlerinde Aung San Suu Kyi tekrar kazandı. Aung San Suu Kyi, Anayasa’yı değiştirmek ve askeri gücü sınırlama adımları atacağını belirtti. Myanmar ordusu, Aung San Suu Kyi’nin askeri gücü kısıtlamasına izin vermek istemedi, bu yüzden Aung San Suu Kyi’yi alıkoymak ve hükümeti ele geçirmek için bir dizi önlemler aldı. Ancak Myanmar ordusu da yurtiçi ve yurtdışından büyük baskı altında. Myanmar ordusu, hükümeti devraldıktan sonra ABD, Avustralya, Kanada, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği, Myanmar’a karşı yaptırımlar uygularken, Almanya ve Yeni Zelanda mali yardımı askıya aldı. Myanmar ordusu uluslararası toplumdan gelecek yaptırımlardan korkmaması konusunda ısrar etse de yaptırımlar ülkeyi etkilemekte.