Toplanamayan narenciye kayısıyı vurdu
Geçen yıl toplanmayan narenciyeden dolayı Akdeniz meyve sineği ve sıcak hava, kayısıda rekolteyi düşürdü. Üretici planlı üretim çağrısı yaptı
Hatay’ın Arsuz ilçesinde bu yıl kayısı üretiminde yarıdan fazla düşüş oldu. 50 bin dönümden her yıl 30 bin ton ürün alan üretici, bu yıl 5 ile 10 bin ton arasında ürün alabildi. Havaların sıcak gitmesi ve geçen yıl dalında kalan narenciye nedeniyle artan Akdeniz meyve sineği, verimin düşmesinde en önemli nedenlerin başında. İthal ilaçların ağaçları koruyamadığını belirten üreticiler, pazar konusunda da sıkıntılı. Nakliye masrafların artması nedeniyle ürünün başka illere gönderilemediğini ifade eden üreticiler, tarım il müdürlerinin sahaya inmesini istediler.
AKDENİZ MEYVE SİNEĞİ VE SICAK ARTTI
Kurtbağ Mahallesi’nde 50 bin dönümde üretimi yapılan kayısı, ilçe ekonomisinin önemli ürünlerinden. İlçede kayısının yanında zeytin, limon ve maydanoz üretiliyor. Arsuz Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Nal, kayısı üretiminin 30 bin tondan 10 bin tona düştüğünü belirtti. Nal, rekoltedeki düşüklüğü şöyle açıkladı:
“Maydanoz, limon, buğday ve şimdi de kayısı konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Üretimde sıkıntımız yok ama pazar konusunda sıkıntı var. İklimsel olarak zor bir dönem geçirdik. Sıcaklıklar 25 dereceden 40 dereceye çıktı. Kayısı olgunlaşma döneminde sıcaktan etkilendi.
İkincisi Akdeniz meyve sineğinin çok yoğun olması… Narenciye ürünlerinin bahçede kalması, Akdeniz meyve sineğini bu yıl artırdı. Kullandığımız ruhsatlı ilaçların etkisinin azaltılmış olması da rekolteyi düşürdü. Bir başka konu da bölgede ekilen yerlerin çoğu tapusuz. Çiftçimiz çiftçi belgesi çıkaramıyor, ÇKS çıkaramıyor, desteğini alamıyor. Devletimizin yapması gereken tapusuz bölgeleri tapulandırmalı. Böylece üretim kayıt altına alınır, takip edilir.”
NAKLİYE MASRAFLARI PAZAR KAYBETTİRDİ
Nakliye bedelinin yüksek olması nedeniyle ürünü pazarlayamadıklarını belirten Nal, “Tokat, Bursa ve Eskişehir’den pazarcılar gelip, bizim kayısıları alamıyor. Pazar payımızı yitirdik, kimse risk alıp, uzağa meyvesini götüremiyor. Tarım ürünleri taşıyan nakliyeciye mazot desteği verilmeli, gübre ve mazot desteği alıyoruz ama çok yetersiz.” dedi.
NARENCİYE TOPRAK OLDU
Arsuz’un tarımsal üretimde önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Nal, “Arsuz, limon, maydanoz, buğday, zeytin ve kayısı üretiminde önemli bir yere sahip. Devlet bu alanlarda planlama yapabilir. Depremden önce limonu 10 liradan satarken, limon kademe kademe 2 liraya kadar düştü. Ürünün yüzde 50’si toprak oldu. Bu yıl limon 5 liradan açıldı şimdi 2 liraya satmak zorunda kalıyoruz. Bu fiyatlarla çiftçinin ayakta kalması mümkün değil.” diye konuştu.
Bünyamin Nal, yetkililere şöyle seslendi:
“Öncelikle Tarım Bakanlığı’na bağlı kurumlar masadan başını kaldırıp, ‘üreticinin sorunu nedir?’ diye sormalı. İl, ilçe tarım müdürleri ve mühendisleri sahaya inmeli ve çiftçi ile ortak görüşler üretmeli. TARSİM (Tarım Sigortaları Havuzu) yeniden düzenlenmeli, TARSİM, çiftçinin sorunlarını çözmeye yönelik bir program yapmalı, bu kadar atıl ve sahipsiz bırakılmamalı.”
İLACIMIZI BİZ ÜRETELİM
Kurtbağ Mahallesi Muhtarı Hanifi Kasap da “Bu yıl üretim yarıdan fazla düştü. Bizim kayısımız 450-600 rakımda yetişen şeker paredir. Bu rakamların üzerinde veya altındaki yerlerde şeker pare yetişmez. Bu şeker parelerin soğuk alması gerekir, bu sene soğuk almadı ve verim düştü. Benim mahallem 1200 nüfuslu ve 300 hane. Herkes bundan ekmek yiyor. Gelecek yıl ne yaparız bilemem ama bu sene ilaçların dozu düşük ve kurtlanmayı önleyemedi.” diye konuştu.
Üretici Adem Kasap ise ‘yerli ilaç üretelim’ çağrısı yaptı. Kasap şöyle konuştu:
“Etkisiz ilaçlardan ötürü kayısının yüzde 80’i kurttan zayi oldu. İlaç ciddi sıkıntı, dışarıdan gelen ilaçlarla biz bahçemizi sinekten, kurttan koruyamıyoruz. Devletimizin gücü var ve ilaç fabrikaları kurabilir. Biz yabancı ilaçlarla işin içinden çıkamıyoruz. Soğuklama olmaz, ithal ilaç kullanırsak gelecek sene hiç meyve alamayız.”