Nasıl yapılır?
Açıklama yaparken, (yetkili kişiler) arka fona Atatürk fotoğrafı yerleştirilir. Konuşurken, sıklıkla adı kullanılır.
Sorulara, söylemlerinden örnekler verilir.
İşine geldiği zamanlarda yaptıkları gösterilmeye çalışılır.
Baş sıkıştığında, adına söylenen türküler seslendirilir…
Anladınız…
Soru; “Atatürkçülük nasıl yapılır?” idi.
Affedersiniz, “GARDROP ya da SALON Atatürkçülüğü nasıl yapılır?” olmalıydı yanıtlara bakılarak sorulması gereken soru…
Çünkü ATATÜRKÇÜLÜK; Emperyalizme karşı dik durmak demektir, mandacılığa hayır demektir,
“Bağımsızlık benim karakterimdir” iletisini özümsemek demektir,
Devletçiliği, halkçılığı, milliyetçiliği, cumhuriyetçiliği, devrimciliği ve laikliği yaşam biçimi haline getirmek demektir. Trajikomik biçimde “Hanımcılık-Teyzecilik” eklemek değildir!
Devletine sahip çıkmak, ulusal egemenliği etkin kılmak demektir,
Öz kaynaklarına güvenmek, emperyalist AB-D’ye avuç açmamak demektir,
“Söz konusu VATAN ise gerisi teferruattır,” sözünü ANLAMAK demektir, (Tıpkı barındığın evin gibi…)
Terör örgütlerine karşı ordusuyla, jandarmasıyla, polisiyle, korucusuyla ve milletiyle mücadele etmek demektir,
Ülke zenginliklerini, öz güçleriyle bulmak, hizmete sunmak, gelir kaynağı haline getirmek demektir,
Mazlum milletlerle karşılıklılık ve eşitlik temelinde buluşmak, emperyalistlere karşı güçlenmek demektir,
Zor mu?
Elbette.
O zaman kolayına mı kaçmalı, SALON ya da GARDROP Atatürkçülüğüne mi soyunmalı?
28 Mayıs’a giderken;
“Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır,” sözünü besmele gibi akılda tutalım. Tutalım ki, savaş gemilerini Akdeniz’e dayayan, GKRY bölgesini silahlandıran-eğitimlerini veren, “Yunan-Türkiye gerilimi ABD için kazanç olur” diyen seslerin bakışını ciddi anlamda görelim, DÜŞÜNELİM!
Başka nasıl açıklanır?