NATO güdümlü milliyetçilik
Sosyal medya tam bir nefret, nifak üretim ve yayma merkezi olarak zihinlerimizi işgal ediyor. Atatürkçü kesimin kolay yönlendirildiği görülüyor. Filistin konusundaki tutum bunun son örneği oldu. Batı cephesinden bakışın kaynağında ise NATOTürkçülük var.
NATOTürkçülük, NATO çıkarlarına, yani ABD/İsrail çıkarlarına uşaklık eden Türkçülük kılıfına girmiş bir sözde milliyetçiliktir. Yani ABD'nin düşmanı olan kim varsa ona karşı milliyetçi olmak, ABD'nin Türkiye aleyhine çalışmalarına, planlarına susmak, dahası hizmet etmektir.
Yani NATOTürkçü; Türkiye topraklarına, ülkemizin tüm ekonomik kaynaklarına, İstiklâl ve Cumhuriyetimize göz diken ABD'ye karşı tepki göstermez değildir ama ABD'nin baş düşmanları olan İran'a, Rusya'ya, Çin'e karşı, onların topraklarına göz dikecek kadar milliyetçi tutum takınır. Kabul edelim: ABD'nin ‘Kürtçüleri’ olduğu gibi Türkçüleri de var. ‘Kürtçüler’ nasıl ki Kürtleri savunmuyor ve hatta ateşe sürüyorsa, bu NATOTürkçüler de Türkleri ateş sürmek istiyor. Son yıllarda büyüyen antiemperyalist milliyetçiliğin karşısına mazlum milletler karşıtı bir NATO milliyetçiliği çıkarılıyor.
Gözle görülür şekilde özellikle de sosyal medyada şişirilen bu Türkçüler açıkça ABD çıkarlarına hizmet ediyorlar. Bu YATA'cak yeri olmayanların okyanus ötesinden ciddi anlamda fonlandıklarına dair Aydınlık arşivlerinde çok sayıda haber var. YATA'nın ve türevlerinin ve benzerlerinin ne olduğunu bu gazeteyi okuyanlar İYİ bilir.
ABD, FETÖ İLE GİRMEYİ DENEDİ
ABD emperyalizmi neden Türkçülük kartını açtı bir düşünelim. Bugün dünyada enerji ve ticaret yollarının kavgası Orta Asya'da Türkler, Çin ve Rusya ile ABD arasında kopuyor. Zira enerji ve ticaret yollarının bulunduğu bu coğrafya Türk devletleriyle dolu, oradaki kadim milletler Türk topluluklarıyla kaynaşmış durumda. ABD bölgeye FETÖ ile girmeyi denedi. Orta Asya’nın neredeyse bütün ülkelerinde okullar kurdurdular. Fakat bir süre sonra CIA kontrolündeki okullar tel tek kapatıldı. Bu süreç NATOTürkçüler aracılığıyla meşrulaştırılmaya çalışıldı. CIA’nın Ruzi Nazar’ı ve kolay yönettikleri Enver Altaylı gibi isimlerle, Rusya ve Çin düşmanlığı toplumda yayılmaya çalışıldı. CIA kanatlarına girmiş bazı etki ajanlarının ifadeleriyle, sosyal medya dedikodu ve propaganda bombardımanı ile işi Çin'le savaşmamız gerektiğine kadar götürüyorlar. NATO'nun, ABD/İsrail emperyalizminin ülkemiz gibi hedefinde olan Çin, Rusya, İran'dan nefret etmemiz için her türlü algı operasyonuna başvuruyorlar, Suriye'den, tüm Araplardan bütün Asyalılardan, bütün mazlum uluslardan nefret ediyorlar.
Son örneklerini Filistin konusunda gördük.
HEDEFTE TÜRKİYE VAR
Çocuklar öldürülüyor denildiğinde ‘Ama onlar Arap’ diye yazanlar bile var. Türklerin yapısında, tarihinde hep merhamet vardır. Yurdumuzu yakıp yıkan işgal eden Yunanistan'a bile bir deprem olduğunda yardıma koşuyoruz, insanlık bunu gerektirir.
Araplar geçmişte eğer sırtımızdan vurduysa onları kışkırtıp kandıran yönlendiren İngiliz , Fransa, ABD ile mi birlikte olalım, zulümlerine sessizliğimizle alkış mı tutalım?
72 millete aynı gözle bakan Hacı Bektaş Veli'lerin, Yunus Emre'lerin torunlarıyız, onlar gibi sevgi ile Türklüğü bir ırk olarak değil bir kültür olarak benimsettik, İslamiyet’i yaydık, başka soya, başka inanca hep saygı ile baktık. Afrikalıları getirip köle yapmadık, altınlarını, elmaslarını çalmadık, soykırım yapmadık.
Bu gerçeklerin ötesinde kavranması gereken en önemli nokta şudur: Filistin'in bölünmesi, yok olması, İsrail'in egemenlik alanının genişlemesi, Türkiye'nin egemenliğine doğru tehdidin büyümesidir. Aynı şekilde Suriye'nin bölünmesi, Türkiye'nin bölünmesidir. İran'ın karışması, Türkiye'nin karışmasıdır. ABD PKK’ya sadece Türkiye’yi değil Suriye, Irak ve İran’ı bölmesi için silah veriyor.
Emperyalizmin yutmak istedikleri devletlerin hepsinin kaderi ortak, tehditleri ortakken, eylemleri de ortak olmak zorundadır. Bu yüzden İsrail'i koruma amacıyla yurdumuzda bulunan, bizi sırtımızdan vuran NATO üsleri derhal kapatılmalıdır, İsrail böyle kahrolur. PKK yok edilmelidir, İsrail böyle kahrolur. Bütün mazlum milletler birlik içinde olmalıdır, İsrail böyle kahrolur. Atatürk nasıl ki bölgesel paktlar kurmuş bölge ülkeleriyle iyi ilişkiler kurmuşsa bugün de aynısı yapılmak zorundadır.
Mısır adımı gibi Suriye adımı da hızla atılmalıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk: "Müstemlekecilik (sömürgecilik) ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen bir ahenk ve işbirliği çağı hâkim olacaktır” diyerek başarılı bir öngörüde bulunmuş ve çözümü de "Emperyalizme karşı din ve ırk farkı gözetmeyen bir işbirliği çağı” vurgusuyla göstermiştir.
