NATO güzellemesine devam etti: Masada sekiz seçenekli model olacak
Millet İttifakı'ndaki tartışmalara ilişkin konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Seçim Kanunu'nun ardından stratejilerin yeniden belirlendiğini söyledi. Sekiz seçenekli bir çalışma yaptıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, 24 Nisan'da altı partinin toplantısında sunacaklarını duyurdu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçaroğlu, 24 Nisan'da yapacakları altılı masa toplantısında, sekiz seçenekli bir modeli takdim edeceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Bu çalışmalar ham çalışmalar, her bir ilde ayrı çalışma yapılması lazım.” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Karar TV'de ittifak ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
‘TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİM’
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun üçüncü ittifaktan bahsetmesini televizyonlardan öğrendiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “İktidar kendi koltuğunu korumak için Seçim Kanunu'nda bazı değişiklikler yaptı. Çıkan kanuna göre bizim yeniden bir strateji belirlememiz lazım. Parlamentoda da çoğunluğu sağlamamız lazım. CHP olarak bunun çalışmalarını yapıyoruz kendi içimizde. Eminim diğer partiler de yapıyordur benzer çalışmaları. Temel Bey de benzer bir çalışmayı anlaşılıyor ki kendi arkadaşlarıyla tartışmış ve ittifak içinde bir ittifak olabileceği yönünde bir düşünce. Ben de sizin programınızda yaptığı açıklamadan öğrendim. Saygı duyacağız. Ayın 24'ünde toplanacağız. Neler yapılabilir? Ben kendi yaptığımız çalışmaları masaya götüreceğim. Sekiz seçenekli bir çalışma yaptık, onu da takdim edeceğim. Ona göre bir yol haritası belirleyeceğiz.”
‘ÖNEMLİ OLAN HEDEF BİR MODEL SEÇMEK ZORUNDAYIZ'
Sekiz seçenekli modeli işin uzmanlarının yaptığın anlatan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Bu çalışmalar ham çalışmalar. Her bir ilde ayrı çalışma yapılması lazım. Biz de yapıyoruz bu çalışmayı. Tahmin ediyorum İyi Parti de, Saadet, DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti de benzer çalışmaları büyük bir ihtimalle yapıyorlar. Güzel sonuçlar çıkacak ortaya. Adına Millet İttifakı dedik, altında altı parti var. Güçlendirilmiş parlamenter sistemi getirmek istiyoruz. Bunu tek başına cumhurbaşkanı getiremeyeceğine göre parlamento çoğunluğu gerekiyor. Önemli olan hedefe ulaşmak. Biz hep beraber parlamento çoğunluğunu oluşturacak bir modeli seçmek zorundayız.”
GÜLTEKİN UYSAL'IN AÇIKLAMALARI
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın, cumhurbaşkanı adayı için "20 yıllık AKP döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak” kriterini öne sürmesini Kılıçdaroğlu, şöyle yorumladı: "Gültekin Bey’in attığı tivit üzerinden bazı rahatsızlıkların ortaya çıktığı bize de geldi. Kendisinin yanlış anlaşıldığını açıkladı ve sorun çözüldü.”
‘ADAY HİÇ KONUŞULMADI’
Cumhurbaşkanı adayı konusunun hiç konuşulmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Altı lider oturup karar vereceğiz. Daha aday konusu hiç konuşulmadı. Masanın etrafında oturduk şunu söyledik: Bize cumhurbaşkanı adayınız kim olacak diye sorulduğunda biz seçeceğimiz cumhurbaşkanı adayımızın niteliklerini kamuoyunda paylaşacağız ve onun arkasında da hep beraber duracağız. Aldığımız karar bu.”
MAN ADASI DAVASI
Man Adası davasına değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Kazanacağım belliydi. Alt mahkemede hakimler değiştirildi, deliller toplanmadı. Benim ortaya koyduğum deliller bankaların dekontu. Vakıflar Bankası bu dekontlar sahtedir demedi. Dekontlar doğru, para transferleri doğru. Ayrıca MASAK raporu var. Neyini yalanlayacaklar? Bu olay sadece Erdoğan ve ailesinin olayı değil, bu olay uyuşturucu baronlarına da kapı açan bir olaydır. Bütün yasa dışı paralar Türkiye'ye getiriliyor ve burada aklanıyor. Man Adası bunlardan birisiydi.”
UKRAYNA VE NATO DESTEĞİ
Ukrayna’ya yardım gönderdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması, topraklarını işgal etmesi, sivil ölümlere yol açması bütün dünyanın gözleri önünde büyük bir dramdır. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor. ‘NATO’dan çıkalım mı, çıkmayalım mı’ tartışmaları vardı Batı’da da. Hatta AB ‘Biz kendi silahlı gücümüzü oluşturabilir miyiz?’ diye. Yeniden NATO’ya dönüldüğünü görüyoruz. Böyle giderse Karadeniz’in çok büyük bir alanının Rusya’nın kontrolüne geçeceğini görüyoruz. Yaşanan olay Putin'in uluslararası saygınlığına büyük bir darbe vurdu. Uzun dönemde Rusya’nın çok ciddi ekonomik ve politik sorunlarla karşılaşacağını gösteriyor. Çünkü bütün dünya yapılan bu haksızlıkları gördü ve tavır alıyor. Ekonomi konusunda da Rusya çok zor durumda kalacak.”
