NATO'dan Karadeniz'de huzuru bozacak adım
NATO, Avrupa'daki en büyük askeri üssünü Romanya'da kurmaya başladı. 10 bin NATO askerine ev sahipliği yapacak üssün inşasında, Türk şirketlerin de görev alması bekleniyor
Romanya'da 2,5 milyar avroya mal olacak Avrupa'nın en büyük NATO üssünün inşasına başlandı. 2 bin 800 hektarlık alana kurulacak üs, 10 bin NATO askerine ev sahipliği yapacak. Üs kapsamında Köstence'deki Mihail Kogalniceanu Havalimanı (57. Hava Üssü) genişletilecek ve bölgeye yeni pistler, hangarlar, mühimmat, yakıt ve bakım-onarım malzemeleri için depolama alanları, okullar, mağazalar, lojmanlar, eczaneler ve bir de hastane yapılacak.
Altyapı çalışmaları başlayan üs tamamlandığında, şu an NATO'nun Avrupa'daki en büyük üssü olan Rammstein'dan yüzde 20 daha büyük olacak.
UKRAYNA'YA MÜHİMMAT BURADAN GİRİYOR
Lugansk Halk Cumhuriyeti (LHC)'nden Yarbay Andrey Maroçko, daha önce NATO'nun Ukrayna'ya hangi yolla mühimmat gönderdiğini açıklamıştı. Ukrayna ordusuna askeri tedariklerin Köstence’deki Mihail Kogalniceanu Havalimanı'ndan yapıldığını kaydeden Maroçko, “Burası tedarikler için hub olarak kullanılıyor. Nakliyenin elleçlenmesi ise kural olarak Avrupa plakalı sivil kamyonlarla gerçekleştiriliyor. Araçlar, Romanya’nın Galaç sınırından Ukrayna’nın Reni ve İzmail kentine gelerek Odessa bölgesine giriyor.” bilgisini paylaşmıştı.
Maroçko, yükün niteliğine göre sadece mühimmat değil, silah ve teçhizat tedarikinden de bahsedilebileceğini vurgularken, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de burada Ukraynalı pilotlar için bir F-16 eğitim merkezi kurulduğunu bildirmişti.
TÜRK FİRMALARIN GÖZÜ ROMANYA'DA
Diğer yandan Bükreş'in, yeni üssün inşası kapsamında Türkiye'den demir, çelik, bakır ve çimento gibi taleplerde bulunduğu ileri sürülüyor. Nitekim son dönemde Türk iş insanlarının da sık sık Romanya'yı ziyaret ettiği biliniyor. Bu ziyaretlerin sonuncusu, 14-17 Mart'ta Bükreş'te düzenlenen ve ısıtma, soğutma, havalandırma ve yalıtım sektörünün Balkanlar'daki en büyük buluşması olan Romtherm ve Contsruct-Ambient fuarları aracılığıyla oldu. Türk firmaların bu fuarlara yoğun ilgi gösterdiği görülüyor.
Yaklaşık bir ay önce de 21 Şubat'ta TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Romanya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mihai Daraban ile Türkiye-Romanya Ticaret ve Sanayi Odası Forumu kuruluşuna ilişkin bir mutabakat zaptı imzalamıştı.
Geçen yıl ise Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB), Romanya ile bağları güçlendirmek ve ticaret hacmini artırmak için 25 Türk çelik ihracatçı firmanın katılımıyla bu ülkeye bir gezi düzenlemişti. 250 Rumen firmayla bir araya gelen Türk ihracatçılar, önemli B2B görüşmeleri yapmıştı. ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, Romanya'da AB kaynaklı ciddi altyapı yatırımlarının olacağını bildirerek, yapılacak ihalelerden Türk firmalarının hem çelik ihracatı hem de müteahhitlik çalışmalarından iş aldığını dile getirmişti.
Türk İşadamları Derneği (TİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Tandoğa ise daha da açık konuşmuştu: “Rusya ile Ukrayna Savaşı'ndan sonra Romanya'nın stratejik önemi ve lojistik ve bölgesel anlamdaki rolü daha da arttı. Özellikle Köstence tarafına Amerikalıların çok ciddi askeri yatırımları var. Oraya tamamen yeni üsler kuruyorlar ve lojistik alanlar oluşturuyorlar. Bir de ayrıca Karadeniz'den direkt Rotterdam Limanı'na bir hat oluşturmaya çalışılıyor. Bu hat Romanya'dan geçiyor. O da Romanya'nın lojistikteki önemini artırıyor. Ben de ticaret hacmimizin en azından 2024'te falan 10 milyar dolara geleceğini düşünüyorum. Çünkü sürekli artan bir ticaret hacmi var. Özellikle bu altyapı yatırımlarının artmasıyla çelik ihtiyacı çok artacak. Dolayısıyla Türkiye'nin ihracatının özellikle çelikte en azından 4-5 yıl artacağını düşünüyorum.”
ÜST ÜSTE RESMİ ZİYARETLER
Bu süreçte Türk yetkililerin üst üste Rumen mevkiidaşlarıyla bir araya gelmesi de dikkat çekiyor. 30 Ocak'ta Romanya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Gheorghita Vlad Ankara'ya gelerek Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ile görüştü.
31 Ocak'ta ise bu kez Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Bükreş'e giderek Rumen mevkiidaşı Luminita Odobescu'yu ziyaret etti.
İki dışişleri bakanı, hemen ardından 16 Şubat'ta Münih Güvenlik Zirvesi'nde, 2 Mart'ta da Antalya Diplomasi Forumu'nda tekrar bir araya geldi.
Ancak tüm bunlardan daha ilginç bir ziyaret, yaklaşık 6 ay önce yapıldı. Türk Donanması'na ait MİLGEM ADA Sınıfı TCG Kınalıada Korveti, 12-16 Ağustos 2023 tarihlerinde Romanya’nın Köstence Limanı’na yanaştı. Gemiyi Köstence'de karşılayanlar arasında ASFAT yetkilileri de vardı. Geçen yıl Romanya Savunma Bakanlığı, daha önce korvet tedariki için anlaştığı Fransız Naval Group ile sözleşmeyi iptal ettiğini duyurmuştu. Bu nedenle ASFAT'ın Romanya'ya korvet inşasıyla ilgilendiği biliniyordu. Nitekim Romanya Deniz Kuvvetleri Komutanı Mihai Panait de mart ayında Türkiye'ye gelerek Deniz Kuvvetleri Komutanı ile görüşmüş, ertesi gün de yanındaki heyet ile ASFAT'ı ziyaret etmişti. Bu nedenle Türk savunma sanayiinin önümüzdeki yıllarda Romanya'da işler alması da öngörülüyor.
F-16'LARIMIZ ROMANYA'DA
Türkiye ile Romanya'nın yakınlaşan ilişkileri görüşmelerle de sınırlı kalmıyor.
Türkiye'nin 4 adet F-16 savaş uçağı ile 71 personeli, halihazırda NATO Geliştirilmiş Hava Polisliği görevi kapsamında Romanya'daki Borcea Hava Üssü'nde bulunuyor. Türk personel, 31 Mart 2024 tarihine kadar bu sorumluluğu sürdürecek.
Ayrıca 11 Ocak 2024'te İstanbul'da bir araya gelen Karadeniz kıyıdaşı 3 NATO ülkesinin savunma bakanları, mayın tehlikesine karşı ortak hareket etmek için bir mutabakat imzalamıştı. Anlaşmaya göre Türkiye, Romanya ve Bulgaristan'ın deniz kuvvetleri 6 ayda bir ortak harekat yürütecek ve kuracakları komite ile Karadeniz’deki seyir güvenliğini kontrol edecek.
Bu somut işbirliğine ilişkin bir değerlendirme yapan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise, Ukrayna'nın en büyük zaferlerinden birinin Rusya'yı Karadeniz'de geri püskürtmek olduğunu söylemiş, bunun da Türkiye, Romanya ve Bulgaristan'la yakından çalışarak elde edildiğini vurgulamıştı.
AB'Yİ RAHATSIZ EDECEK ÖLÇÜDE AMERİKANCILAR
Romanya, geçmişten bu yana Ukrayna'dan sonra Karadeniz'de en kötü sınavı veren ülke oldu. 2004 yılında NATO'ya alınmasından sonra Romanya, Rusya'yı 'Çevreleme Politikası'nın da kritik bir üssü haline geldi. Ülkesini ABD'ye açan ve çok sayıda NATO tatbikatına ev sahipliği yapan Rumenler, kışkırtıcı faaliyetlerine hiç ara vermedi.
Romanya'yı Bulgaristan, Gürcistan ve hatta Ukrayna'dan bile ayıran en belirgin özellik ise, Avrupa'yı dahi rahatsız edecek derecede Amerikan hayranı olmaları. Daha 2002'de Avrupa Birliği'nin tepkisine ve “AB'ye girmeniz riske girer.” açıklamalarına rağmen ABD'nin Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne yönelik menfi tavrını destekleyen Rumenler, NATO vizesini AB üyeliğinden 3 yıl önce aldı. 2005'te ABD'ye üslerini 10 yıl açarak ilişkileri bir adım ileri götüren Bükreş yönetimi, Kosava, Afganistan ve Irak'ta da ABD için kritik roller üstlendi. Romanya Silahlı Kuvvetleri, NATO operasyonlarını destekleyebilecek şekilde modernize edilirken, ikili anlaşmalarla Bükreş adeta zincirlendi.
13 Eylül 2011'de ise Washington'da, Romanya Dışişleri Bakanı ile ABD Dışişleri Bakanı arasında Amerikan füzelerinin Romanya'ya konuşlandırılması karara bağlandı. Rusya için kuşatılmışlık algısının en üst seviyeye çıktığı bu anlaşma, 2016 yılında hayata geçti. Böylece ABD, ilk kez kendi toprakları dışında bir anti-balistik füze sistemini Romanya’nın güneybatısındaki Devesul Hava Üssü'ne kurmuş oldu. SAM (hava savunma) füzelerini barındıran bu sistem, kıtalararası balistik füzeleri (ICBM ve SLBM) hedefliyor. Yani İran ve Rusya kaynaklı füzeleri imha için Devesul’a kurulan sistem, Rusya’nın jeopolitik kuşatılmışlığını ileri safhaya taşıyor. Ne yazık ki Malatya Kürecik’te bulunan AN/TPY-2 X Bant arama ve takip radarı da bu sistemle bağlantılı.
LOHANNİS NATO GENEL SEKRETERLİĞİ İÇİN ADAY
Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis, NATO Genel Sekreterliği için aday olduğunu duyurdu.
Iohannis, ülkesinin NATO'ya katılımının 20. yılı vesilesiyle yaptığı açıklamada, “Bu adaylığı, Romanya adına tüm sorumluluğumla üstleniyorum ve bu karar, Romanya'nın performansına, iki cumhurbaşkanlığı görevi sırasında edindiğim deneyime, NATO'nun, Avrupa'nın, özellikle bölgemizin karşılaştığı zorlukları derinlemesine anlamama ve NATO'nun temel değerlerine ve hedeflerine olan sıkı bağlılığıma dayanmaktadır.” ifadesini kullandı.
NATO'da yer almanın ülkesine “tarihteki en güçlü güvenlik garantisini” sağladığını vurgulayan Iohannis, “Bu güvenlik garantileri hiçbir zaman bugünkünden daha önemli olmamıştır. Güvenlik açısından son on yılların en zor zamanlarını yaşıyoruz ancak biz Rumenler, NATO üyesi olduğumuz için kendimizi güvende hissediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Lohannis, görevi süresince NATO tarafından belirlenen Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın (GSYİH) en az yüzde 2'sini savunmaya harcaması yönündeki hedefe yüzde 2,5 ile ulaştığını belirtti. NATO'nun misyonuna ilişkin bakış açısını yenilemeye ihtiyacı olduğunu savunan Iohannis, şunları kaydetti:
“Doğu Avrupa'nın NATO içindeki tartışmalara ve alınan kararlara değerli bir katkısı vardır. Bu bölgenin dengeli, güçlü ve etkili şekilde temsil edilmesiyle İttifak, tüm üye devletlerin ihtiyaç ve endişelerini karşılayacak en iyi kararları alabilecektir. Tüm bu nedenlerden dolayı NATO Genel Sekreterliği için yarışa katılmaya karar verdim.” Iohannis, böylelikle genel sekreterlik görevi için Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin rakibi oldu.