Nazlı Ilıcak ve Altan kardeşler için istenen ceza belli oldu
Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın tahliye talepleri reddedildi
FETÖ Medya Yapılanması Davası; mahkeme ara kararında, Altan kardeşler ve Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 6 tutuklu sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma 12 Şubat'a ertelendi.
Gazeteciler Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu FETÖ'nün medya yapılanmasına ilişkin 6'sı tutuklu 7 sanığın yargılandığı davada Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcı, Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın aralarında bulunduğu 6 tutuklu sanığın "Anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsini talep etti.
6 SANIK DURUŞMADA HAZIR BULUNDU
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Nazlı Ilıcak, Şükrü Tuğrul Özşengül ve Yakup Şimşek getirildi. Ahmet Altan ve Mehmet Altan ise tutuklu bulundukları cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Tutuksuz sanık Tibet Murat Sanlıman da duruşmada hazır bulundu. Gazeteciler Yasemin Çongar ve Hasan Cemal de duruşmaya izleyici olarak katıldı. Saat 11.00'da başlayan duruşmada mahkeme Başkanı, Başbakanlık ve TBMM'nin davaya katılmak için dilekçe sunduğunu açıkladı.
SAVCI, 6 SANIĞA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS TALEP ETTİ
Duruşmada, savcı esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Savcı, tutuklu sanıklar Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Şükrü Özşengül, Yakup Şimşek ve Fevzi Yazıcı'nın Türk Ceza Kanunun 309/1. maddesi uyarınca "Anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsini talep etti. Tutuksuz sanık Tibet Murat Sanlıman'ın ise "Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etme" suçundan cezalandırılması talep edildi.
'FETÖ'NÜN AMACINI BİLMİYORDUM'
Savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunmasını yapan Gazeteci Nazlı Ilıcak, “Önceden bildiğim darbeyi desteklediğim iddia ediliyor. Ben zaten terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanmıştım. Bu davaya konu program ortaya çıkınca darbeci de ilan edildim" diyerek savunmasına başladı. Terör örgütü FETÖ'nün amacını bilmediğini söyleyen Ilıcak, kendisini 20-30 yıldır tanıyan arkadaşlarının da 'Nazlı Ilıcak'tan darbeci çıkmaz' diyerek kendisi hakkında tanıklık yaptığını anlattı. Firari eski savcı Zekeriya Öz ile yaptığı röportaja da değinen sanık Ilıcak, “Röportaj yaptığımda Zekeriya Öz HSK tarafından açığa alınmıştı. Öz'ün, Dubai gezisini bir işadamının finanse ettiği iddia ediliyordu. Bunun FETÖ'ye ilgisi yok" ifadelerini kullandı. “Ben yolsuzluk yapanların hesap vermesini istedim" diyen Nazlı Ilıcak, 17-25 Aralık ile ilgili gazetelerin attığı manşetleri tek tek duruşma salonunda okudu.
'AK PARTİYE OY VERDİM, DESTEKLEDİM'
Ilıcak, “Yargıya beslediğim güvenden dolayı, dosyaların kapanmasını istemediğim için FETÖ'ye hizmet mi etmiş oluyorum? Bugün ABD'de bulunan Reza Sarraf Davası'yla ilgili gazeteler ve köşe yazarları benzer konuları işliyor. 'Dosyalar kapatılmasın' dedim. Vatanımı sevdiğim için söyledim. Dürüst bir gazeteci olduğum için bunu yazdım. Ben Ak Partiyi destekledim. Ak partiye oy verdim. Sonra yolsuzluk iddiaları ortaya çıktı. Konu yargıya intikal etsin istedim. Hakkında iddialar bulunan kişiler yargılansın istedim. Demokrasiler de hesap vermek doğal bir hadisedir" ifadelerini kullandı.
'TERÖR ÖRGÜTÜNÜ FETÖ'YE TERCİH EDERİM'
Ilıcak, "FETÖ'yü terör örgütü olarak görüyorum. 15 Temmuzdan önce bilmiyordum. Ama terör örgütü devleti ele geçirmeye çalışmaz. Oysa FETÖ devleti ele geçirmeyi amaçlamıştır. Terör örgütünü, FETÖ'ye tercih ederim. Bu çok tehlikeli bir şey. Hukukta iddialar somut iddialara dayanır. Niyet okumaya değil. FETÖ üyesi değilim. FETÖ'nün amacının devleti ele geçirmek olduğunu bilmiyordum. Benim gazetede yazdığım yazı ile attığım tweetlerin FETÖ'nün amacıyla ne ilgisi olabilir" diye konuştu.
'BEN ERDOĞAN'DAN NEFRET ETMEDİM'
Ilıcak, “FETÖ hükümete öfke duyuyor. İşi darbe teşebbüsüne kadar getirdi. Ben Recep Tayyip Erdoğan'dan nefret etmedim. Yazdığım yazılarda hakaret yok. Hakkımda bir tek hakaret davası yok. Benim amacım siyasi iktidarın yanlışlarını söylemek, yanlıştan döndürmek, ikaz etmektir, kamuoyu adına denetim yapmaktır" şeklinde konuştu.
'BEN SİNSİCE HAREKET EDEN BU ÖRGÜTÜ DOĞRU TEŞHİS EDEMEDİM'
Darbeyi önceden bilmediğini, örgütten talimat almadığını buna ilişkin de delil olmadığını kaydeden sanık Ilıcak şunları söyledi: “Ben bir suç işlemedim. Sadece yazı yazdım, tweet attım. Onların bilmediğim amaçlarına hizmet etmedim. Bana 'FETÖ'nün amacını 17-25 Aralık'ta da mı anlamadın?' diye sora bilirsiniz. Hayır anlamadım. Bülent Arınç bile attığı tweetinde “Silahlı terör örgütünün Fethullahçı olduğunu o gece öğrendim, bana ahmak diyebilirsiniz' diyor. Ahmet Davutoğlu da ' Kim rüşvet almışsa hesap verme yeri Türkiye Cumhuriyeti Mahkemeleridir" şeklinde beyanı var. O dönem bakanlar istifa ettiler. Bakanlar suçsuzsa niye istifa ettiler. Yargı önünde hesap versinler' dedim. Ben sadece yolsuzluk konusuyla ilgilendim. Ben sinsice hareket eden bu örgütü doğru teşhis edemedim"
TAHLİYESİNİ VE BERAATİNİ İSTEDİ
15 Temmuz'dan önce kendisiyle ilgili kaçacağına yönelik yazılar yazıldığı anlatan Ilıcak, “Ben burdayım Türkiye'deyim. Vatanımı çok seviyorum' dedim. Bu bir gazeteci polemiğiydi. Şimdi de kaçacağım iddiası var. Suçun sübut bulmadığı için beraatimi talep ediyorum. 70 yaşındaki 40 yıllık bir gazetecinin tutuklu bulunmasının zorlukları da gözönüne alınarak tahliye mi talep ederim" dedi. Duruşmaya saat 14.00'a kadar ara verildi.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın öğleden sonraki oturumunda tutuklu sanıklara savcının esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için söz verildi. Tutuklu sanıklardan Şükrü Tuğrul Özşengül, 15 Temmuz darbe girişimini öğrendikten sonra 'Annemin ölüm haberini almış gibi üzüldüm' dediğini belirterek “Hala darbeci olmakla suçlanıyorum. Ben daha önce bütün televizyon programlarına çıkarak düşünce özgürlüğü kapsamında konuştum, Anayasal hakkımı kullandım. Söylediklerimin hepsinin arkasındayım" dedi.
'DARBECİLİK İDDİASINI REDDEDİYORUM'
"Darbecilik iddiasını reddediyorum, kabul etmiyorum" diyen sanık Özşengül, 20 gün önce kalp krizi geçirdiğini belirterek sağlık durumuyla ilgili bilgi verdi. Özşengül "Tutukluluğumun devamı demek ölüm fermanımı imzalamak demek. Beraatime ve sağlık durumumdan dolayı tahliyeme karar verilsin" diye konuştu.
MEHMET ALTAN SAVUNMA İÇİN SÜRE İSTEDİ
Sanıklardan Mehmet Altan da, esas hakkındaki savunmasını yapmak için süre istedi ve savcının mütalaasını eleştirdi. Mehmet Altan, Başbakanlığın mal varlığına el konulması talebiyle ilgili de, "Ben devlet memuruyum. Kazancım, mal varlığım zaten devletin kontrolü altında. Mal varlığı bildirimimi hep yapıyorum" ifadelerini kullandı.
AHMET ALTAN: BU NEYİ AMAÇLIYOR?
Sanık Ahmet Altan da, Başbakanlığın mal varlıklarına tedbir konulması talebini eleştirerek "Bunun gerekçesi, amacı nedir? Neyi amaçlıyor? Sindirme ve korkutma amacı var" ifadelerini kullandı ve esas hakkındaki savunmasını yapmak için süre istedi.
AVUKATLAR DA TAHLİYE TALEBİNDE BULUNDU
Duruşmada söz alan avukatlar da müvekkillerinin tahliyelerini talep etti. Duruşmaya verilen aranın ardından mahkeme heyeti taleplere ilişkin ara kararını açıkladı.
TUTUKLULUĞUN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti, Başbakanlığın sanıkların mal varlıkları üzerine tedbir kararı konulması talebini reddetti. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül'ün suçun vasfı ve mahiyeti, kuvvetli suç şüphesi gerekçeleriyle sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Mahkeme sanıklara ve avukatlara esas hakkında beyanda bulunmaları için duruşmayı 12 Şubat'a ertelendi