Neden Yemen'in tehdidi Batı için çözülemez?
Yemenliler en gelişmiş askeri teçhizatla donatılmış ve asimetrik savaş için uygun her türlü silahı üretebilme kapasitesine sahipler. Yakın zamanda Tel Aviv'e hipersonik bir balistik füzeyle yapılan saldırı, Siyonist rejimin enerji ve ekonomik tesislerine karşı da tekrarlanabilecek bir başyapıttı
Son günlerde Yemen ordusu, Kızıldeniz'deki Amerikan deniz filosuna ve Siyonist rejime karşı büyük ve dikkat çekici operasyonlar düzenleyerek siyasi ve askeri gözlemcileri şaşırttı.
Bu saldırıların önemi, Yemenlilerin en büyük askeri güçlere meydan okumalarından kaynaklanıyor ve kimse onları durduramıyor.
Bunun nedenlerine ilişkin birkaç nokta belirtilmelidir:
Yemenliler doğası gereği savaşçı ve mücadelecidirler ve çelik gibi bir iradeye sahiptirler. Bu ruh ve ahlâkın, kılıçla (seyf) kıyamı vurgulayan Zeydi mezhebiyle birleşmesi, onları savaşçı ve uzlaşmaz bir ulus haline getirmiştir. Başka bir deyişle, sürekli savaşmak onlar için sadece bir ilgi ve milli kültür değil, dinlerinin bir parçası ve dini bir görevdir.
HÜKÛMETİN MEŞRUİYETİ YÜKSEK
Yemen, nüfusunun %80'inden fazlasının kırsalda yaşadığı ve birçok geleneksel sosyal hizmetin bulunmadığı fakir bir ülkedir. Sonuç olarak, halkın kaybedecek hiçbir şeyi ve ülkelerinin stratejik sanayi ve ekonomik varlıklarının yok edilmesi konusunda hiçbir endişeleri yoktur.
Ulusal Kurtuluş Hükümeti'nin Yemen halkı nezdindeki meşruiyeti yüksektir ve kabileler ve yetkililer arasında bir uçurum yoktur, çünkü hemen hemen hepsi aynı seviyede yaşamaktadır.
Suudi-Emirlik koalisyonunun yıllarca süren saldırıları, kuzey Yemen'de (Ulusal Kurtuluş Hükümeti'nin kontrolündeki bölgeler) var olan her şeyi fiilen yok etti ve İsrail ve ABD'nin Yemen ile başa çıkmak için hangi stratejiyi izleyeceği ve örneğin onları zor durumda bırakmak ve teslim olmaya zorlamak için nereyi vuracakları belli değil.
İHA’DA DÜNYANIN EN İYİLERİNDEN
Yukarıdaki tüm sorunlara rağmen, Yemenliler en gelişmiş askeri teçhizatla donatılmış ve asimetrik savaş için uygun her türlü silahı üretebilme kapasitesine sahipler; öyle ki füze ve insansız hava aracı alanında dünyanın en iyileri arasındalar.
Örneğin, yakın zamanda Tel Aviv'e hipersonik bir balistik füzeyle yapılan saldırı, Siyonist rejimin enerji ve ekonomik tesislerine karşı da tekrarlanabilecek bir başyapıttı.
Peki İsrail bu tehdidi ortadan kaldırmak için ne yapacak? Yemen ile arasındaki 2 bin kilometrelik mesafe, rejimin hava kuvvetleri için işleri zorlaştırıyor, çünkü Yemen, defalarca bombalanabilecek işgal altındaki Filistin'in bitişiğinde değil ve aslında Yemen'de nereyi bombalayacaklar?
Şimdiye kadar 3 Amerikan uçak gemisi ve beraberindeki filo, Yemen ordusunun yeteneklerine önemli bir darbe vuramadı, öyle ki büyük kayıplar vererek Kızıldeniz sularını terk etmek zorunda kaldılar. Dün de bir Amerikan F-18 uçağı, Yemen füzeleri ve insansız hava araçları saldırısının ardından (muhtemelen yanlışlıkla Amerikan hava savunma ateşiyle) düşürüldü ve Amerikalılar için büyük bir utanç kaynağı oldu.
KIZILDENİZ’E KİLİT
İnce nokta şu ki, ABD itaat etmeyen ülkelere karşı siyasi, ekonomik (ambargo) ve askeri araçlar kullanıyor; ancak Yemen Ulusal Kurtuluş Hükûmeti ne Birleşmiş Milletler tarafından tanınıyor, ne ABD ambargoları Yemen'in ilkel ve kırsal ekonomisini etkiliyor ne de hava saldırıları bu ülkenin ordusunun (dağların altında olan) askeri varlıklarını yok edebiliyor.
Sonuç olarak, Batılılar muhtemelen Yemen'deki Arap müttefiklerine (Amalika gibi) bağlı kara kuvvetlerini harekete geçirerek Ulusal Kurtuluş Hükûmeti'ne meydan okumaya çalışacaklar; ancak şu nokta var ki, Yemen ordusu gerekirse Emirlik ve Suudi paralı askerlerinin olası aktivasyonuna tepki olarak Suudi Arabistan ve Emirlikler'de herhangi bir noktayı hedef alabilir ve onların ekonomik, ticari, sanayi ve enerji merkezlerini sekteye uğratabilir ve bu zengin devletlerin binlerce milyar dolarlık yatırımını yok edebilir.
Yemenlilerin son aylarda tek bir Amerikan, İsrail, İngiliz vb. geminin Kızıldeniz'den geçmesine izin vermediği ve tehditlerinin itibarını mümkün olan en yüksek seviyeye çıkardığı unutulmamalıdır.
Peki soru şu: ABD, Yemen'in tehditleriyle başa çıkmak için hangi strateji ve taktiği izleyecek? Hava saldırılarına devam mı yoksa başka bir seçenek mi?