‘Nefret suçu’ halayının başında kim var?’

Üçüncü dalga feminizm ideologları insanlığın geleceğini tehdit eden, hayatın her alanına yayılan bir çürümeyi dayatıyor. Çizgi filmlerden çocuk dizilerine, moda defilelerinden müzik dünyasına aleni ve gizli unsurlarla bilinçaltına yerleştirilmeye çalışılan LGBT ideolojisine dikkat çekmek bir takım çevrelerce “nefret suçu” olarak adlandırılıyor. Özgürlük kavramının içi boşaltılıyor.

ABD’li çocuk doktoru Tessa Commers, TikTok ve Instagram’da paylaştığı videolarla ergenlik öncesi çocuklara, ergenlik engelleyici ilaç kullanarak cinsel tercihlerini biyolojik gelişmenin baskısında kalmadan belirleyeceklerini, seçtikleri cinsiyete uygun hormon tedavisiyle yenilenmeye başlayabileceklerini tavsiye ediyor.

Erkek olarak doğan Noellâ McMaher, iki yaşındayken ailesine söylediği “kendimi kız çocuk gibi hissediyorum” beyanı üzerinden kız çocuğu gibi giydirilmeye başlanıyor, on yaşına geldiğinde de yetişkin bir kadın gibi makyaj yaptırılıp podyuma sürülüyor.

Bunları kimse hak olarak gösteremez! Çocuğun üstün menfaati bunların tam tersini emreder. Bindallı okuru bu konudaki kararlılığımızı iyi bilir. Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin küçük çocuklara yönelik cinsiyetsizleştirme eğitimleri, 23 Nisanlarda Şişli ve Kadıköy belediyelerinin kent konseyleri imzalı “LGBTİ+ çocuk vardır” afişleri, çocuk kitaplarındaki LGBT içerikleri,“Superman”, “Jurassic Park”, “PeppaPig” gibi çizgi filmlerdeki LGBT karakterleri… Hepsine karşı durduk, duracağız!

PEDOFİLİ, ENSEST, ZOOFİLİ

4 Eylül 2022 tarihli Aydınlık’ta Eda Şimşek arkadaşımız şu haberi veriyor. Amerikalı yazar Gayle Rubin“Seksi Düşünmek” adlı kitabında çocuklara cinsel istismarın suç olmaktan çıkarılmasını savunuyor, çocuğa cinsel yönelimi normalleştirirken adını “kuşak sınırını aşan erotizm” olarak değiştiriyor, pedofiliyi hak olarak görüyor, aile ve akrabalık ilişkisini, soy bağını reddediyor, aileyi yıkacaklarını söylüyor… Bütün bu insanlık dışı fikirler dünyaya “özgürlük” olarak ilan ediliyor! Saraçhane meydanından bu sapkınlıklara dur demekse “nefret suçu” sayılıyor!

Pedofili, ensest, zoofili ve türevleri birer sapkınlıktır. Toplumda kabul edilemez, ceza ve rehabilitasyon yöntemleriyle bunlarla mücadele edilmesi şarttır.

“LGBT dayatmasına karşı aile buluşması” öncesinde ve sonrasında bir takım mecralardan itiraz açıklamaları geldi. Tanınmış tanınmamış kişi ve kurumlardan bu itirazları yükselten, aile buluşmasına veryansın edenleri gördük, duyduk, okuduk hayretle ve ibretle…

LGBT BİREYLERE AYRIMCILIK YAPAN KİM?

HDP “canlı ve cansız varlıkların yaşam hakkına saygı beklentisini” açıklarken PKK ile olan fiziksel ve duygusal bağını koparmamış siyasi parti olma yüzsüzlüğüne hiç aldırmadı. Cumhuriyet Gazetesi LGBT dayatmasına karşı aile buluşmasını “nefret suçu” olarak ilan ederken 30 bin kişinin katıldığı ve tek bir nefret söyleminin olmadığı tamamen barışçıl gerçekleşen mitingle ilgili gerçeği manşetten saptırdı. “LGBT ideolojisi”ni anayasaya yazdırmaya çalışan fondaş kalemler ve derneklerse LGBT’lerin hak ve özgürlüklerinin olmadığını iddia ederken Anayasamıza göre bütün yurttaşlarımızın hiçbir ayırım yapılmaksızın kayıtsız şartsız eşit olduğunu inkâr etti. LGBT bireylere ayrımcılığı asıl kendileri yaptı, ideolojileri uğrunda onları istismar etmekten çekinmedi.

Konuyu insan hakları meselesine taşıyan, buradan kendilerine ve ideolojilerine alan açmak isteyenlere itibar etmiyoruz. LGBT ideologları tarafından yürütülen yozlaşmış kültürel dayatmanın ve “nefret suçu” iddialarının başında emperyalist merkezlerin olduğunu biliyoruz.