Nesli tehlike altındaki dağ ceylanlarına kıymayın! Koruma alanına iş makineleri ile girdiler
İş makinelerinin videosunu Hatay Tabiatı Koruma Derneği’ne gönderen çobanlar sayesinde gerekli işlemler yapılarak saha yeniden güvenli hale getirildi. Prof. Dr. Sözen, ‘Burası dağ ceylanlarının sayısının arttığı tek bölge, 3-5 kişinin hırsına kurban edilebilecek bir yer değil.’ dedi.
Hatay’da dağ ceylanı koruma alanı olan Yaban Hayatını Geliştirme sahasına izinsiz giren iş makineleri araziyi talan etti, arazi üzerinde yollar açtı. Dağ ceylanlarının sık uğradığı bir alana giren iş makinelerini, bölgede hayvanlarını otlatmaya götüren çobanlar fark etti. Çobanlar durumu fark ettiği anda Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç’e bilgi verdiler. Öğünç ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü çalışanları alana hızlıca ulaştı ve gerekli resmi işlemler yapıldı. Nesli tehlike altındaki tür, dünyada yalnızca Türkiye’de ve İsrail’de yaşıyor.
Olay tam da Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminin yıl dönümünde oldu. Hataylılar kayıplarının yasını tutarken kimliği henüz belirlenemeyen şahıslar dağ ceylanlarının yaşadığı sahanın peşine düştü. Sosyal medya hesabından konuya ilişkin açıklama yapan Öğünç, “Tam da tarihimizin en büyük deprem felaketin yıl dönümünde acımızı yaşarken ve kayıplarımıza ağlarken birilerinin bu acılı ve yoğun gününü fırsat bilerek alanı yağmalamaya çalışması karşısında ne diyeceğimiz şaşırdık.” diyerek tepkisini dile getirdi.
‘EN BAŞARILI KORUMA ÇALIŞMASI TÜRKİYE’DE’
Dağ ceylanı popülasyonunun önemini Hatay Tabiatı Koruma Derneği Bilimsel Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sözen Aydınlık’a anlattı. Sözen, dağ ceylanının sayısının Türkiye’de hızla artmasına dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Dağ ceylanı, Türkiye'deki iki tane ceylan türünden birisidir. Hatay'da yaşayanların olduğu bölge 135 kilometrekarelik bir alan. Yaban hayatını geliştirme sahası olarak koruma altına alındı. Bu türün popülasyonu İsrail ve Türkiye'de kaldı. Türkiye'de de yaklaşık 12 sene önce falan yaşadığı bölgede türün varlığı belirlendi. Belirlendikten hemen sonra Hatay Tabiatı Koruma Derneği ve Milli Parklar türü koruma altına aldı. O dönem sayısı sadece 100 civarındaydı. Şu anda sayısı bin 500'ü geçti. İsrail'de de tek kalan popülasyon ama onun da sayısı son 20 yılda 10 binden 3 bine düştü. Dağ ceylanı popülasyonun sayısı bu kadar hızlı düşmeye başlayınca Dünya Doğayı Koruma Birliği tarafından nesli tehlikede olarak sınıflandırıldı. Şu an Türkiye'de en başarılı koruma çalışması yürütülüyor. Çünkü sayısı 100 civarındayken bin 500'e kadar yükseldi.”
BÖLGEYİ KORUMAK İÇİN İKİ KEZ MAHKEMEYE BAŞVURDULAR
Ceylanları korumak için dernek ve bölge halkının mücadele verdiğini anlatan Sözen şu ifadeleri kaydetti:
“Birkaç yıl önce bu sahanın içinde bir çimento fabrikası ÇED olumlu raporu almıştı. Benim bilimsel danışmanlığımla, Hatay Tabiatı Koruma Derneği ve bölgede yaşayan bazı insanlar bu kararı mahkemeye verdi. Mahkeme bilirkişi raporlarına bakarak çimento fabrikasını engelledi. Burası yaban hayatı geliştirme sahası ilan edildiğinde 135 kilometrekarelik bir alandı. Ancak daha sonra Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle 8 kilometrekarelik alan çıkarılmıştı. O bölgedeki insanlar, yine bu kararı mahkemeye verdi. Mahkeme bu ikinci kararnameyi iptal ederek kabul edilen sınırların geçerli olduğunu ilan etti. Şu anda orası bilimsel çalışmalarla sınırları belirlenmiş büyük bir alan.”
‘FAİLLER HIZLICA BELİRLENİR’
İş makinelerinin bölgeyi talan etmek için geldiği anı Aydınlık’a anlatan Sözen şunları söyledi:
“Abdullah bey bilim kurulunda olduğum için videoyu bana da gönderdi. Videoda zaten iş makinesinin alan açtığı yerin hemen arka tarafında ceylan da görülüyor. Orası sahanın tam ortası ve ceylanlar orayı aktif olarak kullanıyor. Açıkçası kim yaptı, niye yaptı hangi amaçla yaptı bir fikrimiz yok. Hatay Milli Parklar Şubesi, hemen olay yerine geldi. Resmi olarak tutanaklar tutuldu. Bunu yapanlar çok hızlı bir şekilde belirlenir.”
‘BURASI BİZİM GÖZ BEBEĞİMİZ’
Sözen, Hatay’daki yaban hayatı geliştirme sahasının hem hayvanlar için hem de bölge halkı için değerli olduğunu vurgulayarak şunları aktardı:
“Burası Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle koruma alanı ilan edildi. Orada herhangi bir faaliyet yapılması mümkün değil. Böyle faaliyetleri ceylanları çok olumsuz etkiliyor. İş makinelerini çıkarmışlar, hayvanın yaşadığı doğal yapıyı bozuyorlar. Sahanın içinde Milli Parkların dağ ceylanları üretme istasyonu var. Orada Milli Parkta görev yapan arkadaşlar da duruma çok şaşırıyor. Biz de artık tutanakların sonuçlarını bekliyoruz. Çevredeki köylerin hepsi hayvanlarını burada otlatıyor. Burası hem insanların hem de hayvanların yoğun ihtiyacı olan bir bölge. Dağ ceylanlarının arttığı yegane bölge ve burası bizim göz bebeğimiz. 3-5 kişinin hırsına kurban edilebilecek bir yer değil.”