Mazlumlar Çin'de, katiller ABD'de alkışlandı
Netanyahu ABD Kongresi'ne konuştu. İran'a karşı NATO benzeri bir ittifak önerdi. Ateşkesi ağzına bile almadı. Riyad ile normalleşme ve savaş sonrası için kendi planlarını açıkladı. Savaş çağrıları ve yalanlarla vekilleri coşturdu, dakikalarca ayakta alkışlandı
Binyamin Netanyahu çarşamba günü ABD Kongresi'ne hitap etti. İki gün önce Pekin'de Filistinli grupların tek yumruk olması kutlanırken, Amerikalı vekillerse kürsüde 52 dakika boyunca onlarca yalan söyleyen ve savaş çığırtkanlığı yapan İsrail Başbakanı'nı dakikalarca ayakta alkışladı. Yine bir gün önce Çin'de Ukrayna ile Rusya arasında barışa dair önemli adımlar atılırken, Amerikalıların onlarca kez alkışlarla sözünü kestiği Netanyahu ateşkesten bahsetmedi bile.
Netanyahu salona girdiğinde birçok Demokrat ayağa kalktı ama alkışlamadı. Senato Çoğunluk Lideri Yahudi Chuck Schumer, İsrail Başbakanı ile el bile sıkışmadı. Tek Filistin asıllı Kongre Üyesi Demokrat Rashida Tlaib, tüm konuşma boyunca elinde “Savaş suçlusu” yazan bir pankart taşıdı. 70'e yakın Demokrat vekil konuşmayı boykot etti. Onlardan kalan boş yerleri Cumhuriyetçilerin doldurma çabası dikkat çekti. Başkan adaylığına kesin gözüyle bakılan Kamala Harris, Netanyahu'yu dinlemeye gelmedi.
YENİ NATO: İBRAHİM İTTİFAKI
İsrail Başbakanı'nın konuşmasının ana odak noktası İran'dı. Tahran'a karşı yeni bir askeri blok kurulmasını önerdi ve “bence adı İbrahim İttifakı" olmalı diye ekledi. İttifakın ilk emarelerinin 14 Nisan'da İran'ın İsrail'e düzenlediği Gerçek Vaat Operasyonu'nda görüldüğünü söyledi. İsrail'in İran'la savaşırken “Amerikan çıkarları için” mücadele ettiğini ileri sürerek şunları kaydetti:
“İran, Amerika'ya gerçekten meydan okumak için önce Orta Doğu'yu fethetmesi gerektiğini anlıyor ve bunun için Husiler, Hizbullah ve HAMAS dahil olmak üzere birçok vekilini kullanıyor. Ancak Orta Doğu'nun kalbinde, İran'ın önünde duran, gururlu bir Amerikan yanlısı demokrasi var, ülkem İsrail var.”
İsrail Başbakanı, Washington'da düzenlenen savaş karşıtı gösterilere katılanların da "İran'ın kullanışlı aptalları" olduğunu öne sürdü.
REFAH'TA TOPLAM 24 SİVİL ÖLMÜŞ!
Netanyahu'nun, palavra ve duygu sömürüsü eşliğinde sürdürdüğü konuşmasındaki en çarpıcı yalan, Refah kentiyle ilgili olandı. Başbakan, tüm dünyanın gözlerinin içine bakarak bir şarapnel parçasının isabet ettiği HAMAS'a ait bir silah deposunun patlaması sonucu “iki düzine” insanın “istemsizce” öldürüldüğünü, bunun dışında sivil kaybın “neredeyse sıfır” olduğunu iddia etti! Filistin Sağlık Bakanlığı, tüm Gazze'deki kayıpların yaklaşık yüzde 70'inin kadın ve çocuklardan oluştuğunu söylemişti.
Başbakan, özellikle İsrail'in Gazze'deki Filistinlileri aç bıraktığını belirten Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni (UCM) sert bir dille eleştirerek, bunları "tamamen saçmalık ve uydurma" olarak niteledi. Birleşmiş Milletler'e göre Gazze nüfusunun yüzde 96'sı şu anda "kriz seviyesinde açlıkla karşı karşıya.” UCM'nin İsrail'in “ellerini bağlamaya” çalıştığını ileri süren Başbakan, “ve eğer İsrail'in elleri bağlanırsa, sıradaki Amerika'dır" diyerek senatörleri coşturdu.
HAMAS'ı yok edeceğine “yemin eden” Netanyahu, “ihtiyacımız olan silahları bize verin, işi bitirelim" dedi. İsrail'e silah sevkiyatını, ABD'nin bölgedeki çatışmalara müdahil olmaktan kaçınmasının bir yolu olarak gösterdi. Ateşkes anlaşmasını anmayarak Gazze'de “zafere kadar savaşmaya devam” edeceklerini ileri sürdü. Rehineleri geri getireceğine söz verdi ancak bunun bir anlaşma olmadan nasıl olacağını açıklamadı.
PEKİN'İN PLANI AMERİKAN PROJESİNE KARŞI
İsrail Başbakanı, Suudi Arabistan ile normalleşmenin Filistinlilerle bir anlaşmadan önce gelmesini talep etti. Böylece ABD ve ılımlı Arap ülkelerinin sunduğu önce Filistin Devleti sonra normalleşme sıralamasını tersine çevirdi. Çin'in 14 Filistinli grubu birleştirdiği Pekin Deklarasyonu'nun en önemli maddelerinden biri de Filistin'i Filistinlilerin yönetmesi prensibi ve savaş sonrasında Filistinlilerden oluşan, ülkeyi seçime götürecek geçici bir hükümet kurulması.
ABD'nin savaş sonrası planı ise Gazze'ye İsrail'e ılımlı Arap ülkelerinin güçlerini yerleştirmek ve bunları eğitmek. Bunu yaparken de hamlelerine meşrutiyet kazandırmak için işin içine Filistin Yönetimi'ni yani el-Fetih'i katmak kısacası proje yine bölmek.
Senato'daki vekillerin bayılarak dinlediği Netanyahu da kendi savaş sonrası planını şu sözlerle açıkladı: “O gün için vizyonum, askerden ve radikallikten arındırılmış bir Gazze. Gelecekte terörün yeniden canlanmasını önlemek ve Gazze'nin bir daha asla İsrail'e bir tehdit oluşturmamasını sağlamak için orada baskın güvenlik kontrolünü sürdürmeliyiz.”
İŞTE BATI'NIN GERÇEK YÜZÜ
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Kongre'nin dokuz aylık “soykırım ve çocuk katliamının” ardından “destekçilerinin kucağına dönen Tel Aviv kasabını” kabul etmesini kınadı. Filistinlilerin yaşamsal haklarının “dünyanın gözü önünde ihlal edildiğini”, Kongre'ninse “cellat Netanyahu'yu alkışlar ve ıslıklarla” karşıladığını vurguladı. Netanyahu'nun ziyaretinin Batı politikalarının gerçek yüzünü ve “masum ve insancıl bir imaj çizme” çabalarının başarısızlığını ortaya koyduğunu söyledi. “Utanç” kelimesinin bu skandalı tanımlamak için yetersiz kaldığını da sözlerine ekledi.
HAMAS liderlerinden Sami Ebu Zuhri, İsrail Başbakanı'nın "ateşkes anlaşmasına varmak istemediğini gösterdiğini" belirterek, "konuşmasının yalanlarla dolu olduğunu ve direnişle yüzleşmedeki başarısızlığı örtbas etmeyi başaramayacağını" vurguladı. Hareketin Siyasi Büro Üyesi İzzet el-Rişk ise "Suçlu Netanyahu'nun konuşması, dünyanın aklını yalanlayan ve küçümseyen bir eğlencedir." dedi. Filistin İslami Cihad Hareketi'nin Siyasi Büro Üyesi Ali Ebu Şahin, Netanyahu'nun "uluslararası desteği kaybettikten sonra Washington'un sempatisini çekmeyi amaçladığını" belirtti.
TÜM ZAMANLARIN EN KÖTÜ KONUŞMASI
Kongre'ye gitmeyen Demokrat Senatör Bernie Sanders sosyal medyada, “Netanyahu sadece bir savaş suçlusu değil, aynı zamanda bir yalancıdır.” diye yazdı. Eski Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi, “Netanyahu'nun konuşması, bugüne kadar Kongre'ye hitap eden tüm yabancı devlet adamları arasında açık ara en kötüsüydü.” dedi.
'UTANÇ VERİCİ' GÖZALTILAR
Washington'da düzenlenen protesto gösterilerinde barikatları aşmaya çalışan eylemcilerle polis arasında çatışma çıktı. Kolluk kuvvetleri ses bombası attı, biber gazı sıktı. Eylemde İsrail ve ABD bayraklarının yanı sıra Netanyahu'nun kuklası da yakıldı. Heykellerin üzerine sprey boyayla HAMAS yazıldı, Filistin bayrakları asıldı. Dokuz kişi tutuklandı. Kongre binasına girmeye çalışan bir başka gruptan da beş kişi gözaltına alındı. Beyaz Saray, protestoların "utanç verici" olduğunu iddia etti. Bir gün önce de Kongre binasında Netanyahu karşıtı eylem yapan 400 gösterici tutuklanmıştı.