Netanyahu ile HAMAS'ı bir tuttu
HDP'nin çağrıları sonucunda Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen eylemlere ilişkin, aralarında PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin yanı sıra eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 108 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde görülen duruşmada Demirtaş esas hakkındaki mütalaaya son savunmasını sürdürdü. Demirtaş şunları söyledi:
"Bizler siyasetçiyiz. Dünya genelinde olduğu gibi bu coğrafyada da siyasetin etkisinin giderek azaldığını görüyoruz. Türkiye'de siyaset neden çöktü ve güç kimin elinde? Biz tarihi gerçekleri ne unutacağız ne de unutturacağız. Karmaşa yaratan biz değiliz."
DEVLETİ İŞGALCİLİKLE SUÇLADI
"Bu davada kötülük ve erdemlilik birbiri ile çatışıyor." diyen Demirtaş şu ifadeleri kullandı: "Bizi yargılandığınız konuşmalarımızın siyasi nedeni nedir? Çünkü bizim halkımız karnını doyurmak, hayatta kalmak, nesillerini sürdürmek istiyor. Hepimiz bunun için uğraşıyoruz. Herkes haklıdır ancak güçlü değildir. Kültüre göre haklı olan bizleriz. Devlet benim anavatanımı işgal etmiştir. Burada bir suçlu aranacaksa biz değiliz. Biz mağduruz. Yargılanmamızın nedeni direndiğimiz içindir. İnsanlar, sömürücülere karşı binlerce kez isyan etmiştir bugüne kadar. Bugün Yunanistan botları batırıyor, Avrupa sınırları kapatıyor, Türkler Kürdistan sınırına duvar örüyor. Herkes kendisini koruyor."
KÜRTÇE TABELA SAVUNMASI
Demirtaş savunmasında, İsrail’e karşı mücadele eden HAMAS'ı hedef aldı. Demirtaş savunmasında şöyle konuştu: "Devletler kan, katliam, sömürü üzerine kurulmuştur. G-20 Zirvesi, katiller zirvesidir. Koydukları kanunlarla bizi katil ilan edenlerdir asıl katil olanlar. HAMAS da katildir, Netanyahu da katildir. Kürt halkı mazlumdur. Biz sadece halkımızın onurunu, kendi topraklarında insanca yaşamasını savunduk. Devlet yönetiminde yer almadık, belediyeleri yönettik. Türkçe tabelaları belediyeden sökmekle suçlayabiliyor musunuz bizi? Kayyumlar gelir gelmez Kürtçe tabelaları söktüler. Ankara'yı mı işgal ettik, Trabzon'u mu? Türkler vatanları işgal edilince direndiler. Kürtler direnince niye katil oluyor?"
CAN ATALAY KARARINI HATIRLATTI
Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay kararını da hatırlatan Demirtaş şöyle devam etti: "Neden Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımıyorlar? Hakaretler, tehditler, suç duyuruları, neden? Seçilen bir milletvekili var. Niye bırakmıyorlar? 'Biz daha bunu çok yapacağız' diyorlar. 'Taraftarlarımız, yandaşlarımız korkmanıza gerek yok' diyorlar. Her şey tıkır tıkır işliyor. Buna alıştırıyor toplumu. Daha Anayasa’ya aykırı çok yasa çıkaracaklar. Mesele Can Atalay değil. Daha çok şey sırada bekliyor. Çünkü siyaset çöktü, toplum çöktü."