Normalleşme başdanışman krizi ile geldi

Yeni normalleşme duyurusu Başbakan Boris Johnson’ın başdanışmanı Dominic Cummings’in krizinin hemen ardından geldi. Cummings televizyonlarda kendisinin kuralları çiğneme nedeniyle ilgili büyük tepki çeken bir açıklama yapmıştı. Bazı yorumlara göre bu duyuru Cummings krizini unutturmak, gündemi değiştirmek için peş peşe yapıldı.

BBC’nin haberine göre Başbakan yeni normalleşme kararının halkın virüsten korunmada birlik olmaları, yakın mesafede durmama prensibini devam ettirmeleri, tüm dükkanların müşterilerini korumak için gereken önlemleri almaları şartıyla süreceğini belirtti. Çiçek, bahçe malzemesi ve otomobil gibi açık havada satış yapan mağazaların ise 1 Haziran’dan itibaren açılacağını söyledi.

Bu karar 121 kişinin yaşamını kaybettiği ve toplam ölüm sayısının 37 bine yaklaştığı bir günde, yeni bir yönerge ile duyuruldu. İngiliz Perakende Konsorsiyumu bu kararı memnuniyetle karşıladı ancak tüm iş alanları bu memnuniyeti göstermedi. Britanya Bağımsız Perakendeciler Derneği küçük dükkanların önümüzdeki hafta açılmak için hazırlık yaptığını, 15 Haziranı geç bulduklarını belirtti.

Analist Catherine Shuttleworth ise mesafeli alışverişin tadı olmadığını belirterek müşterinin alışveriş yapmak konusundaki isteğini sorguladı. Analist Katie Prescott bu haberin memnuniyet verici olduğunu savundu. Ekonomik nedenlerle dükkanların açılmasını isteyen iş sahiplerinin, onların derneklerinin tersine, anne baba ve öğretmenler okulların 1 Haziranda açılmasından çok rahatsız olduklarını belirtti.

İlkokullar 1 Haziran’da açılacağı, orta ve liselerin belli olmadığı belirtilen haberde The Telegraph gazetesi birçok anne-babanın çocuğunu bir aşı bulunana kadar okula yollamayacağını söyledi. Öğretmen sendikaları ve Britanya Tıp Derneği okulların açılması fikrine sıcak bakmadıklarını söyledi. Milli Eğitim Bakanı ise mutsuz evler düşünüldüğünde çocuklar için en güvenli yer okullardır dedi.

The Times gazetesi yeni normalleşmeyi “Alışverişe hazırlanın ama hiçbir şeyi ellemeyin” başlığıyla duyurdu. Ancak giysi, ayakkabı, mobilya, elektronik mağazaları açılırken kuaför, güzellik salonları, restoran ve otellerin daha açılmayacağını, buralarda riskin fazla olduğunu, ekonomideki durgunluğun hükümeti endişelendirdiğini ekledi.

EVDEN ÇALIŞMA TARTIŞMASI

Yine BBC haberine göre mağazalar açılırken birçok ofis, evden çalışmanın olabildiğince sürdürüleceğini belirtti. Barclays Bankası yöneticisinin “Artık 7 bin kişiyi bir binaya koymak geride kaldı” dediğini, Morgan Stanley yöneticisinin ise ofis alanlarına artık yatırım yapmayacağını söylediğini dile getirdi. İş adamı Sir Martin Sorell’in 35 milyon poundı ofisler yerine insanlara harcayacağını vurguladığını ekledi.

“Cass Bussiness School”dan Prof André Spicer ise evden çalışanların göz önünde olmadığından meslekte daha yavaş yükseldiklerini, resesyon zamanında insanların göz önünde olmak isteyebileceğini söyledi. Spicer üst düzey yöneticilerin ofislerde çalışmaya devam edeceğini, alt düzey çalışanların haftada bir veya iki kere ofise geleceğini, evden çalışanların daha üretici ve mutlu olduklarını açıkladı.

‘MİLLİ ÖFKE’

Eşi de kendisi gibi Kovid-19 olan Başdanışman Cummings’in izolasyonda olması gerekirken bile bile evinden 400 kilometre uzağa gitmesinin ortaya çıkmasından sonra istifa etmemesi ve özür dilememesi ülke çapında büyük bir tepki oluşturdu.

Cummings hükümet binasının gül bahçesinde açıklama yaptı. Başdanışmanın hem 400 kilometre uzağa gitmesi, hem de bu 17 gün içinde turistik bir yer olan Barnard Kalesine ve civardaki ormanlara ailesiyle yürüyüşe gitmesine verdiği mazeretler kamu nezdinde kabul görmedi, hükümetin sokağa çıkma yasağını delme, keyfi davranma, ‘güzel bir tatil kaçamağı’ olarak görüldü.

Tüm gazeteler ön sayfalarını Cummings krizine ayırdı. The Telegraph en üst haberinde hükümet bakanı Douglas Ross’un Cummings krizi nedeniyle istifa ettiğini, Başbakanın ise Ross’un istifa etmemesi için özel ricada bulunduğunu yazdı. Gazete Boris Johnson’ın bu nedenle 20 puan gerilediğin yazarken köşe yazarı Byrony Gordon “Hükümet Cummings’i koruyarak 60 gündür evden çıkmayan bizlere aptal diyor” diye yazdı.

Daily Mail manşeti “Pişmanlık Yok, Özür Yok”, The Guardian manşeti “Özür Dilemiyorum, İstifa Etmiyorum”, Daily Mirror manşeti “Pişmanlık Yok”, The Times Manşeti “Cummings: Kuralları Çiğnemedim”, The Sun “Çocuğum ve ülkem için doğruyu yaptım”, Metro gazetesi “Elit Ol” (ayrıcalığa sahip olursun anlamına) idi.

The Guardian gazetesinden John Crace “Aziz Dom” başlığıyla “kurallar ona bizden daha farklı uygulanır”, “hükümetin Prens Andrew’sunu Cummings’dir” diyerek, halka olan saygısızlığını alaycı bir dille vurgularken gazete “Milli Öfke” deyimini yeğledi. Gazete ayrıca Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin Ölen annesini sokağa çıkma yasağından dolayı ziyaret etmediğini, tüm kurallara uyduğunu ekledi.

Cummings İngiliz siyaseti üzerindeki en etkili isimlerden biri olarak biliniyor. Brexit sürecinde de bu etkisi görülmüştü.