Numan Kurtulmuş Türkmenistan’da… Rus lider Putin’le ikinci görüşme
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Aşkabat’ta düzenlenen Mahtumkulu Firaki Forumu’na katıldı. Kurtulmuş, Türkmenistan’da bulunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le de ayaküstü görüştü.
Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta, Türkmen şair ve düşünür Mahtumkulu Firaki'nin doğumunun 300. yıldönümü nedeniyle ‘Zamanlar ve Medeniyetler Arasındaki Bağ: Barış ve Kalkınmanın Temeli’ başlıklı forum düzenlendi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, foruma konuşmacı olarak katıldı.
BÖLGE ÜLKELERİNDEN YÜKSEK TEMSİL
Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhammedov’un ev sahipliği yaptığı forumda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Ermenistan Cumhurbaşkanı Vahagn Haçaturyan, Moğolistan Cumhurbaşkanı Ukhnaagiin Khurelsukh, Rusya Federasyonuna bağlı Tataristan Cumhuriyeti Reisi Rüstem Minnihanov yer aldı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Aşkabat'taki forumun katılımcıları arasında yer alan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un ayak üstü bir görüşme yaptığını belirtti.
17 GÜN ÖNCE GÖRÜŞMÜŞLERDİ
Peskov, Putin ve Kurtulmuş'un 25 Eylül'de Moskova'da yaptıkları görüşmenin devamı niteliğinde bir görüş alışverişi yaptığını belirtti.
PUTİN VE ERDOĞAN 23 EKİM'DE GÖRÜŞECEK
BRICS dönem başkanı Rusya, 22-24 Ekim tarihlerinde Rusya Federasyonu'na bağlı Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da 16. BRICS Zirvesi'ne ev sahipliği yapacak. Zirvede Türkiye'nin BRICS üyeliği için yaptığı başvurunun da görüşülmesi bekleniyor.
Kurtulmuş'la görüşmesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a en iyi dileklerinin iletilmesini rica eden Putin, Erdoğan'ı Kazan'a beklediğini dile getirerek kendisiyle 23 Ekim'de ikili bir görüşme yapacaklarını söylemişti.
Kurtulmuş, forumda yaptığı konuşmada, şiirleri ve engin düşünce dünyasıyla sadece doğduğu toprakları değil tüm Türk illerini aydınlatan ve doğumunun 300. yılı idrak edilen Mahtumkulu Firaki’yi saygı ve şükranla andığını belirtti.
Firaki’nin, tüm hayatını ve çalışmalarını Türk boylarının birliğine adadığını anımsatan Kurtulmuş, "Firaki’nin bağımsızlık aşkı ve zulme karşı duruşu, onun en bariz özelliklerinden birisiydi. Düşünce dünyasının zenginliğiyle donattığı sanatı, aslında bir büyük medeniyet tasavvurunun da yansımasıydı. Bir taraftan Türk dünyasının değerlerini diğer taraftan İslam medeniyetinin birikimlerini; şiirlerinde, sanatında birleştirmiş ve bu büyük medeniyetin yılmaz bir savunucusu olmuştur.” dedi.
'YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICINDAYIZ'
Soğuk savaşın ardından iki kutuplu dünyanın sona ermesiyle birlikte Türk-İslam dünyasının çok büyük mesafeler katettiğini belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Şimdi inanıyorum ki yeni bir dönemin başlangıcındayız. Özellikle ABD'nin, Afganistan'dan apar topar çekilmesiyle birlikte bölge halkları ve dünya için büyük bir imkan kapısı aralanmış ve çok kutuplu bir dünyanın, bölgesel ve küresel anlamda gerçekleşebilme ortamına kavuşulmuştur. Bu imkanların, avantajların önündeki en büyük engel ise maalesef bölgemizde ve coğrafyamızda süregiden gerilim, çatışma ve savaşlardır. Bu problemlerin sona ermesi için hem bölge devletleri hem de Türkiye tarafından önemli çalışmalar ortaya konulmuş olmasına, barış masasının kurulması için büyük gayretler sarf edilmiş olmasına rağmen ne yazık ki 2023’ün Ekim ayından bu yana İsrail'i yöneten, uluslararası hukuku hiçe sayan bir çetenin neden olduğu büyük katliam, tüm bölgeyi tehlikeye atmakta ve Türk-İslam dünyası başta olmak üzere bütün halkların gönüllerinde de büyük yaralar açmaktadır.”
‘ADİL KÜRESEL SİSTEM İÇİN SEFERBER OLALIM’
Dünyanın muhtelif ülkelerindeki vicdan sahibi halkların, adalet duygusunu kaybetmemiş her din ve her ırktan insanların bir insanlık cephesi oluşturduğunu, bu cephede birleşerek bu soykırıma "dur" dediğini ve hükümetlerini de bu çeteye karşı mücadele etmeye çağırdığını aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Ne yazık ki uluslararası kurumlar derin bir suskunluk içinde bu katliamı seyretmektedir. Uluslararası yapılar ve kurumlar artık dünya için taşınamaz bir yük haline gelmişlerdir. Bundan sonra önümüzdeki bu çok kutuplu dünyanın oluşacağı bu dönemde hep beraber, özellikle Türk-İslam dünyası, burada bir masa etrafına geldiğimiz dostlarımızla birlikte yeni bir küresel sistemin, yeni küresel kurumların, yeni küresel ilkeler ve yaptırımların vaktinin geldiğini ilan etmeli ve bu yönde çalışmalarımızı arttırmalıyız. Ülkelerin egemen eşitliğine, adil karar alma süreçlerine, insan hakları ve özgürlükleri konusunda talihsiz bir tutuma sahip yeni uluslararası kurum ve kuruluşlara ihtiyacımız var. Bizler bölge devletleri, bölge halkları olarak sahibi olduğumuz maddi ve manevi zenginlikler, genç nüfusumuz ve dünyanın iki yakasını birleştiren bir coğrafyada bulunmanın verdiği büyük avantajlarımız dolayısıyla önce bölgemizde sonra dünya ölçeğinde adil bir küresel sistemin kurulması için seferber olmalıyız."