Nusret Senem AYM kararını değerlendirdi: ‘Örgüt adına suç işleyen kişi örgüt üyesidir’
Avukat Senem, AYM'nin 'Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme' suçunu düzenleyen hükmü iptal etmesini Aydınlık’a değerlendirdi. Senem, 'Ceza kanununda tanımı yeterince yapılamayan bu hükmü, Anayasa Mahkemesinin Anayasa'ya aykırı bulması yerinde.' dedi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), TCK'nın "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçunu düzenleyen 220. maddesinin 6. fıkrasını oy birliğiyle iptal etti. Vatan Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Nusret Senem, AYM'nin verdiği kararı Aydınlık’a değerlendirdi. Senem şunları söyledi:
'OGÜN SAMAST LEHİNE BİR DURUM YARATMAZ'
"Anayasa Mahkemesi kanunilik ve belirlilik açısından, bu maddenin Anayasa’nın ilgili maddelerine aykırı olduğuna karar vermiş. Bence doğru. Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek gerçekten belirli olmayan, ceza kanununda tanımı yeterince yapılamayan bir suçtu. Bu bakımdan Anayasa Mahkemesinin bu hükmü Anayasa'ya aykırı bulmasını yerinde değerlendiriyorum. Örgüt adına suç işleyen kişi örgüt üyesidir."
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan açılan davaya değinen Senem şu ifadeleri kullandı:
"Ogün Samast lehine bir durum yaratmaz bu iptal kararı. Savcı esas hakkındaki mütalaasında sevk maddesini değiştirerek örgüt üyeliğinden ceza isteyebilir. Ayrıca ceza mahkemeleri suç tipini belirlemede yetki sahibidir. Savunma esnasında sanıktan hangi eylemin hangi suç tipini ihlal ettiğini belirleyerek sanıktan ek savunma yapmasını isteyebilir."
'HAKSIZ CEZA HÜKÜMLERİNİ ÖNLER'
Senem açıklamasında şu görüşleri paylaştı:
"Bence bu iptal kararı FETÖ ile mücadeleye zarar vermez. Tam tersine bir kısım sanıklar hakkında örgüt üyeliği konusunda yeterli delil yoksa ille de onlara ceza vermek gibi bir yola gitmeyi önler. Bazı haksız ceza hükümlerini önler. Ceza hukukunun temelidir suçun tanımının ve unsurlarının net olması. Suçun tanımı ve unsurları belirli olacak. Biz buna ceza hukukunda kanunilik ve belirlilik ilkesi diyoruz. Bu şekilde net olarak tanımlanmamış suçlar birçok haksız hükme neden oluyor. Bu bakımdan yerinde bir iptal kararı olduğunu değerlendiriyorum. Zira bu iptal istemini de iki ceza mahkemesi istemişti. Anayasa'ya aykırılık iddiasında bulunmuşlardı bu hükümle ilgili. Uygulama içerisinde olan yargıçlarımızın bu değerlendirmeleri de önemlidir."
'YENİ BİR DÜZENLEME YAPMAYA GEREK YOK'
Senem, iptal kararının ardından bu hususta yapılabilecek yeni düzenleme konusunda da şu açıklamayı yaptı:
"İptal edilen madde yasadan çıkarırlar. Zaten iptaline karar verilmiş. Yeni bir düzenleme yapılmasa da olabilir. Çünkü benim kanaatimce örgüt üyeliği halinde ancak bu suç işlenebilir. Örgüt üyesi olmadığı halde örgüt adına suç işlemek diye bir şey olmaz. Yani örgüt adına suç işlemişse, örgüt üyesidir. Onu örgüt üyeliğinin delili olarak kabul etmek lazım. O fıkranın kaldırılması yeterli diye düşünüyorum yeni bir düzenleme yapmaya gerek yok. Ceza Kanunu’nda örgüt üyesi tanımı yapılıyor. O fıkra çerçevesinde ceza verilir."
4 AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK
Patnos Ağır Ceza Mahkemesi ile İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemeleri, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 220. maddesinin "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçunu düzenleyen 6. fıkrasının Anayasa'nın 2, 13 ve 38. maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek iptali yönünde karar verilmesini talep etmişti. İtiraza konu kuraldaki "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır." ifadesinin Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğuna hükmeden Anayasa Mahkemesi, TCK'nın "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçunu düzenleyen 220. maddesinin 6. fıkrasını oy birliğiyle iptal etmişti. Yüksek mahkeme, kararın 4 ay sonra yürürlüğe girmesini uygun gördü.