‘Batı’ya tam bir bağlılık ilanı’
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nusret Senem ve CHP Eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş altı parti arasındaki mutabakat metnini değerlendirdi. Senem ve Ateş, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem metninin Batı’ya bağlılık bildiren bir program olduğunu işaret ettiler.
CHP, İyi Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi mutabakat metni istenilen karşılığı yaratmadı. 22. Dönem TBMM Başkanvekili ve CHP Eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, altı partinin Türkiye’nin iç ve dış güvenliği konusunda hangi politikayı izleyeceğini sordu. Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nusret Senem, çalışmayı “ABD’nin Türkiye’yi dizayn etme çalışmasının ürünü” olarak niteledi.
‘NİYETLERİ ANAYASANIN İLK DÖRT MADDESİ’
Avukat Nusret Senem, metindeki Avrupa standartları ve AİHM atıflarının Batı’ya bağlılık göstergesi olduğunu; ‘kayyum’, ‘KHK’ vurgularıyla PKK ve FETÖ’yü kurtarma hesabının yapıldığını dile getirdi. Senem, “Vatan Partisi’nin onlarla ilgili ‘Biden Tayfası’ nitelemesini de hak ettiklerini doğrulamış oldular.” dedi. Senem şöyle konuştu:
“Altı partinin Parlamenter Sistem çalışması esas olarak ABD’nin Türkiye’yi dizayn etme çalışmasının ürünüdür. Rand Corporation isimli derin yapının raporunda yer alan hadiselerin metne yansıdığını görüyoruz. CHP, İyi Parti, HDP ve Saadet Partisi arasındaki bir gizli anayasa toplantısı vardı. İbrahim Kaboğlu kamuoyuna yansıtmıştı. Oradaki metnin aynı mantıkla hazırlanmış bir başka versiyonu. Tek fark Babacan ve Davutoğlu da masaya oturmuş. Arkalarına Atatürk resmi asmışlar ama programda Atatürk’ün esamisi yok. Tam anlamıyla Batı’nın dayattığı programa bağlılık var. Avrupa standartlarına ve AİHM’e atıflar da bunu göstermektedir. Niyetleri anayasanın ilk dört maddesini değiştirmek ancak şimdilik bunu söylemeye cesaretleri yok. Kayyum ve KHK’larla ilgili vurgular PKK ve FETÖ’yü kurtarmaya dair bir hesap olduğunun işareti.”
‘BATIYLA TERS DÜŞMEMEK İÇİN’
Yılmaz Ateş, mutabakat metninin bilinen söylemlerin tekrarlandığını, yeni bir şeyin olmadığını belirtti. Ateş şunları söyledi:
“Türkiye’nin iç ve dış güvenliği ile Dünya’nın sıcak sorunlarına ilişkin bir herhangi bir bakış yok. Büyük bir iddiayla kamuoyuna sunulan programda o bakışı yansıtacak bir dayanak da yok. Veya sözde demokrasi, özgürlük ve insan hakları sloganlarıyla Dünya’ya huzursuzluk yayan emperyalist güçlerle ters mi düşmek istemiyorlar? Bunu önümüzdeki günlerde açıklamalılar. Türk milleti geçmiyor, Atatürk geçmiyor ancak dış politika ve güvenlik sorunu en önemlisidir. Örneğin, bu ittifakın iktidarı döneminde PKK ve FETÖ başta olmak üzere terör örgütlerine yönelik nasıl bir politika izlenecektir? Ege’de, Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Kafkasya’da, Balkanlar’da Türkiye kuşatılırken buna ilişkin bir görüşün olmaması hayret verici.”
