22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

O genelgeye hekimlerden tepki

Sağlık Bakanlığı'nın hekimlerin iş bırakma eylemleriyle ilgili genelgesi yayınlandı. Genelgede, hekimlerin işi bırakması ve başka yollarla görevi aksatmasının disiplin mevzuatının hükümleri içerisinde değerlendirileceği belirtildi. Sağlıkçılar ise genelgenin yanlış olduğunu söylediler

O genelgeye hekimlerden tepki
A+ A-
EMEK SERVİSİ

Sağlık Bakanlığı, hekimlerin göreve gelmeme, iş bırakma eylemleriyle ilgili bir genelge yayınladı. Genelgede, "Sağlık çalışanlarının, sağlık kamu hizmetini görevini terk ederek veya başka suretle hukuka aykırı şekilde aksatması sonucunu doğuran her türlü davranışın disiplin mevzuatı hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir." denildi. Sağlık çalışanlarının yaşamış oldukları sorun ve riskler karşısında kamuyu harekete geçirmek amacıyla yapmış olduğu eylemlerin anlaşılabilir olduğunu fakat bu iş ve eylemlerin vatandaşların temel hakkı olan sağlık hizmetini aksatmaya sebep olmasının mazur görülemeyeceği ifade edildi. Bakanlığın konuya dair açıklaması şöyle:

"Son zamanlarda bütün toplum üzerinde etkili olan ekonomik sıkıntılardan sağlık çalışanlarımız da etkilenmiş durumdadır. Başta doktarlarımız olmak üzere sağlık çalışanlarımızın üzerinde gittikçe artan bir iş yükü olduğu malumdur. Salgın döneminde bu yükün aşikar olarak arttığı izahtan varestedir. Başta Bakanlığımız olmak üzere ilgili devlet kuruluşlarımız bu hususta yoğun bir çalışma yürütmektedir. Artan şiddet olayları ve yoğun mesaiye rağmen sağlık çalışanlarımızın fedakarca hizmet yürüttüğüne bütüm milletimiz şahit olmuştur. Ancak henüz salgın, halk sağlığını önemli oranda tehdit etmeye devam ederken bu gayretleri heba edecek, boşa çıkaracak, sağlık hizmetinin aksamasına yol açacak tavır ve davranışların doktor olmanın bizzat varlık gerekçesi ile bağdaşmayacağı açıktır. Olayın disiplin ve cazai yönü bir yana, deotonloji ve hekim yemini ile bağdaşır bir durum olması mümkün değildir.

Sağlık çalışanlarımızın hak talep etmesi, yüklendikleri sorumluluk ve riskler karşısındaki beklentilerini duyurması, bu konuda farkındalık oluşturacak iş ve işlemler yapmasu kabul edilebilir bir durumdur. Yapılan eylemlerin tamamı kamuyu harekete geçirecek görünürlüğü elde etmeyi amaçlamaktadır. Gelinen noktada kamunun yetkili mercileri Sağlık çalışanlarının haklı talep ve beklentilerinin en üst seviyede farkındadır. Bu bakımdan görünürlük ihtiyacı ortadan kalkmış ve kamu konu ile ilgili çalışmalarını ilgili tüm bakanlıklar nezdinde başlatmıştır. En kısa sürede sorunların ortadan kalkacağı, haklı taleplerin en makul ölçüde karşılanacağı bilinmelidir. Ancak yukarıda açıkladığımız hususlar çerçevesinde, bu iş ve işlemlerin vatandaşlarımızın temel hakkı olan sağlık hizmetini aksatmaya sebep olması hiçbir gerekçeyle mazur görülemez.

Bu nedenlerle sağlık çalışanlarının, üstelik küresel salgın döneminde sağlık kamu hizmetini görevini terk ederek veya başka suretlerle hukuka aykırı şekilde aksatması sonucunu doğuran her türlü davranışının disiplin mevzuatı hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir."

'BAKANLIĞIN GENELGESİ YANLIŞ OLDU'

Konuyu Cumhuriyetçi Hekimler Grubu İkinci Başkanı Hikmet Çevik'e sorduk. Çevik, Bakanlığın yayınlamış olduğu genelgenin lüzumsuz, kısıtlayıcı ve yanlış olduğunu söyledi. Sağlık çalışanları arasında ayrımcılığın oluşmamasına özenle önem verilmesi gerektiğini belirten Çevik, şunları söyledi: "Normalde bizim kanunlarımıza göre yönetmeliklerimize göre hekim sendikacılığı diye bir şey yok. Yasalar da böyle. Kamu sağlık çalışanları sendikaları aslında bunlar.

Ama daha çok hekimler üye oluyor. Biz her türlü örgütlenmeyi kamu sağlık çalışanları açısından olumlu buluyoruz. Özel olarak hekim sendikasına yasalar müsaade etmiyor. Biz şu anda bunu çok gerekli görmüyoruz. Ama örgütlenmenin her türlüsü iyidir. Olumlu neticeler verir. Burada özen göstermemiz gereken konu sağlık çalışanları arasında bir ayrımcılığın oluşmaması olmalı. Diğer sendikaların hakları neyse bu sendikaların hakları da o çerçevede olmalı. Ama Sağlık Bakanlığı'nın yayınlamış olduğu genelge yanlış oldu. Sağlık çalışanlarının iş bırakma hakları engellenemez. Yasaları sağlanmış vaziyette. Ben de Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı genelgeyi kısıtlayıcı buluyorum. Lüzumsuz ve kısa zaman içerisinde geri çekilmesi en doğrusu."

'SENDİKAL HAKLAR ENGELLENEMEZ'

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, sosyal medya hesabından yapmış olduğu açıklamada Sağlık Bakanlığı'nın yayınlamış olduğu genelgeyi sendikal faaliyetleri kısıtlama çabası olarak değerlendirdi. Kahveci, genelgenin hukuki açıdan da sorunlu olduğunu belirtti. Kahveci'nin açıklaması şu şekilde:

"Kamu çalışanları için iş bırakma da sendikal bir haktır; bu hak yüksek yargı kararları ve uluslararası sözleşmelerle de tescillenmiştir. Hiçbir kamu kurumunun sendikal faaliyetleri kısıtlaması, sendikal haklara sınır çizmesi mümkün değildir. Bu hakları kısıtlamaya yönelik her girişimin karşısında oluruz. Bu anlamda söz konusu yazı için Sağlık Bakanlığı'na gerekli başvuruyu yaptık. Hukuki olarak da süreci takip edeceğiz."

Sağlık Bakanlığı hekim iş bırakma eylem