O konferansta söyledikleri TTB’yi bağlar
Artık TTB yönetiminin ne olduğu ve neler düşündüğünü biliyoruz. Ama anlayamadığımız şey, kendisini milliyetçi ve vatansever olarak tanımlayan, geçmişte ülkücü hareket içinde yer alan değerli dostum ve hocamın tutumudur.
PKK’nın yurt dışında yaşayan Kürt kökenli akademisyenleri örgütlemek için kurduğu bir sosyal ağ var. Adı Kurd-Akad Uk. Açılımı Kürt Akademisyenler ve Profesyoneller Ağı. Kurulduğu yer İngiltere. İngiliz devletinin yardım ve teşvikleri ile kurulduğunu kendileri bizzat ifade ediyor. Sitelerinde “Biz Kimiz” başlığıyla kendilerini tanıttıkları bölümde şunları belirtiyorlar: “İngiltere ve Kürd Akad’daki Kürt toplumu içinde büyüyen bir potansiyel var. Birleşik krallık, bu bireyleri Kürt toplumu içinde ve yaşadıkları daha geniş toplumda sosyal, ekonomik, kültürel ve politik gelişmelere katkıda bulunan faaliyet ve çabalarda bir araya getirmeyi amaçlamaktadır.” Daha sonra aynı kurum Almanya ve İsviçre’de kuruldu.
Sosyal ağın sitesine girdiğinizde Türkiye’nin Suriye’de PKK’ya yaptığı operasyonları kınayan bildiriler görüyorsunuz. Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini “Kürdistan’a Bakur” Türkçesiyle Kuzey Kürdistan olarak niteliyorlar.
Bu sosyal ağ, 16 Ocak 2021’de bir konferans düzenliyor Zoom üzerinden. Bu konferansta konuşmacılar ve konu başlıkları şöyle: Güney Kürdistan (Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Bölgesi kastediliyor.): Sağlık Sorunlarıyla Başa Çıkma Stratejileri, Dr. Latif Kerkuki (Almanya). Kuzey Kürdistan (Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu’su kastediliyor): Dışlama ve Asimilasyon Bağlamında Tıbbi Bakım, Dr. Halis Yerlikaya (Türkiye). Doğu Kürdistan (İran’ın batısı kastediliyor): İran Sağlık Sistemi Test Ediliyor, DR. Shan Mard (Danimarka). Batı Kürdistan (Suriye’nin kuzeyi kastediliyor): Savaşın Ortasında Alternatif Bir Sağlık Sistemi, Dr. Bashrawi Ali (Almanya). Dikkat edilirse, bu konferansa katılan doktorların biri hariç hepsi Avrupa’da yaşayan doktorlar… Türkiye’den katılan Halis Yerlikaya şu anda Diyarbakır’da Memorial Hastanesinde uzman onkolog olarak görev yapıyor.
Türkiye’den bu konferansa katılacağı söylenen Halis Yerlikaya’nın bir başka özelliği var. Halis Yerlikaya şu anda başında Şebnem Korur Fincancı’nın bulunduğu Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) Merkez Konsey üyesi.
Aydınlık gazetesi, TTB Merkez Konseyi üyesi Halis Yerlikaya’nın bu konferansa katılacağını duyurdu. Kamuoyunda tepkiler yoğunlaştı. TGB, TTB Genel Merkezi önünde yaptığı basın açıklamasıyla Halis Yerlikaya ve TTB yönetimini protesto etti. Tepkilerin yoğunlaşması üzerine, Halis Yerlikaya’nın bu konferansa katılmayacağı açıklandı. Kurd-Akad Uk tarafından yapılan açıklamada, Kuzey Kürdistan ile ilgili sunumu, Halis Yerlikaya’nın yerine Almanya’da yaşayan bir doktorun yapacağı bildirildi. Tam bu sırada Aydınlık, Halis Yerlikaya’nın 13 Temmuz 2020 tarihinde Kurd-Akad’ın Londra Şubesinin düzenlediği etkinlikte sunum yaptığını haberleştirdi. İlk önce olayı inkâr eden, sunumu kendisinin yapmadığını ileri süren Halis Yerlikaya, daha sonra telefonlara çıkmayarak, sessizliğe büründü. 25 dakika süren bu sunumu, görüntülü ve Kürtçe yapan Halis Yerlikaya, bu sunumu neden inkâr yolunu seçti. Sunucu Neşe Can İngilizce olarak Halis Yerlikaya’yı tanıtıyor. Okuduğu okuldan, görev yaptığı hastaneye kadar bütün bilgileri veriyor. Her şey ortada ve kanıtlı olarak duruyor. İnkâr etmenin tek bir sebebi kalıyor. Yaptığının yasalara göre suç olduğunun bilincinde olması.
Peki, Halis Yerlikaya bu sunumunda neler söyledi. TTB’nin salgın süreci boyunca yaptığı bozguncu eleştirilerini tekrarlamanın yanı sıra, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgesini, kendi deyimleriyle “Kürdistan’a Bakur” yani Kuzey Kürdistan diye niteleyerek, toprak bütünlüğünü tanımadığını ve bölücülüğü benimsediğini açıkça ifade etmiş bulunmaktadır. Türkiye’nin şehirlerini ve ilçelerini, bunlar Kuzey Kürdistan’ın şehirleri ve ilçeleridir, diyerek pervasızlığını göstermektedir. Salgının en çok etkili olduğu il ve ilçe merkezlerinin daha önce evleri yakılan ve yıkılan, Diyarbakır’ın Bağlar ve Sur ilçeleri ile Şırnak’ın Cizre ilçesi olduğunu söyleyerek, hendek operasyonunda güvenlik kuvvetlerinin halkın evini yakıp yıktığını ileri sürmektedir. Bu şehirlerin isimlerini de Amed (Diyarbakır), Merdin (Mardin), Rıha (Şanlıurfa), Dilok (Gaziantep) diyerek, Türkiye Cumhuriyetinin idari yapısını tanımadığını ortaya koyuyor.
Sunumuna başlarken çok sevinçli ve memnun olduğunu, bu olanağı tanıdıkları için teşekkür ettiğini belirtiyor. Salgınla ilgili olarak, “Kuzey Kürdistan” bölgesinin durumunu anlatacağını söylüyor. Her şey apaçık ortada!
Türk doktorlarının mesleki örgütü olan TTB bu durumda nasıl bir tavır takınıyor. Herhangi bir kınama ve eleştiri yapıyor mu? Hayır. Tam tersine TTB kurultaya giderken Halis Yerlikaya’yı eleştirmek bir yana ödüllendiriyor. Şebnem Konur Fincancı yönetimindeki bölücü grup tarafından bu eylemlerinin karşılığı olarak TTB Merkez Konseyine alıyor.
VEDAT BULUT’A ÇAĞRIMDIR!
Aydınlık, TTB Merkez Konseyi bir üyenin açıkça bölücü örgütlerin etkinliklerine katılarak, bölücü tutum ve davranışları sergilemesini açıklayıp haberleştirince bile TTB’den herhangi bir açıklama yapılmaması ilginç değil midir? Çünkü bugünkü TTB yönetimi bu eylemleri desteklemekte ve doğru bulmaktadır. Artık TTB yönetiminin ne olduğu ve neler düşündüğünü biliyoruz. Ama anlayamadığımız şey, kendisini milliyetçi ve vatansever olarak tanımlayan, geçmişte ülkücü hareket içinde yer alan değerli dostum ve hocamın tutumudur.
TGB, TTB önünde basın açıklamasıyla bir protesto eylemini gerçekleştireceğini duyurunca, önceki dönem Ankara Tabip Odası Başkanı ve son kongrede, TTB Merkez Konseyi’ne seçilen Prof. Dr. Vedat Bulut arkadaşım eylemin yanlış olacağını, çünkü Halis Yerlikaya’nın bu işlerle alakasının olmadığını ileri sürdü. Ama KURD-AKAD Uk sitesine girdiğimde Halis Yerlikaya’nın kim olduğunu öğrendim. Ve Halis Yerlikaya’nın yaptığı sunumu da Vedat Hocama gönderdim. Hâlâ bir cevap alamadım. Bekliyorum.
Gönlüm Vedat Hocamın TTB Merkez Konseyindeki ekip ile aynı görüşte olmasını bir türlü kabul etmiyor. Benim gönlümde, Amerikan elçiliği önünde yapılan protesto eylemine birlikte katıldığım “komando” Vedat var. Atatürkçü Düşümce Derneği’nde birlikte olduğumuz Vedat Hoca var. Vedat Hocamdan beklentim TTB merkez yönetimine çöreklenmiş, vatan ve millet karşıtı grupla ilişkisini kesmesi ve bunlara isyan etmesidir. Dostumu kaybetmek istemiyorum. Lütfen beni hayal kırıklığına uğratma.