Hastanesiz ordu olmaz

15 Temmuz 2016 FETÖ’cü darbe girişiminin ardından kapatılan ve Sağlık Bakanlığına devredilen askeri hastaneler tekrar açılıyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 13 Ağustos 2022 günü yaptığı açıklamada konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı olduğunu belirtti. Akar bu konuda önümüzdeki günlerde harekete geçileceğini söyledi. Aydınlık ilk günden buyana konuyu gündeme getirmiş ve uzmanların görüşlerine yer vermişti. Vatan Partisi de “Askeri okullar açılsın” kampanyası düzenlemiş ve bu kapsamda hastanelerin de açılmasını istemişti.

Askeri hastanelerin tekrar açılması haberi askeri çevrelerde sevinçle karşılandı. Aydınlık’a açıklama yapan komutanlar, kararın son derece isabetli olduğunu belirterek, “Askeri hastaneler ordu kadar önemlidir” dediler. Komutanlar Aydınlık’a şu açıklamada bulundu:

KOMUTANLAR NE DİYOR

Kıbrıs Gazisi E. Kurmay Kd. Albay Doç. Dr. Oğuz Kalelioğlu:

“Dünyadaki bütün ordularda mutlaka asker hastanesi vardır. En demokratik ülkelerden en liberal ülkelere kadar her ülkede vardır. Asker hastaneler bir ordu kadar lüzumludur. Amerika’da askeri hastane gemileri vardır. En büyük uçak gemilerinde bile var. Askeri doktorlar özel eğitim görürler. Tıp fakültesini bitiren doktorlar ayrıca sahra sıhhiye okulunda eğitim görürler. Muharebede nasıl müdahale edeceklerini öğrenirler. Harp cerrahlığını öğrenirler.

“Sivil doktorlarımız kıymetlidir ama askeri cerrahlık ayrı bir ihtisastır. Bazı kurallar vardır. Askeri doktor en ağır hastaya bakmaz. Hafif hastaya bakar ki hemen cepheye gönderelim diye… Detayda bile farklı konsept vardır. Domdom kurşunu bir yerden girer öbür tarafı parçalayarak çıkar. Buna müdahaleyi en iyi askeri cerrah yapar. Ayrıca yanık yaralarına karşı en iyi müdahale merkezi Gülhane Tıp Fakültesi’nde var.

“Bu hastanelerin özel statüleri vardı ve bunların kaldırılması hataydı. Şimdi Milli Savunma Bakanımızın ‘açacağız’ demesi sevinç yarattı. Sivil halkta da... Askeri hastanelerde sivil hastalara da müdahale edilir. Askeri doktorlar bunları Mehmetçik gibi tedavi edip bağrına basar. Osmanlı döneminde de asker hastanelere önem verilirdi. Buradan da çok iyi hekimler yetişirdi. Osmanlı’nın son zamanında da doktor paşalar yetişmiştir. Kaldırmak çok büyük hataydı. Derhal açılması gerekir.”

‘HARP ŞARTLARINI BİLİRLER’

Kıbrıs Gazisi E. Kurmay Albay Doç. Dr. Ömer Lütfi Taşçıoğlu:

“Türkiye’nin ilk tıp eğitimi veren kurumu 1827’de II. Mahmut döneminde “Tıbhane-i Amire” adıyla kurulan Askeri Tıbbiye’dir. Daha sonra ordunun cerrah ihtiyacını karşılamak üzere 1832’de Cerrahhane-i Mamure kurulmuştur. Yani günümüzdeki Türk tıbbının kurucu babası askeri tıbbiyedir. Dünyanın bütün ordularında askeri hekimlik müessesesi ve askeri hastaneler vardır. Zira harp şartlarında verilecek tıbbi destek özel eğitim, bilgi, deneyim ve acil müdahale gerektirmektedir.

“Bu kapsamda uzun yıllar TSK’nın hekim ihtiyacı Harbiye öğrencilerinden seçilerek tıp eğitimine tabi tutulanlarla karşılamıştır. Bu durum küçük yaştan itibaren askerlik eğitimi almış ve muharip kadrolardaki subayları yakinen tanıyan hekimler yetişmesine imkân sağlamıştır.

Ayrıca Askeri Tıbbiyeye alınan hekim adayları 3 ay askeri eğitime tabi tutulurlar ve mezuniyetten sonra GATA’da 1 yıl harp tababeti eğitimi alırlar. Böylece harp şartlarını bilen ve bu şartlar altında hekimlik görevini yapabilecek kişilerin barışta ve savaşta TSK’ne sağlık personeli olarak hizmet vermesine imkân sağlanır. Kıtalarda görev yapan askeri tabipler kıta yaşantısının içinde sağlık desteği verdiği askerlerle birlikte yaşar. İhtisas yaptığında ise yeni ihtisas alanında askeri hekimliğini sürdürür. Örneğin, Hava İndirme Tugayının askeri hekimlerinin tamamı paraşüt eğitimi alarak temel atlayışlarını yapmışlardır. Bu sayededir ki Kıbrıs Barış Harekâtında Kıbrıs’a silahlarıyla birlikte paraşütle atlamış ve yaralanan ve sakatlanan askerlerimize harp şartlarında sağlık desteği vermişlerdir.

“Aynı husus Deniz ve Hava Kuvvetleri için de geçerlidir. Deniz Kuvvetlerinin hekimleri vurgun yiyen dalgıçların ve denizaltı personelinin hiperbarik şartlarda tedavisi için, Hava Kuvvetleri hekimleri ise pilotların ve uçuş personelinin basınç farklarından doğan sağlık sorunlarının tedavisi için özel eğitim alırlar.

“Diğer yandan terör örgütü PKK yandaşı doktor ve hemşirelerin tayinlerini Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya çıkartarak yaralı–hasta teröristlerin tedavisinde aktif rol oynadığı, çatışmalarda yaralanan polis ve askeri personele ise kötü muamele yaptığı, kasten tedavilerini geciktirdiği, ya da tedavi sırasında bile acı çektirecek uygulamalarda bulundukları hususu basına yansıyan haberler arasındadır. Sonuç olarak askeri hastanelerin tekrar açılması bir zorunluluktur.”

‘ORDUN VARSA DOKTORUN OLACAK’

E. Deniz Tabip Albay Doç. Dr. Ece Boylu (Nöroloji Uzmanı):

“Ordusu olan her ülkenin askeri hastanesi, askeri doktoru ve yardımcı personeli vardır. Bizim de vardı ama ne yazık ki hain FETÖ örgütü buraya da çok miktarda kendi ajanlarını yerleştirmişti. Bu nedenle sistem tıkanmıştı. Hükümet de 15 Temmuz’dan sonra askeri hastaneleri kapatmak zorunda kaldı. Burada haksız diyemem; içinde yaşayan bizler durumu görüyorduk ve bizler (vatansever hekim ve personel) mobbingle istifaya zorlandık. Ancak gelinen noktada ordun varsa arkasında hastanesi elbet olmalı. Burada yetişen hekim ve diğer personel tıp eğitimi dışında düzenli askeri eğitim de almakta ve askerlerle aynı dili konuşmaktadır. Yani birbirini tamamlamaktadır. Sivil hekimlerin, askeri operasyonlarda kullanılması yeterli olmaz, aynı empatiyi kurmalarını beklemek yanlış olur. Daha önce bir sözüm vardı, sivil hekimi paraşütle sipere atamazsınız, askeri hekim bunu bilir…

“Ayrıca harp cerrahisi, sıhhiye çadırında anında cerrahi ve yurt dışı operasyonlarda askeri hekimin ve personelin önemi çok büyüktür.

Ve tabi devlet hastanelerine ek yük getiren askere gidecek yükümlülerin heyetleri de yine askeri hastanelerde yapılmalıdır. Meselâ, kötü bir örnek gördük, geçen aylarda, hastanede doktoru darp ettiği söylenen bir uzman çavuş hemen de görevden el çektirildi, daha sonra anlaşıldı ki (kamera görüntülerinden) öyle bir darp olayı yok... Bu yalanı söyleyen doktor da araştırıldı ve FETÖ’den açığa alındı.

“Tüm halkımızın sağlığı önemli ancak bizi canı pahasına koruyan askerlerimiz bu ellere emanet edilmemeli. Son sözüm, eğer FETÖ’den temizleyebilmiş bir askeri hekimlik olabilecekse, büyüklerimiz, devletimiz bunun garantisini veriyorlarsa, askeri hastaneler açılmalı. En ufak bit sızma şüphesi eski tas eski hamam olacaktır.”