O ülkede akıl almaz karar! Gösteri hakkı kısıtlandı

Belçika hükümeti, tepkilere rağmen protesto hakkını kısıtlayan düzenlemeyi parlamentodan geçirdi. Yasa, saldırgan eylemcilerin cezalandırılmasını öngörüyor. Sendika ve siyasi partiler ise protesto hakkının alındığı görüşünde. Aydınlık Avrupa’ya konuşan Emek Partisi Brüksel-Schaerbeek Belediye Mahalle Temsilcisi Joelle Crema, yasanın suistimal edileceğine dikkat çekti.

Emek Partisi Brüksel-Schaerbeek Belediye Mahalle Temsilcisi Joelle Crema

Avrupa Birliği’nin merkezi niteliğindeki Belçika, protestoları kısıtlayan yeni bir düzenleme çıkardı. Vincent Van Quickenborne önderliğinde Adalet Bakanlığınca hazırlanan yeni yasa, geçen hafta parlamentoda kabul edildi. Ancak yasa birçok sendika, siyasi parti ve farklı kuruluşların tepkisine neden oldu.

EYLEMCİLER 3 YIL BOYUNCA GÖSTERİLERDEN MENEDİLECEK

Yasayı Belçika Emek Partisi (PTB) Brüksel-Schaerbeek Belediye Mahalle Temsilcisi Joelle Crema Aydınlık Avrupa’ya değerlendirdi. Crema, “Yakın zamanda koalisyon, hükümetinin parlamentoda kabul ettirdiği yasa, kırma, vurma, yağma gibi olaylara karşı tutuklama ve gösterilerden menedilmeyi öngörüyor” diye konuştu. Başta sendikalar, Emek Partisi ve farklı kuruluşların yasaya itiraz ettiklerini paylaşan Crema, “Bu yasayı ilk olarak, Brüksel’in sosyal demokrat belediye başkanı önerdi. Sonrasında Adalet bakanı da bu kanun teklifini hazırladı ve teklif, koalisyonda kabul edildi. Kabul edilen tasarı çerçevesinde bu gibi olaylardan ötürü eylemciler, 3 yıl boyunca hiçbir eyleme katılamayacak” dedi.

‘YÜRÜYÜŞ KANUNUNU ORTADAN KALDIRACAK İLK ADIM’

Crema ayrıca, tasarıya karşı 5 Ekim’de sendikaların öncülüğünde on binlerce vatandaşın bir yürüyüş düzenlediğini hatırlattı. “5 Ekim’de düzenlenen yürüyüşün amacı, Adalet Bakanının öngördüğü siyasi yürüyüşleri yasaklama yasasına karşı” diye konuşan Crema, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim endişemiz, uygulamanın bahsedilen çerçevenin de ilerisine gidileceği. Özellikle sendikalar bu kapsamda bu yasaya karşı geliyor. Meslek kuruluşları, hükümetin daha da ileri gideceğinden endişeli ve hükümete güvenmiyor. Adalet Bakanı böyle olmayacağını söylüyor. Ancak Adalet Bakanı’nın davranışlarına bakarsak, bu yasayı yürüyüş kanununu ortadan kaldırmaya yarayan bir ilk adım olarak algılamak mümkün.”

NASIL UYGULANACAĞI BELİRSİZ

Brüksel Parlamentosunda tasarının tartışıldığı oturum ise ayrıca sert geçti. Adalet Bakanı Van Quickenborne, tasarıyı eleştiren Belçika İşçi Partisi (PTB) Başkanı Raoul Hedebouw’u “Siz suçlu haydutların tarafındasınız” sözleriyle hedef aldı. “Onları savunmaya nasıl cüret edersiniz?” ifadelerini kullanan Van Quickenborne, yasanın çıkış noktasının Ocak 2022’de Kovid-19 tedbirlerine karşı düzenlenen bir gösteride çıkan olaylar olduğunu iddia etti. “Hâlâ kar maskesi takan ve çekiç taşıyan haydut grubundan bahsediyoruz” diyen Van Quickenborne, “Polis memurlarını döven, yangın çıkaran ve dükkanları tahrip edenler aynı kişiler” dedi. Raoul Hedebouw ise yasanın nasıl uygulanacağına yönelik tasarıda açıklar olduğunu ifade etti. Van Quickenborne’a “Kimler mahkemeye çıkarılacak?” sorusunu yönelten Hedebouw, “Greenpeace eylemcileri, icra memurlarıyla karşı karşıya gelen Delhaize işçileri… gerçek bu!” diye konuştu.

Josbert Ntwari

‘PROTESTO HAKKI CİDDİ RİSK ALTINDA’

Benzeri eleştiriler, 5 Ekim’de düzenlenen eylemde sendikalardan da geldi. Tasarının parlamento genel kurulunda görüşülmesinden önce tepkilerini dile getiren CSC Sendikasından Josbert Ntwari, “Bu gösterileri engellemek için yapılmış bir yasadır” diye konuştu. Ntwari, “Her şeyden önce protesto bir hak olmasına rağmen herkese suçluymuş gibi davranılma riskini doğruyor. Belçika’da gösteri yapma hakkı uzun zamandır var ve böyle de kalmalı” dedi. CGSLB Liberal Sendikasından Katrien Allaert ise yasanın barışçıl şekilde protesto hakkını kullanmak için sokağa çıkan insanların da suçlanmasına yol açmasından endişe ettiklerini söyledi. “Yasada barışçıl göstericilerin haklarını korumak için çok az önlem var” diyen Allaert’e destek, FIAN Belgium kuruluşunun temsilcisi Florence Kroff’dan geldi. Kroff, “Bu yasa birçok başka durum için de kullanılabilir” diye uyardı. Kroff ayrıca, “Belçika’da protesto hakkı ciddi risk altında” dedi.

MÜCADELE SÜRDÜRÜLECEK

Belçika’nın önemli sendikalarından FGTB Başkanı Thierry Bodson ise birçok hukukçunun da yasaya itiraz ettiğini paylaştı. Yumurta ya da domates atma gibi eylemlerin nasıl değerlendirileceğine yönelik belirsizlik olduğunu belirten Bodson, yasada kullanılan “protesto mitingi” kavramının da genel sendikal cephe tarafından çok muğlak olarak değerlendirildiğini ifade etti. “Bu metni bir dizi hukuk uzmanına okuttum” diyen Bodson, “Hepsi de sendikal eylemlerin ve grev sözcülerinin kapsama altına alınabileceği konusunda hemfikir” dedi.

Sendikalar ayrıca mücadeleyi sürdürmekte kararlı. “Eylemciler suçlu değildir” sitesi üzerinden kampanya başlatan farklı kurum ve kuruluşlar, yasa kaldırılana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini paylaştı.