21 Aralık 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Obeziteye karşı yetim besinler

Avrupa Tarım Ekonomistleri Derneği seminerinde konuşan Araş. Gör. Pelin Atakan Ambarcı, obeziteye karşı yetim türleri anlattı. 'Biyoçeşitliliğe ihtiyacımız var' diyerek, 4 ürüne dayalı beslenmenin yol açtığı sağlık sorunlarına dikkat çeken Ambarcı, 'Yetim türlere odaklanmalıyız' dedi

Obeziteye karşı yetim besinler... Yetim besin türleri ne demek? En çok tüketilen dört ürün hangileri? Kaç bitki türü gıda olarak kullanıldı? Obezite sebebi ne?
A+ A-
AYDINLIK / İZMİR

Avrupa Tarım Ekonomistleri Derneği 188. Semineri, Girit adasındaki Hanya Akdeniz Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü’nde yapıldı. Türkiye’den Ege ve Yaşar üniversitelerinden temsilcilerin katıldığı toplantıda Araş. Gör. Pelin Atakan Ambarcı “Yeterince Değerlendirilmeyen ve Genetik Çeşitliliğe Sahip Gıdaların Tüketici Tarafından Kabulünde Davranışsal Engellerin Rolü” başlıklı bir seminer verdi.

Ambarcı yürüttükleri proje ile ilgili “Neredeyse tamamen unutulmuş ‘yetim türler’ olarak adlandırdığımız bitki ve hayvan türlerinin, beslenme sistemimizde daha geniş yer bulması, biyoçeşitliliğin korunmasına katkı sağlayarak tarım sistemlerimizin uzun vadede daha dayanıklı hale gelmesini sağlayabilir.” dedi.

EN ÇOK 4 ÜRÜN TÜKETİYORUZ

Ambarcı, “Mevcut sistemde tarım sektöründe temel mantığın gıdayı çok fazla artırmaya ve ucuzlatmaya yönelik olduğu” şeklindeki ilginç saptamayı Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün 2023 raporuna dayandırdı. Buna göre, tarımsal üretimin geneline bakınca, ton bazında yaklaşık yarısını yalnızca dört ürün oluşturuyor. Bunlar pirinç, buğday, mısır ve şeker pancarı.

Oysa insanlık tarihinde bugüne kadar yaklaşık 7 bin bitki türünün gıda olarak değerlendirildiği biliniyor. Ancak bugün yalnızca yaklaşık 150 tür ticari olarak üretiliyor ve piyasada bulunabilir durumda.”

Araş. Gör. Pelin Atakan Ambarcı, “Biyoçeşitliliğe ihtiyacımız var” diyerek, 4 ürüne dayalı beslenmenin yol açtığı sağlık sorunlarına dikkat çekti:

“Büyük arazilerde yalnızca tek bir ürün üretmeye yani monokültüre dayalı tarım sistemlerimiz buna büyük ölçüde zarar veriyor. Tozlaşma, toprağın kalitesi ve tarımın dirençliliği azalıyor. Monokültür üretimi ile azalan direnç, iklim değişikliği ya da covid gibi küresel şoklarla bağlantılı sorunlar da eklendiğinde tarımsal üretimin verimliliğini ve gıda güvenliğini ciddi anlamda tehlikeye atıyor.”

OBEZİTE İÇİN UYGUN ZEMİN

Beslenme sistemimizde enerji kaynağımızın yaklaşık yüzde 60’ının pirinç, buğday, mısır ve patates olmak üzere dört üründen oluştuğunu anlatan Ambarcı, “İnsanlar enerji için çok fazla tahıl ve şeker tüketiyor. Bu da dengesiz ve yetersiz beslenmemize neden oluyor. Proteinleri az miktarda ve sadece belli başlı bazı ürünlerden alıyoruz. Tahıllar ihtiyacımız olan vitaminler yönünden yeterli değil. Bu beslenme türü ‘gizli açlık’ veya ‘obezite’ye neden oluyor” dedi.

Araş. Gör. Pelin Atakan Ambarcı, “Eskiden beslenmemizde yer alan unuttuğumuz ya da çok fazla üretilmeyen yetim türleri beslenme sistemimize dahil ettiğimizde biyoçeşitliliğin desteklenmesi yoluyla, tarım dirençliliğinin artmasına katkı sağlayabiliyoruz” ifadesini kullandı.

Lif, vitamin ve mineral yönünden oldukça zengin olan bu türlere örnekler veren Ambarcı, “Yetim türler her bölgeye göre değişir. Ege bölgesi için şevketi bostan, deniz rezenesi ve bazı börülce türlerini örnek olarak verebiliriz. Bu türler bölgeye çeşitlilik getirir ve besleyici özellikleri çok yüksektir.

Bu ürünlerin genellikle bulundukları bölgede geniş üretimi yapılmaz. Yetim türlere odaklanarak beslenme sistemimize dahil etmeliyiz. Bu unuttuğumuz türleri yeniden keşfetmeliyiz” diye konuştu.

PROMOSYONLU KAN BAĞIŞI

Obeziteye karşı yetim besinler - Resim : 1

CAN HACIOĞLU / ESKİŞEHİR

Ülke genelinde sivil kan bağışının düşmesi ve kan stoklarının hızla erimesi Eskişehir Kızılay Batı Anadolu Bölge Kan Merkezini hareket geçirdi. Eskişehir Kızılay kan bankası, kan bağışında bulunanlara, ‘Candan bağlıyız’ sloganı ile oyuncak hediye etti. Eskişehir Kızılay’a kan bağışı bir anda beş katına çıktı.

Merkez, bir hayırseverin sponsorluğunda, kan bağışında bulunan kişilerin çocuklarına ve torunlarına oyuncak bağışına başladı. Eskişehir’de ilgi gören ve kan bağışlarını bir anda beş katına çıkaran kampanyanın önümüzdeki günlerde aynı hayırsever sponsor tarafından İstanbul’daki Eminönü semtinde kan bağışı kampanyası kampanyasında kullanılacak.

KAN BAĞIŞI SIKINTISI BİTTİ

Eskişehir Kızılay Batı Anadolu Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Ali Mumcu, Kızılay'ın kan bağışının önemine dikkat çekerek, vatandaşların düzenli olarak kan bağışına katkıda bulunmasının hayati önem taşıdığını vurguladı.

Ayrıca, Kızılay'ın kan stoklarını sürekli olarak yenilemek ve ihtiyaç sahiplerine zamanında kan temin etmek amacıyla çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Dr. Mumcu, Türkiye genelinde kan stoklarında azalma ve sivil bağışında azalma olunca, Eskişehir Kızılay’ı olarak çalışmalarımıza hız verdiklerini belirterek, Eskişehir’de kan bulmada sıkıntı yaşanmadığının altını çizdi.

Obezite Tarım Ege beslenme Üretim