21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Öğretmen cinayetinin akla getirdikleri

İstanbul Eyüpsultan'da geçen hafta yaşanan öğretmen cinayeti akıllara Hollanda ve Almanya'da daha önce yaşanan öğretmen cinayetlerini getirdi

Öğretmen cinayetinin akla getirdikleri
AHMET KORKMAZ / HOLLANDA

Geçen hafta İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde yaşanan öğretmen cinayeti hepimizi derinden sarstı ve üzdü. Gencecik bir evladımızın okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürünü silahla vurarak öldürmesi kuşkusuz üzerine düşünmemiz, sorgulamamız gereken bir durum. Medyanın meseleyi ele alış tarzı da bir o kadar üzerinde durulması gereken başka bir husus.

ÖĞRENCİ 17, ÖĞRETMEN 50 YAŞINDAYDI

Bir tarafta ömrünün sonbaharında en güzel yıllarını yaşaması gereken 74 yaşındaki bir öğretmenimiz, diğer tarafta henüz 17 yaşında hayatının İlkbaharına yeni merhaba diyen bir çocuğumuz… Bu acının tarifi yok. Anlatmaya kelimeler yetersiz kalır.

Bu elim gelişme Hollanda ve Almanya’da yaşanan benzer olayları aklıma getirdi. Hollanda'nın Lahey kentinde bir ortaokulda müdür yardımcısı 13 Ocak 2004 tarihinde silahla başından vuruldu. Lahey'deki Terra College adlı okulda yaşanan olayda hayatını kaybeden müdür yardımcısı Hans van Wieren (1954) 50 yaşındaydı. Okul müdür yardımcısını başından vurarak ölümüne neden olan Türkiye kökenli Murat D. ise henüz 16 yaşındaydı. Hans van Wieren, cinayet yaşanmasaydı, bir gün sonra Murat D.’nin annesi ile öğrencinin kötü davranışları nedeniyle okuldan uzun süre uzaklaştırılması konusunda bir görüşme yapacaktı. Ancak bu görüşme gerçekleşemedi. Öğrenci Murat D., 13 Ocak'ta, saat 13:00’ı biraz geçe, öğle paydosunda okul kantininde kısa bir tartışmanın ardından müdür yardımcısını silahla başından vurdu. Ağır yaralı olarak Lahey'deki bir hastaneye nakledilen Hans van Wieren saat 22:00 sularında hayatını kaybetti.

Öğretmen cinayetinin akla getirdikleri - Resim : 1
Herford cezaevindeki mahkum koğuşu

CİNAYET HOLLANDA’DA İNFİAL YARATTI

Öğrenci Murat D. olay yerinden kaçtı ve aynı günün akşamı polise teslim oldu. Birkaç gün sonra sorgu hakimine ölümcül atışı, 'sinirlerime hâkim olamadım' diyerek itiraf etti. Murat D., okulda sık sık silah taşıdığını, çünkü bunun kendisini daha güvende hissettirdiğini ifade etti.

Hans van Wieren'in ölümü Hollanda'da büyük bir öfke dalgasına neden oldu. On binlerce kişi internet üzerinden açılan taziye defterlerini imzaladı. Kraliçe Beatrix ve dönemin Başbakanı Balkenende de aileye taziye mesajları gönderdi. Hollanda'daki tüm orta dereceli okullarda 16 Ocak Cuma günü bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.

ALMANYA'DA ÖĞRENCİ SINIF ÖĞRETMENİNİ BIÇAKLADI

Başka bir olay ise 10 Ocak 2023’te Kuzey Ren Vestfalya’nın Münster kenti ile Aşağı Saksonya’nın Osnabrück şehri arasında bulunan Ibbenbüren kasabasında yaşadı. 55 yaşındaki Almanca öğretmeni Sabine K. 17 yaşındaki Türk kökenli öğrencisi Sinan B. tarafından sınıfta bıçaklanarak öldürüldü.

Alman basınında çıkan haberlere göre, 17 yaşındaki Sinan B. olayın yaşandığı gün okulundan bir günlük uzaklaştırma cezası aldı. Sinan B. kendisini dersten atan 55 yaşındaki Almanca öğretmeni ile tartıştı. Yine aynı gün öğleden sonra eğitim gördüğü meslek okuluna giden Sinan B. öğretmenini birkaç kez bıçakladı. İki çocuk annesi Almanca öğretmeni Sabine K., aldığı bıçak darbeleriyle olay yerinde hayatını kaybetti.

Savcılığın yaptığı açıklamaya göre, Sinan B. okulda öğretmenleriyle sürekli sorunlar yaşayan ve kavga eden öğrenci olduğu için salı sabahı (10 Ocak 2023) okul yönetimi tarafından bir günlük okuldan uzaklaştırılma cezası aldığı ortaya çıktı. Öğrencinin salı günü öğleden sonra, sınıfta yalnız olan sınıf öğretmenine bıçakla saldırdığı ve öldürdüğü iddia edildi.

Federal Eğitim Bakanı Bettina Stark-Watzinger, cinayete sert tepki gösterdi. Bakan Stark-Watzinger, “Öğretmenin vahşi ölümü bizi hayrete düşürdü. Öğretmenleri şiddetten daha iyi korumak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız” dedi. Stark-Watzinger, öğretmenlerin gelecekte nasıl daha iyi korunabileceği konusunun ayrıntılarına ise girmedi.

Herford Hapishanesi’nde gözaltında tutulan ve yargılanmayı bekleyen Sinan B.’nin 26 Nisan 2023 tarihinde tek kişilik hücresinde cansız bedeni bulundu. Herford hapishane yetkilileri Sinan B’nin intihar ettiğini doğruladı.

YABACI DÜŞMANLIĞINA MALZEME YAPMAK

Gelelim asıl konumuza. Ne yazık ki basınımız İstanbul’da yaşanan öğretmen cinayetinde iyi bir sınav vermedi. Tele1 TV kanalında 8 Mayıs 2024 tarihinde "Anında Manşet" adlı programda basının olumsuz tutumunun tipik bir örneği yaşandı. Tuncay Mollaveisoğlu’nun hazırlayıp sunduğu programında cinayete ilişkin söylenenler oldukça dikkat çekiciydi. Program devam ederken ekran yazısı (KJ) olarak büyük puntolarla şu ifadeler yer aldı:

'İKTİDARIN MÜLTECİ POLİTİKASININ ACI SONUÇLARI'

Hollanda’da yaşanan olayda Hollanda basını Tele 1’in düştüğü vahim hataya düşüp Hollanda'daki Türkleri zan altında bırakarak "günah keçisi" gibi göstermedi.

Öğretmen cinayetinin akla getirdikleri - Resim : 2

Bazı basın yayın organlarının konuyu yabancı düşmanlığı üzerinden ele alışı ibretlik. Siyasi rant uğruna ülkemizdeki göçmenleri “günah keçisi” olarak göstererek öğretmene şiddetin önüne geçilemez. Bu yaklaşım kamuoyunu sorunların gerçek çözümünden de uzaklaştırmaktadır. Eğitimde şiddet yasası vb. önlemleri konuşmak varken, öğretmenlerimizin bu olaya yaptığı devasa eylemleri ve taleplerini dillendirmek, büyütmek, göstermek varken bu cinayet üzerinden yabancı düşmanlığını körüklemek utanılacak bir hal! O çocuk ve merhum öğretmen bu çarpık sistemin bir kurbanıydı, gerekli önlemler alınmazsa ne yazık ki son kurban da olmayacak.

SİSTEMİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN ÖNCE KAFAYI MI DEĞİŞTİRSEK?

Prof. Dr. Atakan Hatipoglu’nun Aydınlık’ta konuyla ile ilgili yayınlanan yazısı ise oldukça isabetli. Yazımızı Hatipoğlu’nun satırlarına yer vererek tamamlayalım: “Yükselen şiddet bireysel değil, toplumsal bir sorun. Toplumsal sorunların toplumsal kaynakları vardır. Bu nedenle suçla mücadele ceza arttırarak değil, suçun toplumsal kaynaklarını kurutacak kamu politikaları üreterek yürütülür. Bunları bilmez değilsiniz ey yetkililer. Ama çaresizlik başa bela.

Şiddet bütün dünyada yükseliyor. Çünkü şiddet, engellenme duygusundan doğar. Kendilerini ifade edebilen, temsil edildiklerini düşünen, ekonomik ve toplumsal kaynaklardan kabul edilebilir ölçüde pay alan, bu sayede geleceğe umutla bakan bireyler ve topluluklar kendilerini engellenmiş hissetmezler. Sorunları vardır fakat bunların çözülebileceğine yönelik beklentileri, onları meşru ve ahlaki yollara bağlar.

İnsanlık kırk yıldır küreselleşme denilen emperyalist saldırı altında. Milli devletlerin kamu politikası üretme yetenekleri eritildi. Sosyal devlet tasfiye edildi. Mafyalaşmış küresel ve yerel rantiye burjuvazisi, kendi çalışmadan kazanma, üretmeden harcama ve başkalarının sırtına basarak yükselme değerlerini topluma şiddet ve uyuşturucu kültürü olarak boca ediyorlar, tam kırk yıldır!

İşte sana bataklığın kaynağı. Burayı kurutamıyorsan, istediğin kadar ceza arttır. Beş yıl yatacağına, on yıl yatar insanlar. Ne fark edecek! Hangi katil, cinayet işlemeden önce ceza kanunu okuyor?

Gençlik, bu “hayâsız akının” etkilerine en açık toplum kesimini oluşturuyor. Çünkü tanımı gereği, gençlik toplumsal bütünleşme düzeyi görece en düşük kesimdir. Bu nedenle hem atılgan, gözüpek, “delikanlı”dır, hem de savunmasız…

Öğretmenler, doktorlar şiddete maruz kalmasın; çalışma, bilgi ve emek yeniden saygıdeğer ahlaki otorite kaynakları olarak görülsün istiyorsak, yapacağımız iş ekonomik ve siyasal sistemimizi değiştirmektir. Her sistem kendi ahlaki değer üstyapısı ile gelir.

Sistemi değiştirmek için önce kafayı mı değiştirsek?” diye soruyor. (Aydınlık,)

KAYNAKLAR:

• https://www.youtube.com/ watch? v=2XYJnZKKr7k

• https://www.milliyet.com.tr/ pembenar/turkun- sok-cinayeti-5126391

• https:// www. sonhaber.eu/ almanyada-ogretmenini-bicaklayan-turk-genci-ile-ilgili-yeni-detaylar-ortaya-cikti/amp

• https:// www. spiegel. de/ panorama/ justiz/ibbenbueren-lehrerin-erstochen-verdaechtiger-jugendlicher-tot-aufgefunden-a-f28d07f0-6aec-44c3-b810-11c40a572bb7

• https:// www1 .wdr.de/nachrichten/ westfalen-lippe/messerangriff-ibbenbueren-schueler-suizid-U-haft-100.html

• https:// www. aydinlik.com.tr/ koseyazisi/cezalari-arttirmak-471115

Hollanda’da eğitimde alarm!
Devamsızlık yapan öğrenci sayısı arttı

Öğretmen cinayetinin akla getirdikleri - Resim : 3

AHMET KORKMAZ / HOLLANDA

Hollanda'da okula gitmeyen, zorunlu eğitim çağındaki çocukların sayısı arttı.

Geçici İlköğretim ve Ortaöğretim Bakanı Mariëlle Paul, Temsilciler Meclisine gönderdiği mektupta, zorunlu eğitim yaşındaki çocukların sayısının üçte bir oranında arttığını belirtti.

Bu sayı 2022-2023 eğitim-öğretim yılında toplam 13 bin 707 zorunlu eğitim çağındaki çocuğu ilgilendiriyor. 2021-2022 eğitim-öğretim yılında toplam devamsızlık yapan çocukların toplam sayısı 10 bin 240 civarındaydı.

Zorunlu eğitim çağındaki Ukraynalı çocukların yüzde 90'ının Hollanda'da okula gittiğini belirten Bakan Paul, yaklaşık 2.000 çocuğun ise hala evde oturduğunu ifade etti

FARKLI DEVAMSIZLIK TÜRLERİ ARASINDA BİR AYRIM YAPILMAKTADIR

Mutlak devamsızlık, bir çocuğun yıl boyunca bir eğitim kurumuna kayıtlı olmadığı ve herhangi bir muafiyetinin bulunmadığı anlamına geliyor. Üç aydan uzun süreli devamsızlık yüzde 74 oranında arttı. Bu da 5 bin 500'den fazla çocuk anlamına geliyor. Bakan, Temsilciler Meclisine gönderdiği mektupta "devamsızlık" sayısındaki artışın çeşitli nedenleri olduğunu belirterek, 'Okul Birlikleri ve müfettişler’ tarafından yapılan bir araştırmaya atıfta bulundu. Devamsızlığın nedenlerinden biri de okulların eğitim kapasitesinin Hollanda'ya yeni çocukların talebini karşılayamaması.

İstanbul Öğretmen Hollanda Almanya