Öğretmen evleri çalışanları için kadro çağrısı
Türkiye Otel Lokanta Eğlence Yerleri Sendikası (OLEYİS) Genel Başkanı Vedat Böke, öğretmen evleri çalışanlarının kadro beklediğini hatırlattı. Böke, dün yayınladığı yazılı açıklamasında öğretmen evleri çalışanlarının kadro müjdesi beklediğini belirtti.
Böke, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Kamu kurumunda çalışan ve sözleşme yapıldığı halde statüsü belirlenmesinde bu personeller ne yazık ki kamu görevlisi statüsünde sayılmamaktadırlar. Resmi tatil, bayram, hafta sonu olmaksızın, haftanın 7 günü 24 saat hizmet veren öğretmenevlerinde çalışan ve az sayıda personeliyle hizmet veren personelin çoğu zaman mesai ve tatil kavramı da ne yazık ki bulunmamaktadır.
“Öğretmenevleri kuruluşlarından bu yana, sadece meslek mensuplarına değil, tüm kamu kurumlarına ve bölge ileri gelenleri ile tüm vatandaşlara hizmet veren bir işlev yürütmüşlerdir ve halende bu hizmete devem etmektedirler. Bu haliyle, önemli bir eksikliği gideren öğretmenevleri;
“Çevreye verdiği hizmetle, aynı zamanda sosyal bir işlev gören Öğretmenevleri, önemli bir istihdam yaratarak ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktadır. Milli Eğitim Bakanlığınca atanan idareciler eliyle işletilmektedir. Öğretmenevleri çalışanları statü olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın bünyesinde gözükmektedir.
‘YÜK ÖĞRETMENEVLERİNİN ÜSTÜNDEN ALINSIN’
“Öğretmenevleri, kâr amacı gütmeden çalışan kuruluşlar oldukları için kendi gelirleri ile yaşamlarını sürdürmekte ancak, bu politika sebebiyle onarım ve yenileme için kaynak yaratamamaktadırlar. Bunun en önemli sebebi de personel giderleridir. Bu yükün Öğretmenevleri üzerinden alınması halinde bu yerlerin daha verimli, daha kaliteli hizmetler sunacakları açıktır. Öğretmenevlerinin ayrı ayrı hükmü şahsiyetleri bulunmamaktadır.
“Bu nedenle, açılan davalarda Öğretmenevleri muhatap kabul edilmemekte, yasal muhatap ve yasal işveren olarak Milli Eğitim Bakanlığı hasım alınmaktadır. Bu durum fiilen Öğretmenevlerini sanki Milli Eğitim Bakanlığı’nın taşeronu konumuna itmekte ancak Öğretmenevlerinin ayrı ayrı hükmü şahsiyetleri olmadığı, ayrı ayrı hukuki temsil yetkileri bulunmadığı için ayrı bir hukuksuzluk ve karışıklık yaratmaktadır. Gerek bu karışık durum, gerekse kimi Öğretmenevlerinde mevcut taşeron sistemi Milli Eğitim Bakanlığı’nı hukuk nezdinde sorumluluktan kurtarmamaktadır.
“Öğretmenevleri ister atanan idareciler eliyle işletilsin, ister taşeron yoluyla işletilsin, tüm yasal sorumluluk Milli Eğitim Bakanlığının üstündedir. O zaman, fiili durumun Bakanlığa hiçbir faydası bulunmamakta, hatta başka idareci veya alt işverenlerin tüm risk ve sorumlulukları bizzat bakanlıkça üstlenilmiş olmaktadır. Bu karışık yapıya son verilerek, daha verimli bir işletme yürütmek mümkündür.
‘SAYISIZ FAYDA GÖRÜYORUZ’
“Onun için Öğretmenevlerinde çalışan işçilerin zaten hukuken tek işveren görünen Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde işçi kadrosuna alınmalarında sayısız fayda görmekteyiz.
“Böylece, Öğretmenevlerinin daha verimli, daha kaliteli hizmet sunmaları, sosyal işlevinin arttırılması, istihdam imkânlarının genişletilmesi sağlanmış olacaktır. Bu dileğimiz, tüm Öğretmenevleri işçileri ve yöneticilerinin ortak dileğidir.
“Öğretmenevlerinde çalışan işçilerin bu haklı taleplerinin mutlu sonuca ulaştırılması için bakanlık düzeyinde konunun çözümü yönünde gereğinin yapılmasıdır. Böylece, yıllardır süren ve kangren haline gelen Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde kadroya alınmaları sorununun köklü bir çözüme ulaştırılmış olacağı inancındayız.”