24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda eksikler var! Yeni bir öğretmen yetiştirme modeli lazım

Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi, TBMM’de tartışılmaya devam ediyor. “Kanunla ilgili kazanımlar olsa da eksiklikler de var. Eğitim milli, kamucu perspektifle ele alınmalı. Yeni bir öğretmen yetiştirme modeli lazım.” ifadesini vurgulayan Eğitimci İncebacak, kanun maddelerini değerlendirdi.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda eksikler var! Yeni bir öğretmen yetiştirme modeli lazım! Öğretmenlik Meslek Kanunu kabul edildi mi?
A+ A-
ASLI ERİŞEN

Hepimizin Sendikası Grubu Sözcüsü, Eğitimci Zafer İncebacak, Meclis’e gelen ‘Öğretmenlik Mesleği Kanun (ÖMK) Teklifi’ne ilişkin maddeleri Aydınlık’a değerlendirdi. Bugüne kadar, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını zedeleyen uygulamalar yapıldığını belirten İncebacak, “Bu kanunda kazanımlar olsa da, eksikler de var.” dedi. “Köy Enstitüleri’ne dayanan yeni bir öğretmen yetiştirme modeli lazım. Kapanan öğretmen liseleri açılmalı, ihtiyaç fazlası öğretmen yetiştirilmemeli, usta, çırak ilişkisi içinde nitelikli öğretmenler yetiştirmeli.” ifadelerini kaydeden İncebacak şöyle konuştu:

“Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağında bizim en başta karşı çıktığımız nokta şu; yeni atanacak öğretmenlere Milli Eğitim Akademisi’nde ek eğitim verilecek fakat eğitim süresince 21 bin TL ücret ödenecek. Bu öğretmenlik mesleğinin saygınlığını zedeleyen yanlış bir uygulama. Milli Eğitim Bakanlığı, üniversitelerin yetiştirdiği öğretmenlerle ilgili bir yetersizlik görüyorsa, YÖK ile konuşarak yeni bir öğretmen yetiştirme programı geliştirmeli. Eğitimler elbette verilebilir, ona karşı çıkmıyoruz. Ama özlük hakkında bir geriye gidiş olmamalı. 21 bin lirayı neye göre belirliyoruz? Bir öğretmen maaşının özlük esasına dokunulmaması gerekiyor.

“Öğretmenler denetlemeler sonucunda yetersiz görüldüğü takdirde, hizmet sınıfının değiştirilmesiyle ilgili 34’üncü madde var. Bu keyfi uygulamalara yol açabilir. Öğretmenleri baskıdan, keyfiyetten koruyacak hükümler gerekir. Öğretmenlerin mesleklerini özgürce, rahatça yapabilmesini sağlamak gerekir. Bu madde baskıya yol açabilir.

‘KARİYER MAĞDURİYETLERİ GİDERİLMELİ’

“2006 yılında kariyer meselesi ilk kez gündeme gelmişti. O dönemde bir kere mahsus sınav yapıldı. O sınava giren herkes uzman öğretmen unvanının özlük hakkını yasal olarak, mali olarak almıştı. Ondan sonra 2022’ye kadar ne sınav yapıldı, ne de kariyer ile ilgili bir adım atıldı.” diyen İncebacak şöyle devam etti:

“Bu dönemde atanan on binlerce öğretmen özlük haklarından yararlanamamış oldu. En az 10 yıllık öğretmenler uzman öğretmen olacak, daha sonra 10 yıl bekleyip başöğretmen olacak hükmü yeniden getirilmeli. 2006-2022 arasında herhangi bir bakan tarafından çalışma yapılmadığından, hakkı verilmeyen öğretmenlerin mağduriyetini giderici hükmün geri getirilmesi önemli. Uzman öğretmen ve başöğretmeni bakanlığın getirdiğini biliyoruz. Bunun sorumluluk ve yetkileri belirlenmelidir. Bu unvanlarla ilgili ek ödemeler, emekliliğe esas olarak düzenlenmeli. Öğretmenler sadece çalışırken bu ödemeyi alıyorlar. Emekli olduklarında herhangi bir emeklilik tazminatına, maaşına yansımayacak. Dolayısıyla bu da doğru bir uygulama değil.

“Kariyer ile ilgili ek düzenlemelere ihtiyaç var. Okul yöneticilerinin belirlenmesinde öğretmenlerin kariyerlerini dikkate alıyorsak, o kariyerin yöneticilikte de dikkate alınması gerekir. Kariyer sisteminde sınav kalkmalı. Bir sınavla bu iş olmaz. Şu anda da kaldırıldığı yazıyor taslakta. Bu doğru bir uygulama. Tecrübe ve diğer eğitimler olmalı. Öğretmenlerin bir mesleki portfolyosu olsun. Mesleğini yaparken katıldığı etkinlik, proje ve eğitim alanında yaptıklarına yönelik. Bütün öğretmenlerin özgürce bunları hayata geçirebilecekleri olanakları olmalı.

‘KÖY ENSTİTÜLERİ, ÖĞRETMEN LİSELERİ, İHTİYAÇ PLANLAMASI…’

“Milli Eğitim Bakanlığı 14’üncü maddede “Atanan öğretmenler Milli Eğitim Akademisi’ne alınacak” ibaresi var. KPSS, mülakat ve eğitim olacak. Yeni bir öğretmen yetiştirme modeli lazım. Bu model, Köy Enstitüleri’ne dayanmalı ve öğretmenler ortaöğretimden itibaren yetiştirilmeli. Kapanan öğretmen liseleri açılmalı. Liselere öğrenciler alınırken, öğretmenlik mesleğine ilişkin nitelikler dikkate alınmalı. Orada sınav artı mülakat yoluyla seçilmeliler. Eğitim Fakültelerine, sadece öğretmen liselerinden öğretmen gitmeli. Mutlaka ihtiyaç planlaması yapılmalı. Bugün çok fazla ihtiyaç fazlası öğretmen yetiştirildi. Bu plansızlık öğretmenliğin saygınlığını düşürdü. En önemli nokta; öğretmen yetiştirirken Milli Eğitim ile üniversitelerin iş birliği içinde olması ve teorik değil uygulama esaslı eğitim. Öğretmen lisesindeki bir öğretmen adayının gerek lise, gerekse üniversite sürecinde okulla, eğitimle iç içe olması gerekiyor. Milli eğitimdeki öğretmenlerle beraber usta, çırak ilişkisi içinde olunmalı.

MİLLİ VE KAMUCU EĞİTİM

“Adam kayırmacılık yapılamamalı, okullar arası eşitsizlik sıfır olmasa da en aza indirilmeli. Öğrencilere özel ders verilmesinin yasaklanması gibi kararlar var, bunlar doğru kararlar. Eğitimin piyasalaşmasına, ticarileşmesine karşıyız. Öğretmenlik bir vicdan mesleğidir. Eğitim bir çocuğu hayata hazırlama işidir. Eğitim milli, kamucu perspektifle ele alınmalı. Özel okulların aslında olmaması gerekiyor, biz karşıyız. Fakat özel okullar da bir gerçek şu anda. Oradaki öğretmenlerinde taban maaş talepleri var bu talepler mutlaka Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yer alması gerekiyor. Bunun yanında biz eğitimin mutlaka devlet eliyle verilmesi gerektiğini, bunun da yasayla güvence altına alınması gerektiğini düşünüyoruz.”

3 MADDE DAHA KABUL EDİLDİ

AYDINLIK/ ANKARA

TBMM Genel Kurulunda Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin 3 maddesi daha kabul edildi.

Genel Kurul'da kabul edilen maddelere göre, öğretmen ve yöneticilere Devlet Memurları Kanunu kapsamında başarı belgesi, üstün başarı belgesi ve ödül verilebilecek. Öğretmen ve yöneticiler hakkında Devlet Memurları Kanunu disiplin hükümleri uygulanacak.

Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili hükümleri saklı kalmak kaydıyla, Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek yahut bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, hayasızca hareketler, müstehcenlik ve fuhuş suçları ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan mahkum olanların öğretmenliği sona erecek.

Genel Kurulda, Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin 3 maddesinin daha kabul edilmesinin ardından TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, alınan karar gereği birleşimi 8 Ekim Salı günü saat 15.00'te toplanmak kapattı.

YENİ KAZANIMLAR VE EKSİKLİKLER

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın ÖMK’ya yaptığı açıklamada, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na dair kazanımları ve eksikleri sıraladı. Geylan, mevcut kanun teklifinin öğretmenler adına bazı önemli kazanımlar getirdiğini vurguladı. Özellikle öğretmenlerin kariyer düzenlemesinin sınavla yapılamayacağını yıllardır dile getirdiklerini ve bu taleplerinin karşılık bulduğunu ifade etti. Buna göre, sınav uygulamasının kaldırılması ve 20 yıl hizmeti olan öğretmenlerin uzman olma ya da bekleme şartı aranmaksızın başöğretmenliğe başvurabilmesi sağlandı. Bu düzenlemeyle yaklaşık 230 bin öğretmenin başöğretmenlik tazminatından faydalanabileceğini belirtti.

Ayrıca, eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olaylarına karşı alınacak yasal tedbirlerin kanunda yer aldığını söyleyen Geylan, bu düzenlemeyle failin cezalarının %50 oranında artırılacağını ve hapis cezalarının ertelenmeyeceğini dile getirdi.

Bununla birlikte, Geylan, teklifte eksik buldukları bazı hususlara da dikkat çekti. Başta mazeret tayinleri ve hizmet puanlarının tespiti olmak üzere öğretmenlerin yer değiştirme süreçlerinin eksik düzenlendiğini belirtti. Ayrıca, liyakat ve ehliyete dayalı bir yönetici atama sisteminin kanunda yer alması gerektiğini, başarıyı takdir eden bir ödül sisteminin de ihdas edilmesi gerektiğini ifade etti.

Öğretmenlik Milli Eğitim Bakanlığı YÖK Eğitim