24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Okurken çalışmak zor iş

Avrupa'da devlet burslarının yetersizliği nedeniyle öğrenciler ihtiyaçlarını karşılayabilmek için çareyi çalışmakta buluyor. Bir işte çalışmak ister istemez okul hayatını olumsuz etkiliyor. Öğrenciler yaşadıkları zorlukları Aydınlık Avrupa’ya anlattı

Okurken çalışmak zor iş
CAN ÇAKIR

Avrupa Birliği üyesi ülkelerde, gençlerin yüzde 25’i eğitim alırken bir işte çalışıyor. Hollanda ve Danimarka’da işte çalışmak, eğitim desteği almanın ön şartı. Almanya da çalışan öğrenici sayısının fazla olduğu ülkelerden. Aydınlık Avrupa’ya konuşan öğrenciler bu durumun eğitimlerine de olumsuz yansıdığını söyledi.

Okurken çalışmak zor iş - Resim : 1

Avrupa Birliği üyesi olan ülkelerde her 4 gençten 1’i okulla birlikte bir işte çalışıyor. Son verilerini paylaşan Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), özellikle Hollanda, Danimarka, Almanya ve Avusturya’da bu oranın yüksek olduğuna işaret etti. Oranın en yüksek olduğu ülke yüzde 73 ile Hollanda olurken, Hollanda’yı sırasıyla Danimarka (yüzde 52), Almanya (yüzde 45) ve Avusturya (yüzde 43) izledi.

Öğrencilerin bir işte çalışması, eğitim hayatlarını da olumsuz etkiliyor. Hollanda ve Danimarka’da ise çalışmak, öğrenci hibelerinin zorunlu bir parçasını oluşturuyor. Öyle ki Hollandalı bir öğrenci, hibe almak için ayda 56 saat çalışmak zorunda olurken, Danimarka’da da öğrencilerin haftada 11 saat çalışmaları öngörülüyor.

‘ÇALIŞMAK BENİ GELİŞTİRDİ’

Almanya’da ise araştırmalar, öğrencilerin yüzde 75’nin çalıştığını gösteriyor. Ancak bu öğrencilerin sadece bir kısmı okudukları bölümle ilgili bir yerde çalışıyor. Öğrencilerin yaklaşık yüzde 25’i garson ya da servis elemanı olarak çalışırken, yüzde 16’sı ise perakende dükkânlarda çalışıyor. Kendi alanlarında çalışan öğrenciler, iş yerindeki deneyimlerin eğitimlerine sağladığı katkıdan memnun. Ancak bir yandan okuyup bir yandan çalışmak buna rağmen zorluyor. Aydınlık Avrupa’ya konuşan Moleküler Biyoloji Yüksek Lisans Mezunu Ertuğ Yüzer, yüksek lisans öğrenimi boyunca özel bir laboratuvarda çalıştı. Üniversite öğreniminin son 3 senesini haftada 20 saat çalışarak geçiren Yüzer, “kişisel gelişimim açısından çalışmak iyiydi fakat çok yorucuydu” dedi. Yüzer, “Ciddi bir disiplinim olmasaydı yüksek lisans tezimi de yazamazdım. Haliyle akşamları saat 10-11’e kadar ayaktaydım ya ders çalışıyordum ya tezime çalışıyordum” diye konuştu. Çoğu kez çalışma saatleri ile ders saatlerinin çakıştığını da belirten Yüzer, “bu sayede sürekli tekrar yapmak zorunda kaldım. Bundan şikayetçi değilim; nitekim dersleri daha iyi anlamamı sağladı. Akşamları kütüphaneye girip yalnız başıma rahatça çalışabiliyordum. Ama uyku saatlerim bu süreçte çok azaldı, yaşadığım stres sebebiyle migren ve benzeri sağlık sorunları da yaşadım” diye konuştu. Bu deneyimlerinin kendisini de sürekli olarak çalışmaya yönlendirdiğini ifade eden Yüzer, laboratuvarda çalışarak iş pratiğini üniversitede de değerlendirebildiğini söyledi. Tüm öğrencilerin böylesi bir olanağa sahip olmadığını da hatırlatan Yüzer, “Ben bu sayede kendimi geliştirme olanağı yakaladım. Almanya’da doğup büyümüş bir Türk genci olarak vatanımı, milletimi çok seviyorum. Bu olanağımı ülkemin lehine kullanabilmek istiyorum” diye ekledi.

Okurken çalışmak zor iş - Resim : 2
Ertuğ Yüzer, Moleküler Biyoloji Yüksek Lisans Mezunu

‘BİR AN ÖNCE MEZUN OLMAK ZORUNDAYIM’

Bir lojistik şirketinin deposunda çalışan ismini vermek istemeyen kişinin deneyimleri ise daha farklı. Ailesinden ayrı yaşadığını belirten kişinin ise hem çalışıp hem de okumak, eğitim hayatına olumsuz yansıyor. 8 yıldır öğretmenlik okuduğunu söyleyen kişi şöyle konuştu: “Haftanın üç günü çalışıp, üzerine ev işleri ile uğraşıp bir de derslere vakit bulmak bir hayli güç. Bu dengeyi de her zaman yakalayamıyorum. O yüzden üniversitede istediğim ilerlemeleri kaydedemiyorum. Çalışmaktaki tek amacının para kazanmak. Kendi alanımda çalışsam, yaptığım işin bir faydası olur. Ama okuduğum bölümle alakası olan bir işte çalışmıyorum; bunun da bana hiçbir getirisi yok. Sadece hayatımı idame edebilmem için zorunlu olarak çalışıyorum. Yaptığım iş bana bir şey de katmıyor. Hatta tersine, aldığım maaş da yetmiyor, vaktimi de çalıyor, derslerimi de olumsuz etkiliyor. Bu sorunu ancak bir an önce mezun olup işimin başına geçerek çözebilirim.”

BAföG’LÜLERİN SAYISI DÜŞÜYOR

Almanya’da öğrencilere Federal Eğitim Yardımı (BAföG) veriliyor. Ancak birçok öğrenci, BAföG’ü yeterli bulmuyor. BAföG desteğinin yarısı hibe olarak veriliyor; diğer yarısını da öğrenci sonradan geri ödüyor. Üçüncü dönemden itibaren eğitimde gelinen aşamanın denetlendiği BAföG’de öğrencilerin sadece bir kez bölüm değiştirmelerine izin veriliyor. Üniversitenin uzatılması durumunda kesilen BAföG’den, Almanya’daki yaklaşık 3 milyon öğrencinin 489 bini faydalanıyor. Son yıllarda ise Bafög alan öğrencilerin oranı düştü. 2012 yılında 671 bin 42’ye ulaşan BAföG’lü öğrencilerin sayısı, 2020 yılında 465 bin 543’e geriledi. Ebeveynlerin gelir durumunun da değerlendirmeye alındığı BAföG’den çok sayıda öğrenci faydalanamıyor. Farklı gerekçelerle öğrenimleri uzayan öğrencilere ise kira yardımı ya da kredi olanakları sunuyor.

HEM ÇALIŞIP HEM OKUMAK ZORLUYOR

Almanya’daki birçok öğrenci hem okuyup hem çalışamadıkları için eğitimini yarıda bırakıyor. Alman Yüksek Okul ve Bilim Araştırmaları Merkezi (DZHW), 2015’teki bir araştırmasında öğrencilerin yüzde 14’ünün eğitimlerini yarıda kestiğini açıkladı. 2017’deki bir araştırmasında ise DZHW, öğrenimini yarıda bırakan öğrencilerin yüzde 36’sının maddî sıkıntılar çektiğini aktardı. Mezun olmadan üniversiteden ayrılan öğrencilerin yüzde 23’ü ise aynı anda hem çalışıp hem okuyamadıklarını belirtti.

‘Öğrenci borçlandırılıyor’

Okurken çalışmak zor iş - Resim : 3
Kaan Karagöz, Vatan Partisi Öncü Gençlik Almanya Başkanı

Vatan Partisi Öncü Gençlik Almanya Başkanı Kaan Karagöz de Almanya’daki sistemin öğrenciye borçlanmayı dayattığını söyledi. Eğitim teşvikleri için “Başvuru şartları çok şekilsel, öğrencilerin kişisel durumları gözetilmiyor” diye konuşan Karagöz, “Üstelik her öğrencinin faydalanamaması da büyük bir sorun” dedi. “Çevremizdeki birçok arkadaşımızın bilinçli olarak BAföG almak istemediklerini biliyoruz. Bunların bazıları ilerleyen yıllarda borçlanmak istemiyor. Bazıları ise sosyal ve kültürel çalışmalara daha fazla vakit ayırabilmek için feragat ediyor” diye konuştu. Bu durumun öğrencileri çalışmaya yönlendirdiğini belirten Karagöz, sözlerini şöyle sürdürdü: “BAföG sistemi kesinlikle değiştirilmeli. Her öğrencinin yüksek öğrenime yaklaşımı farklı. Liseyi bitiren birçok genç mezun olduktan sonra ne yapacaklarını, hangi alana yöneleceklerini bilmiyor. Birçoğu bir şeyler deniyor, başlayıp bırakıyor. Özellikle ortaokul ve liselerde öğrencilerin yönlendirilmesinde büyük eksiklikler var. BAföG sisteminde bu durum da gözetilmeli. Borç dayatması ise tamamen kaldırılmalı. Çekilen kredilerden dolayı öğrenciler, iş hayatına borç ödemekle başlıyor. Bu durum özellikle ABD’de çok vahim ancak benzeri durumlar Almanya’da da var. Özellikle dar gelirli, birçoğu da göçmen ailelerin çocukları hem eğitim hem de iş hayatına eksik başlıyor” diye konuştu.

SİSTEM KAPALI KUTUYA DÖNÜŞTÜ

Eğitim teşviklerini Aydınlık Avrupa’ya değerlendiren Vatan Partisi Öncü Gençlik Üyesi Sıla Yakıcı, Kovid-19 salgını tedbirleri kapsamında birçok öğrencinin çalışma olanaklarının ortadan kalktığını hatırlattı. “O süreçte BAföG almayan veya alamayanların hiçbir geliri kalmadı” diye konuşan Yakıcı, BAföG sisteminin uzayan eğitim ile birlikte adeta bir kapalı kutuya dönüştüğünü ifade etti.

Eğitim BAföG Federal Eğitim Yardım Öğrenci bursu devlet bursu öğrenci işçi Eğitim teşvikleri