06 Ocak 2025 Pazartesi
İstanbul 12°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Okurlarımızdan mektuplar: Ağaçlar gibi ayakta ölmek 

CİHAT ŞERBETÇİOĞLU

Okurlarımızdan mektuplar: Ağaçlar gibi ayakta ölmek 
A+ A-

Zalim zulme durmuş topraklarımızda

Ellerimizi almış ellerine

Kanlı makaslar tutuşturmuş

Kestirip biçtiriyorlar,

Bizi bize, bizi kendimize.

Doğruyorlar,

Okyanusları, dağları, dereleri.

Gladyo kol geziyor

cehalete esir düşürülmüş halkımın

açlık yollarında.

Üç kilo hamur

beş torba kömürle

hayat bağışlıyorlar.

Allah’la aldatıyorlar Asya’yı

Emeviler’den devraldıkları

ve Kur’an emri diye yutturdukları

yalanlarıyla, safsatalarıyla.

Mızraklarının ucuna geçirdikleri 

paraları ve putlarıyla.

Karıştırıyorlar önce,

sahte belgeler tetikliyor,

alanlara sürüklüyor,

özgürlük eşitlik umutlarının

işe ve aşa çaresizliğini.

Çaresiz sanılanlar; 

dikiliyorlar tankın topun bombaların karşısına

bağımsızlık bayrakları sallıyor,

kana yıkanan denizler

ve bozlak ezgilerindeki ırmaklarda.

Başlar düşüyor omuzlardan

sellerce akıyorlar tarihe inat.

Yıkılan yıkılıyor vurulup dizlerinden

kaçıyor kahpe utanç,

kirlettiği dünlerden; 

kan tazeliyor kan emiciler bu günlerine.

Tazelikleri için çürütüyorlar 

ele geçirdikleri ne varsa.

Hapishaneler güneşe çeliklenir zifiri karanlıklarda.

Hapishaneler aydın evleri 

umutlarımızın yeşeren şafaklarında.

Kara enerji,

Arap, Türkmen, Kürt ve Fars olmuş

 dev borularda; 

Kara enerji,

Dürzi, Şii, Sünni Nusayri

Oluk oluk akıyor sömürü çarkında.

Sömürüye dur diyenler

canhıraş dövüşüyor emperyalist kıyımla.

kadın ve çocuklarıyla 

vatan yapıyorlar yeniden çölleri, vahaları

canlarından can verip,

zalimlere de bedel ödetiyorlar

kızıl göklerin kutlu sevmelerinde.

Kuzey Afrika bir parmak şaklatmasında,

çatırdıyor vatan  kırıklarından

Bölünerek, ufalarak, küçülerek

Teslim oluyorlar yeni Lavrens’lere.

Lavrenslere teslim olmak yok,

yeni zincirlere yok,

uzatmak bileklerimizi.

Bölünenler birleşecek,

birleşenler gürleşecek,

artık bu topraklar, bu altın topraklar,

Atatürkleşecek, özgürleşecek! 

Sıradakiler,

bekliyorlar uzatmış da boyunlarını,

bekliyorlar vermeye canlarını.

Farklı bir şey olacak umuduyla

olanca aptal, 

olanca kör,

olanca zavallılıklarıyla.

Oysa bellidir başa gelecek

binlerce yıldır yaşana gelenden.

Farkında değil misiniz ey halkım

"kutsal ittifak " oluştu yeniden.

Haçlıların şövalyeleri

gökyüzündeler,

Haçlıların kan dökücüleri

denizdeler, yeryüzündeler

Cennet, cehennem her yerdeler.

Bombalarıyla demokrasi getiriyorlar

barbar saydıkları,

Gözdeleri, cariyeleri ve köleleri gördükleri

mazlum milletlere.

Farkında değil misiniz ey halkım

bu tören, bu kılınan cenaze namazı kimin,

Sen misin safta duran bir bak

Yoksa musalla taşında uğurlanan

Mevta sen misin? 

Kalk ayağa, kendine gel

Göktürk’ün şafak ışığı

Hun’un, Selçuk'un

ve de steplerin yağız atı,

Fatih’in surları döven topu,

Murat’ın iktidar gürzü,

Mustafa Kemal’imin dehası, ilmi ve aklı.

Kalk ayağa

Nesimi’den yüzülen deri! 

Pir Sultan’ın boyun eğmeyen erleri! 

Şeyh Bedrettin'den selam var,

Nazım’ın dizelerindeki isyan,

Yalın kılıç koşan adalet savaşçısı

Mehmet Akif’in bentler aşanı.

Gün akşam olmakta

Kavga sana bakmakta.

Zaman cenk vaktini vurur,

Çanakkale, Dumlupınar, Sakarya şehitleri

Kucak açmış sana,

Kanat çırpmanı bekler sarp yamaçlara

Geçit vermeni istemez düşmana.

Dünya alem bilir ki,

Sen zor günlerin kartalısın! 

Haydi kalk ayağa! 

Vakit zor vakit,

Vakit vatana sahip çıkma vakti.

Vatan senden vefa ister,

Özgürlükten, candan, tenden özveri, 

uğrunda dökülecek kan bekler.

Haydi kalk ayağa,

Vakit bükülmemek, eğilmemek, 

onurlu yaşamak

 ya da,

Ağaçlar gibi ayakta ölmek vaktidir.

Haydi kalk ayağa! 

Son Dakika Haberleri