Öncü Kadın Kurultayı'ndan ayrıntılar
Dün Ankara’da görülmedik, alışık olmadığımız bir Kadın Kurultayı toplandı. Erkeklere sayıp sövmediler, mor iğneler batırmadılar. Yüzlerinde öfke ve hınç yoktu, umut doluydular. Bir ellerinde sigaraları, diğerinde bira şişeleriyle 'özgürlük' ilan eden Beyoğlu’ndaki kadın eylemcilere hiç benzemiyorlar
Barlardan topladıklarıyla değil de Diyarbakır anneleriyle kucaklaştılar mesela. Batı'nın belirlediği alaca bulaca LGBT renklerini değil, al kırmızı atkılar takmışlardı.
TEK TİP DEĞİLLERDİ
Tek tip değillerdi. İzmir’den Antalya’ya, Nusaybin’den İstanbul’a, yurdun dört bir yanından başkente akmışlardı. Salondaki coşkulu kalabalık nasıl tanımlanır? Hani derler ya, izleyici profili neydi? Hangi birini nasıl sınıflandıracaksınız? Başı türbanlı, en küçüğü 2 aylıkken eşini kaybetmiş, 20 yıldır bir dul maaşıyla 3 çocuğunu okutmuş, Mardin Kızıltepe Başkanı Fatma Yalçın mı izleyici karakterini belirliyor? Diyarbakır Annesi, 8 yıl önce evladını PKK’ya kaptırmış Ümmühan Nilifkara mı? Kızı Ceylan’ın hesabını HDP’nin kapısında soran Türkan Mutlu mu?
Yoksa İstanbul Kartal il başkanı Perihan mı? Ya da ABD’den kalkıp gelmiş, Van İl örgütünü kurmadan önce Öncü Kadın Kurultayı’na katılmış Akile Çelik mi? Cumhuriyet Kadınları Derneği başkanı Prof. Tülin Oygür mü? Divan başkanı Av. Zeynep Küçük mü? Asla bir araya gelmez diyeceğiniz onlarca Öncü Kadın dün Ankara’daydı. Akademisyeni, çiftçisi, genci yaşlısı, Öncü Kadın Genel Başkanı Meltem Ayvalı’nın özetlediği denklemde buluştular: Mor kadın değil devrimci kadın, fonlanan kadın değil milli kadın, çüreyen kadın değil üreten kadın, cinsel meta olan kadın değil sevgiyi paylaşan kadın, cinsiyetsizlik değil kadın! İdeolojik hat sağlamlaştırılmış, milleti örgütlemek için yola çıkıyorlardı. Çağrı, iktidar çağrısıydı.
KADIN HAREKETİNİN BİRİCİK ÖRGÜTÜ
Kurultayın, kadın toplantılarında pek görülmeyen bir özelliği de erkeklerin de olmasıydı. Elbette kadınlar ağırlıktaydı, elbette kadınlar delegeydi ama erkeklerle omuz omuza duruyorlardı. Yolları, protesto için tepmedikleri her hallerinden belliydi, dertleri tasaları çözüm, üretim ve iktidardı. Gözleri yukardaydı. Birbirinden değerli, öncü kadınlar birer birer konuşma yaptı. Diyarbakır anneleri, en heyecanlı bir o kadar da etkili konuşmalar yaptı. Türkan Mutlu kızı Ceylan’ı, Ümmühan da oğlu Mehmet’i PKK’ya kaptırmış konuklardı. Sözlerinin sonunda “Hepimiz askeriz/PKK’ya yeteriz – Hepimiz askeriz/HDP’ye yeteriz“ sloganını atan Türkan anneye, dinleyiciler “Hepimiz Türkanız/HDP’ye yeteriz“ diye yanıt verdi. Genel Başkan Doğu Perinçek, konuşması için kürsüye davet edildiğinde salon alkıştan inledi. 'Türkiye'deki kadın hareketinin biricik örgütü' diye tanımladığı Öncü Kadın’ın görevleri başında uyuşturucuyla mücadeleyi sayan Genel Başkan, kadınlara “Görevleri yerine getirmek için hükümet olacağız“ çağrısı yaptı. Konuşmalar bittiğinde Diyarbakır Annelerine Ceylan’ı da Mehmet’i de kurtaracağız, hep birlikte bayram yapacağız“ sözünü verdi.
CKD Genel Başkanı Tülin hoca, “Kadın sorununu erkek düşmanlığı, devlet düşmanlığı gibi saçma sapan hareketlerle hiçbir yere varılmaz. Kadınımıza verdiği büyük zarar vardır. CKD, bu yanlış bakışla mücadeleyi önüne görev koymuş bir kitle örgütü“ dedi ve başta Diyarbakır Anneleri olmak üzere kitle mücadelesi için CKD’ye üye olmaya davet etti. Dün Ankara’da Anemon Otel'de, Atlantik’e karşı büyük başkaldırının kadın cephesi kuruldu.