Orak Çekiç Dergisi karikatürleri
Dönemin sosyalist partileri hem milli mücadeleyi desteklemiş hem de köylerde kendi örgütlemelerine devam etmiştir. İşte Aydınlık ve Orak Çekiç bunun somut örneğidir. Emperyalizmle mücadele ve işçi-köylüyü sosyalist cephede birleştirmek
1921 yılında yayım hayatına başlayan Aydınlık gazetesinin 30. sayısında dikkatimizi çeken bir küpüre denk geldik. TÜSTAV’ın sitesinde yayımlanan Aydınlık gazetesi arşivinden yararlanarak bulduğumuz bu küpür, bizlere “Orak Çekiç” adlı bir gazetenin çıkacağını müjdeliyordu. “Aydınlık Abonelerine” başlığıyla yazılmış olan ilan metni şöyle devam ediyor: “Geniş halk kitlelerine hitab eden Orak Çekiç isminde haftalık siyasi bir amele ve köylü gazetesi çıkıyor. Aydınlık’a abone olan arkadaşların Orak Çekiç’e de abone olmalarını tavsiye ediyoruz.”
Abonelik şartları da şöyle sıralanmıştı: “Dahil için aylık abone 50 kuruş, bir yıllık abone 100 kuruş; hariç için senelik 100 kuruş”. Ve ilanın sonunda “Abone olmak isteyen arkadaşların Aydınlık Kütüphanesi’ne süratle müraacatları rica olunur.”
İlk sayısı 21 Kanuni Sani (Ocak) 1925 tarihinde çıkan gazetenin “Başlarken” adlı ilk yazısında “Orak Çekiç, amele ve köylünün dertlerini duyurmak, dermanlarını göstermek için çıkıyor. Alnı terli, yüreği temiz emekçilerin bulunduğu her yerde o da vardır” diyerek amaçlarını duyurmuşlardır.
O DÖNEMİN DERGİLERİNDE KARİKATÜRÜN ÖNEMİ
Bugün olduğu gibi o dönemde de gazete ve dergiler, haber verme amacıyla birlikte aslında doğrudan bir siyasi mücadele aracı olarak da kullanılıyordu. Ancak bu siyasi mücadele sadece haberler, makaleler ve demeçlerle verilmiyordu. Halkın daha rahat anlayacağı, nükteli bir dille çıkan karikatürler hem yazınsal hayatın önemli bir parçasıydı hem de bu siyasi mücadelenin küçük de olsa bir taşını oluşturuyordu. Hatta öyle ki, sadece karikatür, fıkra, nükteli yazılardan oluşan dergiler de çıkıyordu. Akbaba, Neşter, Karagöz bunlara örnek olarak gösterilebilir.
Orak Çekiç gazetesini incelediğimiz zaman ilk sayıdan itibaren karikatürlere yer verildiğini görüyoruz. İlk beş sayının beşinde de birer karikatür bulunuyor.
Türkiye büyük bir Kurtuluş Savaşı vermiş, dünyadaki ilk antiemperyalist savaşı kazanmıştı. Bu sayede bütün mazlum milletlere örnek olmuş, mücadelelerine ışık tutmuştur. Tabi bunun yanında Türkiye içinde sınıfsal mücadeleden de geri durulmamıştı. Dönemin sosyalist partileri olan Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası (TİÇSF), Türkiye Komünist Partisi (TKP) gibi partiler hem milli mücadeleyi desteklemiş hem de köylerde kendi örgütlemelerine devam etmiştir. O dönemin sosyalist örgütlenme birikiminin bir sonucu olarak, 1923’ten sonra da çıkardıkları gazeteler ile mücadeleye devam etmişlerdir. İşte Aydınlık ve Orak Çekiç bunun somut örneğidir. Emperyalizmle mücadele ve işçi-köylüyü sosyalist cephede birleştirmek.
Günümüzdeki mizah dergilerinde tam zıddını görüyoruz. Milli tavır almak, Türkiye’yi savunmak söyle dursun, milli kuvvetlere saldıran bir konuma yerleşmiş durumda. Bununla birlikte bölgemizdeki emperyalist operasyonların kitleselleşmesine de son dönemde çıkardıkları kapaklarla (Süper Kupa maçı tutumu, Doğu Perinçek kapağı, Can Atalay’a destek vb.) katkı sunmuşlardır. Basın, kitleselleşmenin en kuvvetli araçlarından biri. Dolayısıyla ayakları bu topraklara basan, milli olan, emperyalizme karşı tavır alan basın Türkiye’nin geleceğine yön verecek potansiyeldedir.