Orban AB'yi ele geçirme operasyonun 2. aşamasına geçti... Avrasya'yı işaret etti

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Donald Trump'ın göreve gelmesiyle birlikte Brüksel'e yönelik saldırıların dozunu artırdı. Günümüzün “hasta adamı”nın Avrupa Birliği (AB) olduğunu ilan etti. "Brüksel'i ele geçirme operasyonunun ikinci aşamasını başlattığını" duyurdu. Kendisi gibi düşünen insanları AB liderliğini değiştirme çabalarına katılmaya çağırdı.

Trump'ın Washington'da yemin etmesinden birkaç saat önce Budapeşte'de konuşan siyasetçi, ekonomik güç dengesinin Asya'ya doğru kaydığını ve Avrupa'daki ulusların buna uyum sağlaması gerektiğini kaydetti.

YENİ DÜNYA DÜZENİNE GEÇİŞ

Orban'a göre Brüksel ve liberal düşünceli politikacılar değişimi görmezden geliyor ve ideolojik hedeflere odaklanarak AB üyelerini zayıflatıyor. Macar lider Brüksel'i göç krizi, AB çiftçilerine yönelik baskı ve ulusal güvenliğe yönelik tehditler gibi acil sorunları ele almamakla suçlayarak, AB'nin yeni bir dünya düzenine geçişi kabul edecek “mantıklı insanlara” ihtiyaç duyduğunu aktardı.

'GÜNEŞ FARKLI PARLAYACAK'

Orban, Trump'ın yeni dönemine atıfta bulunarak, "yakında Brüksel'in üzerinde güneşin farklı bir şekilde parlayacağını" söyledi. Başbakan bu yeni dönemin Brüksel'deki “sözde kapitalist, güç açlığı çeken bürokratlardan kurtulmak için yeni bir fırsat yarattığını” vurguladı.

Başbakan, ABD'de vatansever bir hükümet iktidara gelirken Brüksel'in "transatlantik bir oligarşi tarafından işgal altında" kalmasından şikayet etti. Hükümetinin demokrasi ve hukukun üstünlüğü konusunda geri adım attığı iddialarını "George Soros tarafından finanse edilen liberal birleşik cephenin" düzenlediği saldırılar olarak tanımladı. Orban daha önce Macaristan doğumlu renkli devrimlerin unutulmaz yönetmeni Soros'u AB'deki siyasete müdahale etmekle suçlamıştı.

Avrasya yüzyılı

Viktor Orban geçen Kasım ayında benzer vurguları daha da net ifadelerle dile getirmişti. Batı’nın 500 yıllık küresel hegemonyasının sona erdiğini ilan ettiği konuşmasında, “Gelecek dönem Avrasya yüzyılı olacak.” demişti.

Orban, Asyalı yükselen güçlerin sadece demografik değil ayrıca ekonomi ve teknolojik bir avantaja da sahip olduğunu vurgulamış, şu çarpıcı gözlemde bulunmuştu:

“Tüm dünyanın Batı modeline göre örgütlenmesi gerektiği, ulusların ekonomik ve mali çıkarlar karşılığında buna katlanmaya istekli olacağı fikri başarısız oldu.

“Dünya ekonomisinin merkezi, ekonomisi Batı’dan dört kat daha hızlı büyüyen Doğu’ya kaydı. Batı endüstrisinin katma değeri dünyanın yüzde 40’ını, Doğu endüstrisininki ise yüzde 50’ini oluşturuyor. Yeni gerçeklik bu.”

Asya’nın küresel nüfusun yüzde 70’ini oluşturduğunu ve dünya ekonomisinde yüzde 70’lik bir paya sahip olduğunu anımsatan Orban şu sonuca varmıştı:

“AB bu değişen gerçeklikte bir numaralı kaybeden olmuştur.”