Ordudaki kriz derinleşiyor: Tel Aviv Muvazzaf subaylarını kaybediyor
İsrail Silahlı Kuvvetlerinde son günlerde ayyuka çıkan sorunlar dinmiyor. Önemli sayıda Muvazzaf subayın istifa dilekçesinin cebinde olması askeri düzeni krize sokarken, emekli General Yitzhak Brik'e göre ordunun 'disiplinsizliği ve beceriksizliği' yüzünden Gazze'nin kuzeyi tekrar 'kaybedilecek'
Hesap edilenden uzun süren savaş ve kuzey cephesinin iyice ısınması Tel Aviv'in yeni asker gereksinimi artıyor. Fakat İsrail Ordusunu asıl endişenlendiren Muvazzaf subay ve astsubayların gönüllü olarak görevi bırakması. Israel Hayom gazetesinin 5 Mart tarihli haberine bakılırsa ordunun üst düzey yetkilileri, operasyonel durum izin verir vermez güçlerden ayrılacağını dile getiren genç asker ve kıdemli subaylar nedeniyle alarma geçti.
'SAYGI GÖRMÜYORUZ'
Haberde, Muvazzaf subayların yedek güçlere karşı “kıskançlık beslediği” dahi dile getirildi. Gazeteye konuşan bir profesyonel asker, "Üniformayla dışarı çıktığımda bana küçümseyerek bakıyorlar. Savaş kıyafetleri giydiğimdeyse benim yedek asker olduğumu sanıyorlar, tavırları da tamamen farklı oluyor.” şeklinde konuştu.
Ne devlet kurumlarından ne de toplumdan destek gördüklerini ifade eden subay şu şekilde konuştu: “Karım medyada yedek askerlere yönelik sıcak kucaklaşmayı görüyor ancak kimse Muvazzaf askerleri ve ailelerini desteklemiyor veya kucaklamıyor. Hiçbirimiz ödül veya lüks beklemiyoruz sadece nazik bir söz, asgari saygı..."
İsrail Silah Kuvvetlerinden bir başka subay, savaş alanında uzun süre kalmaları nedeniyle ailelerinin parçalandığını, çocuklarının zarar gördüğünü dile getirdi. Sadece birkaç gün önce İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari'nin enformasyon ekibinde savaş ve “bazı kişisel sorunlar” nedeniyle bir istifa dalgası yaşanmıştı.
ORDUDA BÜYÜK AÇIK
Nitekim rakamlar, ortaya çıkan Muvazzaf subay eksiğine dair çok net bir tablo sunuyor: Yedioth Ahronoth gazetesine bakılırsa İsrail Ordusunun “acilen ilave 7 bin askere” ihtiyacı var fakat hazine şu anda yalnızca 2 bin 500 kişiyi onaylıyor. Not edilmesi gereken bir başka önemli nokta da ihtiyaç duyulan rakamın, önümüzdeki dönemlerde askere alınması planlanan asker sayısının üzerinde olduğu gerçeği. Yedioth Ahronoth göre “bu benzeri görülmemiş rakamlar, 7 Ekim'de önemli kayıplarla başlayan ve yaklaşık 150 gün süren çatışmaların ardından ordunun yaşadığı şokun altını çiziyor.”
O İSİM YİNE KONUŞTU
İsrail'e verdiği kötü haberler nedeniyle adı “General Felaket Habercisi”ne çıkan emekli üst düzey subay Yizthak Brik de ordu içindeki diğer sorunlara dikkat çekerek, Silahlı Kuvvetlerdeki başına buyruk düzene dair sert eleştiriler getirdi. 1 Mart tarihinde üç İsrailli askerin ölümüne 14'ünün de yaralanmasına yol açan bubi tuzaklı HAMAS saldırısına atıfta bulunan Brik, “Her birimin şüpheli evlere nasıl gireceğine kendisinin karar verdiği saçma bir durum yaratıldı. Bu sık sık oluyor ve hatalardan ders alınmıyor." dedi.
Bu şekilde tuzaklara düşülmesinin İsrail'in savaşlarında “eşi benzeri görülmemiş bir skandal” olduğunu ifade eden General, “Her bölük komutanı kafasına göre hareket ediyor. Komuta kademesinde ihmaller zinciri var. Tam bir rezalet ve utanç. Bir savaş böyle kazanılmaz" gözleminde bulundu. Brik'e bakılırsa sahada gelen başarısızlıkların arkasındaki diğer bir sorun da yeterince eğitim görmemiş yedek askerlerin aşina olmadıkları kentsel arazide savaşa sokulmasından kaynaklanıyor.
'BU BÖYLE GİTMEZ!'
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde Tel Aviv güçlerinin gerilemeye başladığı uyarısında da bulunan “General Felaket Habercisi” şu sözlerle isyanını dile getirdi:
“Kuzeyde iki ay önce ağır kayıplar ve yaralanmalar pahasına elde ettiklerimizi bugün kaybediyoruz. HAMAS savaşçıları geri döndü. İsrail'in savaşlarında bulundum ve bu kadar ciddi bir organizasyonel başarısızlıkla karşılaşmadım. Bu böyle devam edemez.”
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın Gazze Şeridi'nin kuzeyinde “yerin üstünde ve altındaki tünellerde mutlak kontrole sahibiz” sözlerini hatırlatan Brik, HAMAS'ın “bölgedeki kabiliyetlerini yeniden inşa ettiğini” belirtti ve açık bir itirafta bulundu: “Başka bir deyişle, Gazze'nin kuzeyini ele geçirdikten aylar sonra tekrar kaybediyoruz."
'250 BİN FÜZEYLE KUŞATILDIK'
Hizbullah'la olan çatışmaları da gündeme taşıyan Brik, İsrail'in kuzeyinden gelecek “büyük tehdide” dikkat çekmekten geri durmadı. İsrail'in çevresindeki güçlerin yıllardır 250 bin füze ve roketten oluşan bir “kuşatma” inşa ettiğini vurgulayan General, Hizbullah'la olası bir savaşa işaret ederek, “ülkenin kalbindeki nüfusu yoğun yerleşimleri, su altyapısı, elektrik hatları ve ekonomik merkezleri hedef alabilecek günde 3 bin ila 4 bin roket ve füzenin ateşlenebileceği bir savaştan bahsediyoruz.” şeklinde konuştu. Brik'e göre siyasi ve askeri liderlik, elinde “aynı anda iki yerde birden bulunmaktan aciz küçük bir ordu” olmasına rağmen olası “felaket” senaryosuyla ilgilenmiyor.
‘FEDAKARLIKLARA SADIĞIZ’
Mısırlı üst düzey yetkililer, Gazze Şeridi'nde ateşkes yapılmasına ilişkin dolaylı olarak yürütülen müzakerelerin “çöktüğüne” dair salı günü çıkan haberlerin ardından görüşmelerin “zorluklara rağmen” ilerlediği açıklamasını yaptı. İsrail; ABD, Mısır, Katar ve HAMAS'ın katıldığı görüşmelerde yer almıyor. İsrail basını daha önce Tel Aviv'in müzakerelere tekrar başlamadan önce Gazze'de alıkonulan İsrailli esirlerin isim listesini istediğini ve bu yüzden Kahire'ye gidilmeyeceği bilgisini vermişti. HAMAS'ın liderlerinden Usame Hamdan ise görüşmelerin ardından salı günü yaptığı açıklamada, "aldırganlığı durdurmayan ve kuşatmanın kaldırılmasına sebebiyet vermeyen herhangi bir çözümü" kabul etmenin mümkün olmadığını ve "direnişin yapılan fedakarlıklara ve kazanımlara sadık kalacağını" vurguladı. Hamdan, "Ramazan ayını baskı kurmak ve halkımızı ölümden kurtarmak için bir fırsat olarak değerlendirmeye" çağırdı.