Örgütlü kadın olmanın önemi
Yirmi Birinci Yüzyıl’da artık milletler güvenli gelecek istiyor. İster gelişmiş kapitalist ülkelerde olsun, ister sosyalist devletlerde olsun, ister geri bıraktırılmış ya da otoriter baskı rejimleri altındaki memleketlerde olsun, halkların ve milletlerin en önemli talepleri şu: Güvenli, insanca bir gelecek.
Kadınlar için, güvenli gelecek büyük önem taşıyor. Ekonomik, sosyal, aile içi, siyasal ve kültürel hak ve eşitlik, kadınların varlığının ayrılmaz parçaları olmalıdır.
Güvenli gelecek nasıl sağlanır? Gündelik yaşamımızın yetersizlikleri içinde güvenli gelecek kendi kendine mi kurulacak? Kurulabiliyor mu?
Kadınlar, yaşamı ilmek ilmek örerler. Okurken, evlenince, toplumsal yaşamın en küçük birimi ailelerinde, yaşamlarını yükseltme hünerlerini ortaya dökerler. Orada bir yandan elinden geldiğince içinde oldukları yaşamın örgütlenmesine emek verirler ve öte yandan da her an kendileri o emekle, yaşamı örgütleme düzeylerini, çabalarını geliştirirler, öğrenirler. “Yeryüzünde gördüğümüz her şey, kadının eseridir” sözleriyle Mustafa Kemal Atatürk, kadınlarla ilgili çok önemli gerçeği onun gücünü görerek saptamıştır.
Kadın eğitimini, bilgisini, becerisini, başta kendisi için geliştirirken, yanı sıra çok önemli toplumsal emeğini görünür kılarsa, bugünkü ve gelen kuşaklara dolayısıyla toplumun geleceğine büyük güç kazandırır. Başta kendisi için olmak üzere, tasarladığı güvenli gelecek ve refahın herkesçe paylaşılması hayallerini, böyle olunca ancak gerçeğe dönüştürebilir.
Toplumsal hayatta kadın örgütlenirse, gücünü benzerleriyle birleştirmiş olur. Sosyalleşerek, sesini duyurmak, kısa orta uzun vadeli hedeflerinin gerçekleşmesinde sözünü ve taleplerini söylemek, sonuç almak imkânı bulur.
Kadınların tarihleri, toplumsal kurtuluş savaşları tarihleri bunun örnekleriyle doludur. Kadınlar için başarı, zafer ve güvenli gelecek, bugün Atatürk’ün gösterdiği tam bağımsızlık hattından ayrılmamak, her ne pahasına olursa olsun ondan sapmamakla mümkündür.
Kadınlar için güvenli geleceğin ön şartı, sesini ve gücünü milletinin gücünden, haklı taleplerinden ayırmadan doğru savunma ve mücadele mevzisinde örgütlenmektir. Kadınların sosyal yaşamda örgütlenmesi, gerçek kurtuluşun içinde yer almaları ve güvenli gelecek zaferine doğrudan ortak olabilmeleri yani örgütlü kadın olmalarının önemi, kaderlerini kendi ellerine almaları demektir.
