21 Eylül 2024 Cumartesi
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Orman yangınlarına havadan müdahale

Türkiye'nin dört bir yanında çıkan ve özellikle turizm bölgelerinde devam eden yangınlara ilişkin havadan müdahale tartışmaları sürerken, E.Hv.Kur.Alb. İhsan Sefa, uçak ve helikopterin yangın söndürmedeki kabiliyetleri ile alınması gereken önlemlere ilişkin önerilerini yazdı.

Orman yangınlarına havadan müdahale
A+ A-
İHSAN SEFA / E.Hv.Kur.Alb.

1. GENEL:

Günümüzde pek çok ülke yangınla mücadelede uçak ve helikopterlerden oluşan karma hava araçları kullanmaktadır.

Genelde yangın söndürmede ana unsur uçaklar olmakla birlikte helikopterler uçakların giremediği dar alanlara girebilme ve söndürülen yangınların soğutulması faaliyetlerinde etkin olarak kullanılmaktadır. Yangın başlangıcında müdahale edildiğinde etkin olabilen helikopterler büyüyen yangınlarda etkin olamamaktadır. Bunun da iki ana nedeni söz konusudur. Birincisi büyük yangınlarda ısı 1000 dereceye kadar yükselmekte ve yukarıdan bırakılan su yangın üzerine inemeden buharlaşabilmektedir. Buharlaşmayı önleyici kimyasallar helikoptere yüklenememektedir. İkinci olarak da helikopterin yangın üzerine attığı suyu isabet ettirmesi uçağa göre daha zayıf, çok alçalması durumunda da özellikle çamlık ormanlarda döner kanatların yarattığı rüzgarın yangını körüklemesi söz konusu olabilmektedir. Tüm bu sakıncalarına rağmen yangınlarda bilhassa yangın başlangıcında ilk müdahalede ve söndürülmesinden sonra soğutma aşamasında helikopterler vazgeçilmez hava araçlarıdır. Uçaklar ise helikopterlerin 2- 2.5 ton su taşımasına karşın en az bunun iki katı su taşıma özellikleri, daha isabetli su bırakmaları ve depolarına aldıkları suya kimyasal karışım ilave edebilmeleri sayesinde atılan suyun buharlaşmasını önleyebilme kabiliyetleri ile yangına müdahalede çok daha etkin olabilmektedirler.

Türkiye’de son yıllarda helikopter ağırlıklı yangın mücadele sistemi öne çıkmıştır. Önceki yıllarda Türk Hava Kurumu, Orman Bakanlığı ihalelerine katılıp ağırlıklı olarak uçak olmak üzere helikopterlerin de kullanıldığı bir söndürme sistemi uygulanabilmiş iken 2018'den itibaren yangın söndürme uçakları için 5 bin litre ve üzeri su taşıma şartı konulmuştur. Bu nedenle uçaklarının su taşıma kapasiteleri 4900 litre olan Türk Hava Kurumu ihaleye katılamamıştır. Tarım ve Orman Bakanlığı TRT ye yaptığı açıklamada “… 2021 yılında 3 amfibik uçak ve 2 helikopter THK'nın pilot olduğu iş ortaklığında, 16 helikopter ise THK'dan kiralanmıştır” denilmektedir. Bu cümleyi çözmekte zorlanmaktayım. Anlaşılan o ki ihaleyi alan şirket THK’nın birkaç pilot ve helikopterlerini taşeron olarak kullanmaktadır. 4 gün önce yapılan açıklama ise yangınlara 9 amfibi uçak ve 45 helikopterle müdahale edilmekte olduğu şeklindeydi. Muhtemelen Rusya ve Ukrayna’dan yardıma gelen hava araçları da bu toplamın içerisindedir.

Geçmiş yıllarda yangınlara müdahalede THK elindeki uçaklarla çok başarılı olmuştu. Yangın uçaklarında zorlu görevler yapmış pilotlarımız, Türkiye şartlarında manevra kabiliyetleri yönünden büyük tonajlı uçak yerine küçük tonajlı uçakların daha etkin olduğunu savunmaktadırlar. Bu açıdan bakıldığında bir dönem “Ateş Kuşları” olarak nam salan THK'nın elindeki 11 adet M-18 Dromer ve 2009'da bünyesine kattığı 9 adet CL 215 Bombardier uçakları bakımları yapıldığı ve modernize edildikleri takdirde bugün de başarıyla görev yapabileceklerdir. Eski uçak yoktur, bakımsız uçak vardır. Kaldı ki CL 215 Bombardier uçaklarını Avrupa’da pek çok ülke kullanmaktadır.

2. ORMAN YANGINIYLA MÜCADELE ÜLKE SAVUNMASIDIR, BAŞKASINA İHALE EDİLEMEZ

Orman yangınları doğal afet olabildiği gibi bir ülkenin milli servetini yok etmeye yönelik bir çeşit saldırı, yeni bir savaş tekniğidir. Son dönemde doğal afetten daha çok yeni bir savaş tekniği olarak karşımıza çıkmıştır. Bugün ABD, kara gücüm dediği PKK'yı kullanarak Türkiye’yi ekonomik açıdan moral motivasyon açısından çökertmek ve dize getirme çabasındadır. Yangınların arkasında ABD'nin olduğu gün gibi ortadadır. Bu tür savaş teknikleri önümüzdeki yıllarda da sürecektir. Yangın, orman yakma artık yeni bir saldırı ve savaş türüdür. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir ülke kendi savunmasını bir şirkete ihale etmemiştir edemez de. Yangın söndürmeyi daha ucuza mal ederiz düşüncesiyle bir şirkete ihale etmek son derece yanlıştır. Nasıl ki ülke savunmasında TSK'nın yapacağı görevleri bir şirkete veya bir kuruluşa veremez isek yangın söndürmeyi de veremeyiz, vermemeliyiz. Silahlı kuvvetlerin varlığı, savaş olmasa bile var olmasının, güçlü olmasının getirdiği caydırıcılığı ülke bekası açısından nasıl ki maliyetle ölçülemiyor isek bugünün savaşı yangınlara karşı da oluşturulacak yangın ordusunu maliyetle değerlendirip bir başkasına ihale etmemeliyiz, edemeyiz. Türkiye’nin güçlü bir orman yangını tespit ve önleme söndürme ordusunun olması ormanlarımıza ve milli servetimize yapılan saldırının derhal püskürtülmesinin yanı sıra karşı taraf için de oldukça ciddi caydırıcı etki yapacaktır. Bugün yaşananları tenkitle karamsarlıkla karşılamaktan öte ders çıkarılmalı, alınacak önlemler tedbirler tartışılmalı, sıkıntılı günler geçtikten sonra da hesaplar sorulmalıdır.

3. ALINACAK ÖNLEMLER

a. Kısa vadede:

(1). THK elindeki uçakların acilen faal edilmesi, ayrılmış pilot ve bakım personelinin tıpkı seferberlik ilanı gibi göreve çağrılması, pilot tazeleme eğitimlerinin tamamlanarak en az 4-5 CL 215 Bombardier yangın uçağının faal edilerek hizmete sunulması.

(2). Dost ve komşu ülkelerden yardıma gelen uçak sayısı artırılmalı gerekirse acil uçak kiralanmalı.

(3). Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda daha önce denemesi yapılmış ve başarılı sonuçlar alınmış C-130 uçaklarının yangın söndürmede kullanılabilmesi için gerekli koordine ve çalışmalara başlanılması.

b. Orta ve uzun vadede:

(1) Kesinlikle ve de kesinlikle yangın söndürme işi şirketlere ihale edilmemelidir. Bu konu gerekli yasal düzenlemeleri yapılarak yangın görevi tamamen Türk Hava Kurumu'na verilmeli, kurumun bu konudaki altyapı ve yıllara dayana tecrübesinden faydalanılmalı. Kurumun kesilmiş olan gelir kaynakları tekrar kuruma kazandırılmalı, yetmediği yerde genel bütçeden pay ayrılmalıdır. Orman Bakanlığı ile Kurumun yangın söndürme ve önleme birimi arasında sıkı bir koordinasyon sağlanmalı. Pilotlar ile bakım personeli daimi kadroda olmalı, mevcut uçakları dönem içerisinde modernize edilmeli ve yenilenmeli, özellikle de gece uçuş ve görev yapabilme kabiliyeti kazandırılmalıdır.

(2) Yaz aylarında daha sık olmak üzere arazi ve bölgeye göre uçak, helikopter ve İHA'ları ile hava gözetlemesi 7/24 sürdürülmeli.

(3) Orman köylerinde ağırlıklı olmak üzere halkımız yangına karşı koruyu önlemler açısında TV yayınları da kullanılarak eğitilip bilinçlendirilmeli.

(4) Orman yakmaya ilişkin yasal mevzuat gözden geçirilmeli ve cezalar ağırlaştırılmalıdır.

Orman yangını HAVADAN MÜDAHALE