Örnek tarım projesi: ‘Doğduğum topraklarda fark yaratmak istedim’
Temiz tarım ve adil üretim ilkeleriyle kendi topraklarında üretime başlayan Filiz Simay Karaca, projeleriyle kadın istihdamını artırmayı, yerel ürünlerin değerini yükseltmeyi amaçlıyor. Karaca son olarak Zeytin Hasadı etkinliği düzenleyerek, birçok kişiyi toprakla buluşturdu
Genç girişimci Filiz Simay Karaca, memleketi Balıkesir Sındırgı’ya dönerek yerel kalkınmaya katkı sağlamak için bir tarım projesine öncülük etti. "Filiz’den Taş Ev" markasının kurucusu Karaca, yerel lezzetleri tüketici ile buluşturuyor.
Üreticiler, her fırsatta tescilli markaya sahip olmanın ve perakende satış yapmanın önemini vurguluyor. Aracının ortadan kalkmasıyla emekçi daha fazla kazanıyor. Gençlerin inisiyatif alıp üretime katılması hem işsizliği azaltıyor hem de Türkiye’nin ekonomisine katkı sağlıyor. Yerellerde kadın istihdamı da destekleniyor.
Bu hedefle “Filiz’den Taş Ev” markasını kuran Karaca, çalışmalarını şöyle anlattı:
“Lisans ve yüksek lisans eğitimimi İstanbul’da tamamladıktan sonra memleketim Sındırgı’ya dönerek burada bir fark yaratmak istedim. Temiz tarım ve adil üretim ilkeleriyle kendi topraklarımızda üretime başlayarak hem yerel ürünlerin değerini artırmayı hem de kadın istihdamını desteklemeyi hedefliyorum. Bölgenin bereketli topraklarından elde edilen gıda ürünlerini ve doğal aromaterapi deneyimi sunan soya mumlarını bir araya getiren bir marka yarattık. Amacımız hem yerel lezzetleri hem de doğanın huzur veren etkisini tüketicilerle buluşturmak.”
KATILIMCILARLA ZEYTİN HASADI
Kapalı gıda ve aromaterapi ürünlerinin üretim ve satışına odaklanan Karaca, geçen hafta sonu Sındırgı’da Zeytin Hasadı Etkinliği düzenledi. Etkinlik, İstanbul, İzmir, Samsun ve Balıkesir gibi şehirlerden gelen katılımcıları buluşturdu. Zeytinlikleri keşfeden, bölgeye özgü bitkiler hakkında bilgi alan katılımcılar, kendi elleriyle zeytin hasadı yaptı.
Karaca, etkinliği şu sözlerle anlattı:
“İstanbul, İzmir, Samsun ve Balıkesir gibi şehirlerden gelen katılımcılarla Sındırgı’nın eşsiz doğal güzelliklerini keşfetme fırsatı bulduk. Katılımcılar, verimli zeytinliklerimizi gezdi, bölgeye özgü bitkileri tanıdı ve kendi elleriyle zeytin hasadı yaptı.
"Bu süreçte, onların topladıkları zeytinleri geleneksel yöntemlerle işleyerek doğayla ve yerel kültürle bütünleşmelerine tanıklık etmek inanılmaz bir deneyimdi.”
Karaca, bu etkinliğin aynı zamanda bilinçli tüketimi teşvik ettiğini vurguladı: “Katılımcılarımız, yerel lezzetleri tadarak ve bölgedeki tarımsal üretim süreçlerini öğrenerek buradan hem keyifli bir deneyimle hem de daha bilinçli bir tüketici olarak ayrıldı.”
‘GELENLERİN RUH HALİ YENİLENİYOR’
Etkinlik boyunca katılımcıların şehrin stresinden uzaklaştığını belirten Karaca, şunları kaydetti:
“Dolu dolu iki gün süren etkinliğimizde Türkiye’nin farklı illerinden Sındırgı’ya ilk kez gelen katılımcılarla buluştuk, onlara ilçemizi anlattık. Bu süreçte, Sındırgı’nın sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda kültürel zenginlikleri ve yerel üretim potansiyeliyle de ne kadar özel bir yer olduğunu gösterme fırsatı bulduk. Zeytin hasadı gibi etkinlikler hem ilçemizin tanıtımına katkı sağlıyor hem de tarımsal üretimin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Katılımcılarımızın, buradan yenilenmiş bir ruh haliyle ayrıldıklarını görmek bizleri çok mutlu etti. Sındırgı’nın bu tür etkinliklerle daha geniş kitlelere ulaşması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”
‘DAHA FAZLA KADIN ÜRETİCİ HEDEFLİYORUZ’
“Kadınların üretim süreçlerine daha fazla dâhil olduğu projelerle yerel kalkınmayı sürdürülebilir bir şekilde desteklemeyi hedefliyoruz. Geleneksel yöntemlerle modern üretim süreçlerini bir araya getirerek yenilikçi bir model oluşturmayı amaçlıyoruz.” ifadelerini kullanan Karaca, projelerle Sındırgı’nın tarım potansiyelini Türkiye’nin dört bir yanına tanıtmayı, bölgenin ekonomisine ve sosyal hayatına katkıda bulanacaklarını söyledi.
‘AMACIMIZ TÜRKİYE’YE İLHAM OLMAK’
Karaca, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Doğal kaynakları, temiz tarım ilkelerini ve geleneksel üretim yöntemlerini bir araya getiriyoruz. Amacımız, küçük bir ilçeden başlayarak Türkiye’ye yayılan bir ilham kaynağı yaratmak. Sındırgı’nın yerel değerlerini koruyarak geliştirmek ve ekonomik anlamda sürdürülebilir bir model sunmak için çalışıyoruz. Bu yolculuk benim için sadece bir iş değil, aynı zamanda doğup büyüdüğüm topraklara bir teşekkür niteliğinde.”
TEMİZ TARIM NEDİR?
Temiz tarım, çevre dostu tarım uygulamalarını ifade ediyor. İşte temiz tarımda uygulanan o yöntemler:
- Kimyasal Kullanımının Azaltılması: Pestisit, herbisit ve kimyasal gübre kullanımını minimuma indirerek toprağın ve suyun kirlenmesini önlemek.
- Biyoçeşitliliğin Korunması: Farklı bitki ve hayvan türlerinin yetiştirilmesini teşvik ederek ekosistemlerin sağlığını ve çeşitliliğini korumak.
- Organik Tarım: Sentetik girdilerden kaçınarak organik gübreler ve doğal zararlı kontrol yöntemleri kullanmak.
- Toprak Sağlığının Korunması: Toprağın verimliliğini artırmak için ekim nöbeti, yeşil gübreleme ve kompost gibi sürdürülebilir toprak yönetimi uygulamalarını benimsemek.
- Su Yönetimi: Su kaynaklarını sürdürülebilir şekilde kullanmak ve korumak, su tasarrufu sağlayan sulama yöntemlerini kullanmak.
- Enerji Verimliliği: Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve enerji tasarrufu yöntemlerinin benimsenmesi.
- Doğal Kaynakların Korunması: Tarım faaliyetlerinin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak ve doğal kaynakları korumak.