05 Kasım 2024 Salı
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Ortaöğretime geçiş modeli alarm veriyor

Ortaöğretime (liseye) geçiş iki yolla gerçekleşmektedir. Birincisi, Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) belirlediği ve nitelikli olarak ifade ettiği liselere Liselere Geçiş Sistemi (LGS) puanıyla yerleşmek; ikincisi adrese dayalı olarak bir ortaöğretim kurumuna yerleşmek.

Ortaöğretime geçiş modeli alarm veriyor
Hâlihazırda ortaöğretimde açık liselerde öğrenim gören öğrencilerin oranı yüzde 22 dolayındadır.
A+ A-
Zafer İNCEBACAK / Eğitimci

Bunun yanında ek olarak güzel sanatlar lisesi, spor lisesi gibi okullar kendilerinin düzenlediği özel yetenek sınavıyla öğrenci almaktadır.
Bilindiği gibi sınavla öğrenci alan liseler için MEB merkezî olarak 5 Haziran’da LGS’yi gerçekleştirdi.
1 milyon 300 bin öğrencinin otomatik olarak sınava başvurusu kaydedildi, sonuç olarak ise 170-180 bin öğrenci sınav puanına dayalı olarak bir liseye yerleşecek. Geri kalan öğrenciler ya özel yetenek sınavıyla ya da adrese dayalı olarak bir ortaöğretim kurumuna yerleştirilecek.
MEB, LGS ile nitelikli okullara 170-180 bin öğrenciyi seçiyor peki, geriye kalan 1 milyonun üzerindeki öğrenci kitlesi ne oluyor? Adrese dayalı olarak istekleri dışında bir okula kerhen yerleştiriliyor. Millî Eğitim Temel Kanunu’nda öğrencilerin ilgi, istidat, yetenekleri doğrultusunda ve ölçüsünde üst eğitim basamağına yerleştirilmesi esası yazıyor, fakat uygulamada öğrenciler sınav puanına ve adrese dayalı yerleştiriliyor.

EĞİTİM HAKKI İLKESİNİN İHLALİ

Son yıllarda baktığımızda adrese dayalı yerleştirme ile ortaöğretim kurumuna yerleşen öğrenciler arasında okul terkinin yaygınlaştığını, açık liseye geçişlerin arttığını görüyoruz. Hâlihazırda ortaöğretimde açık liselerde öğrenim gören öğrencilerin oranı yüzde 22 dolayındadır. Açık liseye geçişte ekonomik nedenler, eğitim kurumundan ve eğitimden umudun kesilmesi, eğitim kurumunun verdiği eğitimin öğrenciye hitap etmemesi gibi nedenler sayılabilir. Konu ile ilgili saha çalışmalarının yapılması yararlı olacaktır. Bu tablo eğitim hakkı ilkesinin ihlâlidir. Bireylerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda ve ölçüsünde yetiştirilmesini içeren eğitim hakkı yerine bireylerin eşit hukukî koşullarda yarışını esas alan liberal bir ilke olan fırsat eşitliği anlayışı eğitimin merkezine yerleştirilmiştir.
MEB, Aralık ayında Fırsat Eşitliği başlığıyla topladığı 20. Eğitim Şûrası’nda yardımcı materyal (test kitabı) dağıtma kararını alıp uygulamaya koyarak yarışı pekiştirmiş oldu. Bu yarışta aileler maddî imkânlarını seferber etmekteler, dershanecilik, özel ders, özel okulculuk bu zeminde hayat bulmaktadır. Eğitim, Millî Eğitim Temel Kanunu’nda yazılı olan bireyleri hayata hazırlama, iş ve meslek kazandırma işlevini yitirmekte, sınava hazırlama işlevine dönüşmektedir.
Bireyler ve aileler iyi bir gelecek beklentisiyle, iş ve meslek kazanma umuduyla eğitim kurumlarına yöneliyor. Eğitim kurumları bu beklentilere cevap veremezse öğrenciler açısından eğitime devam etmek anlamsızlaşıyor. Mevcut sistemde ortaöğretimdeki seçkin (nitelikli) okullar LGS ile öğrenci alıyor, üniversitelerde tıp, hukuk, eczacılık, eğitim, mühendislik fakülteleri için puan barajları bulunuyor. Seçkin (nitelikli) lise ve belli fakülteler dışındaki yükseköğretim kurumları bireylerin
beklentilerine cevap veremediği için her geçen gün öğrenciler ve aileleri arayışa giriyor.

SİSTEMDEKİ TIKANMALAR EKONOMİK NEDENLERDEN

Önümüzdeki süreçte genel liselere ve birçok yükseköğretim kurumuna rağbet edilmeyeceğini göreceğiz. Mevcut ekonomik sistem istihdam sağlamada tıkandığı oranda eğitimde de yansımalarını, tıkanma ve çözülmeleri, okul terkini görüyoruz. Eğitimdeki tıkanma ve çözülmeler ekonomik sistemden bağımsız düşünülemez. MEB, son dönemde mevcut sistem içinde gözden düşürülmüş olan meslekî eğitimi MESEM’ler (Meslekî Eğitim Merkezleri) eliyle canlandırmak istemektedir. MEB’in özel önem verdiği MESEM, üretim ekonomisi temelinde doğru planlanırsa öğrencilerimizin iş ve meslek edinip geleceklerini kurmalarında seçenek hâline gelebilir.

Son Dakika Haberleri ortaöğretim geçiş modeli alarm eğitim hakkı ilke sistem tıkanmalar