OSD: Eximbank kredilerinde zorluk var

Yılın ilk 9 aylık döneminde toplam üretim bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4 artarak 962 bin 18 adet oldu. Geçen yılın ilk 9 ayına göre paralel bir seyir izleyen otomobil üretimi ise 571 bin 6 adette kaldı. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 996 bin 926 adede ulaştı. Dokuz aylık sonuçların açıklandığı toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, "Türkiye’de de enerji konusunda Avrupa benzeri risklerin olmadığı bir ortamdayız. Böyle olunca iki sanayi gerçeği aslında birbiriyle tam örtüşmeyecek. Öyle bir periyot olacak. Tabii enerji fiyatlarının veya enerji güvenliğinin ve doğal gazda yaşanan arz sıkıntısının bir önemli şeyi de maliyet artışlarına yol açması." dedi.

ÜRETİMDE AKSAMA ENDİŞESİ

Yurt dışından ithal edilen parçaların menşeinde ciddi maliyet artışlarının söz konusu olduğunu not eden Eroldu, "Zaten ham maddeden dolayı bir artış baskısı vardı şimdi enerjinin tetiklediği enflasyondan dolayı ikinci bir maliyet artış dalgası daha oluşuyor. Son çeyrekte riskli konulardan biri de özellikle enerji yoğun sektörlerde kısmi durma riskleri, özellikle son haftalarda hem yerel basında hem de uluslararası basında çok fazla gündeme gelmeye başladı. Özellikle çelik, alüminyum gibi çok yüksek enerji kullanan tesislerde riskli bir dönem de oluşabilir. Bu da ayrıca bizi önümüzdeki aylar için endişelendiriyor." ifadelerini kullandı.

KKDF AĞIR BİR YÜK 

Türkiye'deki finansman sorununa da işaret eden OSD Başkanı Eroldu, şu mesajları verdi: "Finansmana erişimin bir müşteri bacağı var bir de sürdürülebilirlik ve şirketlerin finansal sağlıkları açısından önemi var. Bizim otobüs- kamyon ihracatımız için önemli olan Eximbank kredilerinin kullanımında ciddi zorluklar var. Bir yandan bizim beraber çalıştığımız yan sanayicilerimizin de sürdürülebilirliği ve devamlılığı önemli. Burada BDDK’nın TL kredi kullanımlarında getirdiği birçok yasal sınırlamalar var. Diğer taraftan da bu finansman zorluklarının olduğu bir ortamda bu vadeli ithalatta uygulanan kaynak kullanım destekleme fonu yüzde 6. Yani bir yandan para bulamıyoruz, bir yandan da vadeli mal alabiliyoruz yurt dışından fakat yüzde 6 KKDF (kaynak kullanım destekleme fonu) çok ağır bir yük. Dolayısıyla herkes peşin almak zorunda kalıyor bir yerde. Bunun da kaldırılması bence bu dönem için çok önemli. Zaten belli bir zorluk içerisindeyiz finansman açısından. En azından bunun bu dönemde kaldırılıp yurt dışı finansmanının yani yurt dışındaki ticari finansmanın kullanılması, otomotiv sanayi açısından önemli bir konudur.

"Ayrıca enflasyon - döviz makasının bu kadar açılması da hem iç piyasada hem ihracatta rekabetçiliğimiz açısından önemli bir handikap olarak karşımıza çıkıyor artık.” 

İlk 9 ayda yüzde 82 seviyelerinde enflasyona dikkat çeken Eroldu, "Üretici fiyatlarıyla baktığımızda bizim için önemli olan üretici fiyatları enflasyonu. Diğer taraftan kur artışı bunun yarısı seviyede. Böyle olunca aradaki fark tabii ülkenin rekabetçiliği anlamında önemli bir konu. Böyle ortamlarda bir de işte çelik ithalatında antidamping vergisi uygulanması gibi konular da ayrıca bizim maliyet rekabetçiliğimizi olumsuz yönde etkiliyor." ifadelerini kullandı. 

CSS YATIRIMLARA ENGEL

Uzak Doğu üretim merkezlerinden Türkiye’ye yönelik bir hareket olduğunu belirten OSD Başkanı sözlerine şöyle devam etti: "Bunu gözlemliyoruz. Geçen gün ben İtalya Ticaret Odası’yla konuşuyordum. Son zamanlarda, Türkiye’ye gelen, gelmek isteyen İtalyan firması sayısında artış var. Çünkü Uzak Doğu’da yaptırdıkları üretimleri Türkiye’ye taşımak istiyorlar. Türkiye’nin o açıdan yatırım çekmeye çok uygun bir konjonktürü var. Fakat Türkiye’nin zorluğu da şurada; şimdi CDS’lerin bu kadar yüksek olduğu bir yerde de yurt dışı borçlanma maliyetleri çok fazla. Bence yatırımın önündeki en önemli engellerden biri, Türkiye’nin borçlanması. Finansal maliyetlerin çok artmış olması. Bugün gidip çift dijitli döviz bazında borçlanmak her sektörün yapabileceği bir şey değil."