21 Eylül 2024 Cumartesi
İstanbul 22°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Osmanlı’nın Afrika’daki izleri ve Batı’nın sakat bakışı

Osmanlı’nın Afrika’daki izleri ve Batı’nın sakat bakışı
A+ A-
HALİM GENÇOĞLU / CAPE TOWN ÜNİVERSİTESİ

Son yıllarda Türkiye-Afrika siyasi ilişkilerinin gelişme göstermesi Batı dünyasında Türkiye aleyhine çeşitli propaganda faaliyetlerini beraberinde getirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin Afrika kıtasında otuza aşkın ülkede büyükelçilik açması bazı ülkelerin siyasi arenadaki düşmanlığı yanında bir takım yazarların Türkiye ve Osmanlı-Afrika münasebetleri hakkında haddini aşan taraflı yayınların ortaya çıkmasına vesile oldu. Bu tür çalışmalar Osmanlı Devletinin Afrika’daki varlığını sömürgeci bir bakış açısıyla ele alıp, kamuoyunda yanlış bir algının oluşmasını amaçlamaktadır.

Afrika-Osmanlı ilişkileri nazarından bakıldığında Mostafa Minawi’nin “Osmanlılar ve Afrika Talanı” adlı çalışması, bunların başında geliyor.(1) Minawi evvela 2016 yılında İngilizce kaleme aldığı “The Ottoman Scramble for Africa” çalışmasına koyduğu provokatif başlığıyla, esasında baştan niyetini belli etmişti. Zira İngilizcedeki Scramble kelimesi emperyalist devletlerin Afrika’daki sömürgeci geçmişini ifade etmek için kullanɪlan olumsuz bir ifadedir. Daha sonra Koç Üniversitesi Yayınlarından “Osmanlılar ve Afrika Talanı” adıyla çevirilen ve yayınlanan bu kitap Türk okuruna sunulmuş oldu.(2)

OSMANLI SÖMÜRGECİ OLMADI

Kitabın içeriğine bakıldığında işlenen sömürgecilik veya “Emperyalist Osmanlı Devleti” gibi hakikate aykırı ifadelerin bir dayanağı olmadığı anlaşılmaktadır.(3) Türkçede talan, karıştırma ya da çekişme gibi manalara gelen “scramble” terimi tarihi bağlamda Osmanlı Devleti’nin Afrika’daki varlığına ters düşer. Öyleki Osmanlı Devleti uzun yıllar Afrika’da idare etmiş olduğu halklar üzerinde Batı devletlerinin yaptığı gibi misyonerlik, emperyalist veya sömürgeci bir uygulamada bulunmamıştır. Bunun en önemli kanıtlarından birisi 400 yıla yakın hüküm sürdüğü Kuzey Afrika’da halkın Türkçe bilmemesidir. Zira Osmanlılar zorla Türkçe öğretme veya Müslümanlaştırma gibi politikalardan uzak bir idare ile Afrika ve Balkanları yönettiler.

Halbuki Fransa veya İngiltere’nin 100 yıl hâkim olduğu Afrika ülkelerinde bile resmi dil Fransızca ya da İngilizcedir. Diğer yandan Osmanlı Devletinin çekildiği topraklarda Sudan’da Ali Dinar, Cezayir’de Emir Abdulkadir veya Libya’da Ahmet Senusi gibi yerli liderler Osmanlı Devleti emrinde sömürgecilere karşı savaşmıştır. Batı devletlerinin Afrika’daki sömürgelerinde ise ciddi bir muhalefet söz konusudur. Bu noktada Minawi’nin çalɪşmasɪnda Afrika’daki Osmanlɪ idaresiyle Batɪ sömürgeciliği arasɪndaki derin çizgi bilerek ya da bilmeyerek izah edilmemiş ve birbirine karɪştɪrɪlmɪştɪr. Halbuki Osmanlɪ-Afrika ilişkilerinde elimizde olan belgeler tamamen başka bir Osmanlɪ diplomasisine işaret eder. Meselâ, Osmanlı Devletinin Afrika’da okullar açtığı ve hocalar göndererek yerli halkı eğittiği tarihte başka milletlerin hiçbir şekilde sözünü bile etmediği bir uygulamadır.

SİYASİ BAKIŞ AÇISININ ÜRÜNÜ

Dolayısıyla Osmanlı Devletinin Afrika’da sömürgeci bir yaklaşımı olmadığı her şekilde ortadadır.(4) Hal böyleyken Minawi’nin çalışması belgelerin değil siyasi bir bakış açısının ürünü olarak dikkat çekmektedir. 1878 yılı Berlin Antlaşması’nda Osmanlı Devleti’nin politikasını ve Sadık El Müeyyed Paşa’nın Doğu Afrika’dan Hicaz bölgesine kadar olan faaliyetlerini son derece yanlış ve taraflı yorumlayan Minawi’nin kitabının Türkçe çevirisinde “talan” ifadesini tercih etmesi de zaten çalışmasının esas çıkış noktasını ortaya koymaktadır. Kitabın sonunda bahsedildiği gibi “Osmanlı arşivinin zengin kaynakları kullanılmıştır” ifadesi de gerçeği yansıtmamaktadır. Bahse konu kitapta kullanılan Osmanlıca belgeler zaten bilinen eski arşiv kaynaklarıdır.

Libya konusunda Minawi’nin asıl gözünden kaçan dökümanlar Libyalıların Osmanlı Devletine sadakatine dair belgelerdir. Minawi bu çalışmasında Osmanlı-Senusi ilişkilerini de İslâm birliğine dayanan dini hassasiyete değil, menfaat ilişkileri babında değerlendirmiştir. Bu noktada yine Minawi’nin kitabında Afrika Müslümanları bağlamında Osmanlı Hilafet makamının oynadığı birleştirici rolü görmezden gelinmiştir. Mesela, Osmanlı ordusu 1911-1912 yılında Libya’yı İtalyan işgalinden kurtarmaya çalışırken Güney Afrika Müslümanlarının Trablusgarp'taki Türk ordusuna gönderdikleri bağışlar, esasında Osmanlı-Afrika münasebetlerini özetleyen tarihi belgelerdir.

Minawi’nin kitabında buna benzer tek bir örnek bile mevcut değildir. Bu minvalde Minawi’nin çalışması tipik Batılı gözüyle kaleme alınan kitaplardan pek farklılık içermemektedir.

Minawi’nin çalışması gibi Osmanlı Devletinin Afrika hâkimiyetini koloni kurma olarak gösteren Marloes Cornelissen Aydemir’in 2013 yılında yayınlanan “South Africa: an Ottoman Colony?” adlı makalesi, keza amacını aşan başlığı ile yanıltıcı olduğu kadar taraflı bir denemedir.(5) Bu tür yazarların Türkiye’deki bazı üniversiteler tarafından desteklenmesi ise sözüm ona özgür düşünce-liberal basın teraneleri adı altında Türk düşmanlığını alenen ortaya koymaktadır. Türkiye’de son zamanlarda bu tür taraflı yazarları destekleyen kafa yapɪsɪndaki “liberal” bir kesim içeriden de bu karalama kampanyasɪna destek olmaktadɪr.(6)

Osmanlı Devletinin Afrika’daki mirası arşiv belgeleri ışığında bakıldığında, hiçbir Batı ülkesinde görülmeyen bir hususiyet taşıdığı anlaşılmatadır. 1949 yılında Libyalı liderlerin Türkiye’ye seslenerek “İtalyanlar çekiliyor, gelin yine bizi siz yönetin” şeklinde yazdıkları mektuplar Osmanlı arşivlerindedir.(7) Dünya tarihinde ilk Afrika kökenli pilotun Osmanlı ordusundan çıkması yine Osmanlı-Afrika münasebetleri hakkında Türklerin Afrika tarihinde nasıl bir miras bıraktığının somut kanıtıdır. Batılı devletler, Afrika halklarını ten renklerine göre ayɪrɪp hor görürken, Osmanlı Devleti hiçbir ayrım yapmaksızın okullarında okutup pilot ya da doktor yaptı. Bu noktada Osmanlı Afrika münasebetlerini bir “talan” olarak izah etmenin hiçbir dayanak noktası yoktur.

Minawi’nin bu kitabɪ gibi 2017 yılında Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin “Türkiye’deki Afro-Türkler ve Afrikalılar: Irk Temelli Ayrımcılık Tezahürleri” başlıklı bir panelde, Afro-Türklere karşı Türkiye’de sanki bir ɪrkçɪlɪk olduğuna dair provokatif sunumlar, Koç Üniversitesi’nin neden Minawi’nin bu kitabını Türkçe’ye çevirtip yayınlattığını da izah etmektedir.(8)

Kaynaklar:

(1) Minawi, Mostafa, Ayşen Gür, and Emre Ayvaz. 2018. Osmanlılar ve Afrika talanı: Sahra'dan Hicaz'a İmparatorluk ve diplomasi.

(2) Minawi, Mostafa. 2020. The Ottoman Scramble for Africa: Empire and Diplomacy in the Sahara and the Hijaz. https://doi.org/10.1515/9780804799294.

(3) Minawi, s.131.

(4) Gençoğlu, Halim. 2020. Türk Arşiv Kaynaklarında Türkiye-Afrika, Ankara, SR. Yay.

(5) Cornelissen Aydemir, Marloes. 2013. South Africa: an Ottoman colony? Institute for Turkish Studies. http://research.sabanciuniv.edu/36856/1/Cornelissen_M._2013_South_Africa_an_Ott.pdf.

(6) Türkiye'nin Cezayir Konusunda Alnı Ak mı?, https://bianet.org/biamag/dunya/135912-turkiye-nin-cezayir-konusunda-alni-ak-mi, 2020.11.09 tarihinde erişildi.

(7) Gençoğlu, s.161.

(8) Türkiye’deki Afro-Türkler ve Afrikalılar: Irk Temelli Ayrımcılık Tezahürleri, https://mirekoc.ku.edu.tr/tr/events/turkiyedeki-afro-turkler-ve-afrikalilar-irk-temelli-ayrimcilik-tezahurleri/, 2020.11.09 tarihinde erişildi.

Son Dakika Haberleri